Zümrüt Taç ⚜ Hükümdar Serisi I

Bölüm.15: Sınırsızlık ve İttifak

Zümrüt Aphaea, Coronam, Günümüz

Caelia balkonuna biraz hava almak için çıkmıştı. Düşünüyordu şimdi çift ateş altındaydı. Kuzeyden de güneyden de saldırı ilan edilmişti. Ona doğru yaklaşan karaltı çekti dikkatini. Dikkatlice baktı. Bir gölgeydi bu. Bir adım geriledi. Gücünü kullanarak gölgenin etrafını sardı. Gölge, hızla bir parşömen parçasına dönüşerek Caelia'yı şaşırtmayı başardı. Çok eski bir ulaştırma büyüsüydü. Parşömeni eline alıp okumak için açtı. Ronestia'dan olduğunu çoktan anlamıştı.

İkiz kardeşinin ateşkes ve ittifak isteğini şaşırmadan okudu. Ona güvenmiyordu. Ama Jesen yerinde durmuyordu. Böyle bir durumda ittifak kurmak mantıklı bir hamle olur muydu? Eğer kabul etmezse, ikisiyle de savaşmak zorunda kalacaktı. Eğer kabul ederse, önce birinden, sonra birinden kurtulacaktı. Herhangi bir suikast planı olmadığından emindi. Ronestia, böyle şeyleri düşünemez, aldığı eğitim sayesinde yapmazdı da. Balkondan ayrılıp odasına girdi. Duraksamadan saray koridoruna açılan kapıdan geçti. Gerekli talimatları Abel'a verdi. Geçici bir ittifak kurulması gerekmekteydi.

 ⚜  

2 Hafta Sonra, Öğleden Önce

Kraliçe Caelia,20 kişilik gölge ordu mensubu ile ikiz kardeşi ve seçtiği 5 yönetim üyesinin topraklarına girmesine izin vermişti. Yeşil Saray'a Militum'dan 250 kişilik askeri birlik getirilmişti. Güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılmıştı. Prenses Vestia da başkente getirilmişti.

Caelia çocuklarının Güney Kulesi'ne gitmesini istediyse de bundan vazgeçmişti. Çünkü Eira, saraya daha tam olarak alışamamıştı. Ve yalnız hissetmesini istemediği için de sarayda kalmalarının daha doğru olacağını düşünmüştü.

Halkı veliahtlarından birini öğrenmek durumunda kalmıştı. Prens Eira, bilinen bir veliahttı. Diğer küçüklerin gizliliği için yeni düzenlemeler yapılmıştı.

Biraz önce şehre girdikleri bildiren Gölge Kraliçe'yi karşılamak için sarayının bahçesine çıktı Caelia. Yönetim konseyinin tamamıyla birlikteydi. Üzerinde, Doğa Ana'nın hediye ettiği taç ve elbise vardı. Bir nevi güç gösterisiydi. Eira'nın sarayda dolaşmasına ve insanların gözleri önünde olmasında olduğu gibi. Bunun yanında Caelia, özellikle Eira'nın güvenliğini en üst düzeyde tutuyordu.

Sarayın surlarından geçen birliği görebiliyordu artık Kraliçe...

Atların sesini dinledi birkaç dakika daha...İşte şimdi vaktiydi.

9 Yılın ardından tekrar ikiz kardeşiyle yüz yüze bakacaktı. Zordu. Yaşamak bazen çok zordu. Yaşam için mücadele vermek.

Vestia da bahçenin bir köşesinde kâbusun gelmesini bekliyordu. O gecenin anıları canlanmıştı. Aradan neredeyse on yıl geçmişti ve şimdi o zalimin tekrar yüzüne bakacaklardı. Zhonia, sadece bedenen oradaydı. Zihni büyük bir karmaşanın içindeydi.

Tanrısına dua etti Vestia. Ona güç versin diye...

Gölge Kraliçe, atından indi. Yavaş adımlarla ikiz kardeşinin önüne ilerlemeye başladığında bahçeye göz atmayı ihmal etmedi. Gözüne ilk çarpan köşedeki küçük kardeşi oldu. Vestia'nın soğuk duruşu. Gözleri sarayda, ikizinin iktidarında, gezindi. Sonra askerlerinde... Ardından Zhonia'yı buldu gözleri. Kanatları açıktı. Gri gözlerinde büyük bir nefret duygusu vardı. Ronestia'yı etkilememişti. Sadece her şeyin farkında olmalıydı.

Ardından siyah gözlerini ikizine çevirdi. Yüzünde en ufak bir duygu yoktu. Caelia'nın gözleri doğrudan kendi gözlerine sabitlenmişti.

Adımları saray merdivenlerinin önünde duran Zümrüt Kraliçe'nin bir adım kadar önünde durdu.