Zümrüt Taç ⚜ Hükümdar Serisi I

Bölüm.50: Son Umut

Zümrüt Aphaea, Coronam, Yeşil Saray

"Rüyanızda tam olarak ne gördünüz kraliçem?" diye sordu Baş büyücü Debora.

"Aynı şekilde panter üzerime doğru koşuyordu. Çok hızlıydı. Etrafta başka hiçbir şey yoktu. Hızla üzerime atılan panterin bedenini iki farklı kılıç buldu. Aynı anda zıt yönlere doğru savuruldu kılıçlar iki kişi tarafından, başlarında taç olan iki farklı kadın tarafından. Panter toprağa düştü siyah kanı dağıldı. Sonra kim olduklarını gördüm. İkizim ve bendim...İkimiz el ele tutuşmuştuk. Ronestia'nın sağ elindeki kılıçtan, benimse ise sol elimdeki kılıçtan panterin siyah kanı akıyordu." diye anlattı Caelia.

Debora büyük bir soğukkanlılıkla konuştu.

"Kraliçem, sonunda onu yendiniz." dedi kadın. Caelia ise onu bölmek istemeyerek sustu. Debora ise kraliçesinin rahatlatmak istercesine ellerini tuttu.

"Panter. İkiz kardeşinizin siyah kanını simgeliyor. Aslında ikiz kardeşiniz belli kişilere duygu besleyebiliyordu. Ama bu sandığınız gibi sadece anneniz değil. Ronestia bağlı olduğu ruh hayvanına karşı olduğu gibi size karşı da duygu besliyor."

Caelia kalbine tekme yemiş gibi olurken şokla kadına baktı.

"Bunu şöyle açıklayayım: Siz ikizsiniz, aynı tohumdan oluştunuz, aynı bütünün iki farklı yarısı. Siz küçükken güçlerinize hâkim değildiniz. Ronestia ise siyah kanının etkisi altındaydı. Siz de güçsüz olduğunuz için siyah kan sizinle savaşabiliyor ve Ronestia'nın duygu beslemesini önleyerek kontrol altında tutabiliyordu. Fakat siz reşit olduğunuzdan itibaren siyah kanla savaşabiliyor, onu engelleyebiliyorsunuz. Rüyalarınızda sürekli üzerinize saldıran panterin sebebi buydu, sizinle savaşıyordu. Siz artık onu engelleyebildiğiniz için ikiziniz buraya geldiğinde sizinle ilk defa tanışmış oldu. Ve size farkında olmadan bir bağ kurmaya başladı. Son rüyanızda ise ikiniz panteri öldürdünüz. Bu artık siyah kanın Ronestia'yı etkilemeyeceği anlamına geliyor. Bir şekilde siyah kan bağıntısını kopardı. Artık o bir Varis Kraliçe. Fakat bunu tek başına yapamazdı. Birlikte öldürdünüz. Bağı birlikte kopardınız." dedi Debora.

Caelia işittiklerini sindirmeye çalışırken birçok duyguyla bütünleşmişti.

Kardeşi artık duyguları hissedebilecekti. Aralarındaki en büyük engel ve tehlike kalkmıştı. Ama yenileri vardı. Varis Kraliçe olmuştu her zamankinden çok daha güçlüydü. Gücünün tüm kapasitesine ulaşmıştı.

"Varis Kraliçe olmasına yardım mı ettim yani. Doğa Ana aşkına! Katliam yapabilmesi için ona güç verdim. Çocuklarım! Onları korumak zorundayım." diye konuşuyordu Caelia. Ayağa fırlamış odanın içinde aşağı yukarı yürüyordu.

"Majesteleri sakin olun. Siyah kanlarda Varis olmak yetersiz. Öyle kalabilmek için mührü bozulan kalp ile beden bütünleşmelidir. Bunun için Kraliçe'nin bir bedel ödemesi gerekli. Aksi taktirde güçleri elinden alınacak. Ama bu kalbinin tekrar mühürlenmesine sebep olmaz." diye bir açıklamada bulundu Debora. Caelia panikle kadına baktı. Hızla odadan fırladı. Mutfağa neredeyse koşar adımlarla girdi.

"Biriniz bana sakinleştirici bir şeyler getirsin." diye konuşu zorlukla. Kendini hasırdan örülmüş sandalyelerden birine attı. Hizmetlilerden biri kraliçeye bitki çayı getirirken bir diğeri ise özel sandıklardan birinden sakinleştirici iksir aldı. Ve çaya karıştırdı. Kraliçe fincanı iki eliyle kavrayıp yavaşça içti. Sonunda biraz daha sakinleştiğini hissettiğinde yatak odasına doğru yol aldı. Ve sabah her şeyi anlatacağına dair Abel'a söz verdikten sonra uyuyabilmeyi dileyerek gözlerini yumdu.

 ⚜  

Ertesi Sabah, Gölge Aphaea, Gece Sarayı

Scath Ronestia'yı bulur bulmaz sıkıca onu sarmış ve odasına getirmişti. Güvende olduğuna ve fiziksel bir yarası olmadığına emin olduktan sonra da çekip gitmiş ve bütün gece gelmemişti.
Ronestia ise bütün gece ağlamış, sabaha karşı yorgunluktan uyuyakalmıştı. Bütün gece sayıklayıp durmuştu.