Bölüm.6: Kraliçe, Doğa ve Güç

254 22 13
                                    


Kraliçe, Flamma'daki Ateş Saray'ının küçük avlusunda ekibiyle birlikte belirdiğinde saray yöneticilerinden biri tarafından karşılanmıştı. Kül Kraliçe başkentte değildi. Ve buraya geri dönmesi en az 2 gün sürerdi. Onları karşılayan yönetici Aceso konsey başkanıydı. Eğitimini Ortus'ta almış nitelikli bir kadındı. Saray halkı zamanında Kraliçelerinin canı için savaşan bu kadına saygıyla bakıyorlar onu en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyorlardı. Aceso, kraliçenin burada rahat edilebilmesi için Ateş Sarayı'nın en üst katında yani Kraliçe Zhonia Vharal Theron ile aynı katta olacak şekilde bir oda vermişlerdi.

"Mejesteleri eğer daha büyük bir oda isterseniz-"

"Lüzum yok. Teşekkür ederim fakat buraya keyif sürmeye gelmedim. Oda Denizatı Krallığına bakıyor değil mi? Benim için kâfi. Biraz içimi ferahlatsa yeter."

Aceso başını eğerek sustu. Bu katın büyük bir bölümü Ateş Veliahtı'na aitti.

Caelia odaya girmeden konsey başkanına döndü.

"Aceso. Lütfen 2 saat içinde konseyi toplar mısın?"

Aceso şaşırdı. Kraliçe Zhonia'nın başkentte olmadığını söylemişlerdi. Neden bu kadar aceleciydi durum? Kraliçe Caelia, kendi kraliçesinden yaşça büyüktü. Kuzeydoğu geleneklerinde "Kim olursa olsun büyüğün sözü emirdir." denirdi. Acil bir durum olmasa istemeyeceğini düşünerek Zümrüt Kraliçe'yi onayladı. Caelia odaya girip kapıyı kapattı. Kolundaki kalın pelerini bir sandalyenin üzerine bıraktı. Oda epeyce küçüktü. Çift kişilik bir yatak odanın ortasında balkona bakacak şekilde yerleştirilmişti. Sağdaki kapının banyo olduğunu bilerek bakmaya kalkışmadı. Kırmızı ve turuncularla bezeli yatak odasında yüksek yatak başlığının 7 adım kadar önüne küçük bir çalışma masası ve yüksek, kırmızı kadife kumaşla kaplı ve altın detayları olan, bir koltuk yerleştirilmişti. Kapısı çaldığında saraydaki yardımcı kadınlardan olduğunu bilerek gelmesini söyledi ve getirdikleri giysileri yerleştirmelerine izin verdi. İki elbise ve bir de kiremit rengi ince bir bluz ile ona uygun toprak rengi bir pantolon almıştı. İki tane de taç. Caelia nefes alabilmek için balkona çıkmadan hemen önce orta yaşlı kadından banyoyu hazırlamasını rica etti. Balkona çıkar çıkmaz onu karşılayan büyüleyici manzara yüzünde içten bir gülümsemeye sebep oldu. Sarayın arka tarafından denize kadar bir tek yapı bile yapılmamıştı. Kül Aphaea'nın bitki örtüsüne uyan biçimde sadece kırmızı, turuncu ve ateş sarısına bezeli uzunca ağaçlar vardı. Ardındaysa deniz...Diğer bölgelerdekinin aksine sisin asla olmadığı bu topraklarda Caelia, yaklaşık bir fersah uzaklıktaki denizi sorunsuz bir biçimde görebiliyordu. İçine dolan huzura izin verdi. Doğanın güzelliğinin içindeki gücü tetiklemesine, kırmızı kanına dolan kabullenişin duhanına izin verdi. Gözlerini yumdu. Doğa'yı dinledi. Doğa'nın, Kraliçesini kabul edişini bekledi. Nefes aldı. Zihnindeki rüzgarda uçuşan yaprakları, içindeki yaşamı koruyan dalgaların kıyıya vuruşunu, toprağın yaşamı sunan bereketini, soğuğu, sıcağı, karanlık ve aydınlığı hissetti. Nefesini sabırla verdi. Ve Doğa, Kraliçe'sini sarmaladı. Ona saygılarını ve sonsuz sevgilerini sundular. Kraliçenin ayaklarının dibinde o kızıl ormandaki ağaçların çoşkuyla büyüyüşünü ve yeşermesini sevgiyle karşıladı Caelia. Ormanın bitişinden görünen durgun suyun içinden fırlayan kızıl yunusların selamını aldı. Hafif bir esinti oluştu etrafında, birkaç kızıl ve birkaç yeşil yaprak ve bir beyaz tüyün gözlerinin önünden savruluşunu izledi.

Ateş Sarayı'nın halkı gözlerinin önünde gerçekleşen bu mucizevi olay karşısında büyülenmiş gibiydiler. Sebebinin sarayın tepesindeki bir kadın olduğunun gayet farkındaydılar. Büyük bir hayranlıkla bakakalmışlardı kuzey tarafına.

Zümrüt Taç ⚜ Hükümdar Serisi IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin