Bölüm.44: Buz ve Gölge

70 6 4
                                    

Not: Bu bölüm bir önceki bölümle eş zamanlı ilerlemektedir.
Detaylara dikkat edip bir önceki bölümü de detaylarıyla hatırlıyor olmanız çok iyi olur ayrıca iki bölümü kafanızda birleştirmeyi unutmayın. Gerekli görürseniz bir önceki bölümü tekrar okuyup gelmenizi tavsiye ediyorum.

Ronestia, haftalardır dondurucu soğukla mücadele ediyordu. Sahi o ülkesinden ayrılalı ne kadar olmuştu? 3 ay mı? Yoksa 5 ay mı?

Her gün gördüğü beyaz kar zaman kavramını yok etmişti.

Zayıflamıştı. Eskisinden daha güçsüzdü. Scath, gücünden bir şey kaybetmese de. Yorgundu.

Sayıca çok azlardı. Doğru düzgün saldırı bile yapamıyorlardı. Daha ne kadar kara büyüye sığınabilirlerdi bilmiyordu. Ronestia Gölgeler üzerinde hakimiyet kuramadığından bütün yük onun omuzlarına binmişti. Şu anda birinci önceliği asker kaybetmemekti.
Mental olarak çökmüş durumdaydı.

Bu süreçte eşini çok daha iyi tanıma fırsatı olmuştu. Ve gördüğü şeyler...

Aurora hamle yaptıkça Ronestia da hamle yapıyordu. Vahşi ve canice ikisinde de acıma duygusu yoktu. Aralarındaki tek fark Ronestia'nın halk bilinci olmasıydı. Aphaea'da halkın önemini öğrenmişti. Ronestia halka saldırmıyordu. Ama bu onu kesinlikle daha az masum yapmıyordu.

Sonuncuyla birlikte 18 tane askeri köyü sadece tek başına yerle bir etmişti. Hiçbirine acımadan. Savaşma imkânı bile tanımadan. Her birinin parçalanmış bedenlerini yerde bırakarak, akıttığı kanlarla Aurora'ya notlar bırakarak... Yüzlerce askeri katletmişti.

Aurora'nın da ondan bir farkı yoktu.

Vahşetin iki farklı rengi gibiydiler. Biri masumiyet maskesi diğeri ise korkunun dehşetinin ardındaydı.

Aurora yaptıklarının halkı için olduğunu söyleyerek soylular ve yöneticilerin tamamını yanına toplamayı başarmıştı. Olan fakir kesime oluyordu.

Ronestia ise korkuyu diri tutuyordu. Korkudan besleniyordu, o ve iktidarı... Sorun ise şuydu, sadece soylular ve yöneticiler değil artık halkta ondan korkuyordu.

Bu savaşta artık kurtaracakları hiç kimse kalmamıştı. Bu tamamen bir vahşet savaşıydı. Güç gösterisi...

Buzul Kraliçe Aurora ve Gölge Kraliçe Ronestia arasında olan bir intihar denklemi...

Evet Aurora, bu adı almıştı artık. Buzul Kraliçe... Bir ismi daha vardı tabii. Devrim Çiçeği... Ne ironikti ama... Devrim yapacağını söyleyerek başa geçen isyancı kız Kraliçe sıfatını taşıyordu şimdi.

Scath kılıcını kınına yerleştirirken bunları düşünüyordu. Birazdan Ronestia tekrar savaş meydanına inecek ve Korkunun Dehşeti olarak var olacaktı.

Belki ölümüne belki daha kötü bir kadere çıkacaktı. Ya ölürdü ya da Aurora ölürdü ve Ronestia tacı takardı. İşte bu kıyamet demekti.

Ronestia gibi biri tacı taşımamalıydı.

Odadan çıkıp askerlerinin arasına karışmadan önce Ronestia'yı bekledi. İkisi birlikte köşkten dışarı çıkarken hazır bekleyen adamlarda göz gezdirdiler en fazla yüz kişilerdi. Aurora ise binlerce kişi olabilirdi.

Savaş meydanına tozlaşırlarken transa girmiş gibiydi. Sanki bir şey olacak gibiydi. Hava her zamankinden çok daha fazla soğuktu. Dolunay her zamankinden daha parlak. Gökyüzü her zamankinden daha karanlıktı. Karın altındaki toprak daha doluydu sanki.

Büyüyü tamamlayıp birleştiğinde kristal zırhlı askerlerin görüş alanına girdi. Tahmin ettiği gibi binlerce kişilerdi. Aurora bu sefer meydandaydı. En önde düşmanını beklemekteydi. Başını çevirip Ronestia'ya baktı. Gözleri mora dönmüştü bile.

Zümrüt Taç ⚜ Hükümdar Serisi IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin