Akvaryum Adası

89 6 4
                                    

''Mayonez yok Tuğba,gidip alabilir misin?''.Çantama uzandım saate bakacaktım ki telefonumun olmadığını fark ettim.''Ahh tabi odada şarjda kaldı.''Tuğba mayonezi alıp getirdi .''Ne oldu abla yine söyleniyorsun? '' ''Telefonumu oda da unutmuşum acele edelim bu gidişle işe geç kalacağız.''Tuğba saate baktı.Saat tam dokuzdu.Acil bir şekilde kahvaltımızı bitirdik.Tuğba'ya anahtarı verdim.''Sen arabaya geç ben hemen geliyorum.''Koşa koşa odaya giderek telefonu kaptığım gibi cebime koydum.Yine hızlı bir manevrayla odadan çıkıp arabaya koştum.''Acele etmemiz gerek daha benzin alacağım.''Tuğba radyoyu açtı .''Sen bana geç kaldın efendim ben sana erken...''Benzinlikte durduk depoyu fulleyip marinaya vardık.Arabayı park ettikten sonra hızlıca tekneye doğru yol aldık. Saat dokuz elli olmuştu.Neyse ki yetişmiştik .Misafirler yavaş yavaş gelmeyi sona erdiriyordu.Ben kaptan kamarasına girip mikrofonu açtım.''Değerli misafirlerimiz tekne turumuz saat on da başlayıp akşam altı da sona erecektir.Sizlere gittiğimiz yerlerin bilgileri detaylı bir şekilde anlatılacaktır şimdiden iyi eğlenceler dileriz.''Her gün bu cümleleri üç dilde tekrarlıyorduk.Türkçe,İngilizce ve Almanca, artık ezberlemiştik.

Saate bakmak için cebimden telefonu çıkardım saat on on beşi gösteriyordu ve bir mesaj ''Günaydın asi güzel''.''Aman Allah'ım tam bir buçuk saat önce göndermiş!''.Kaptan seslendi.''Leyla bir şey mi oldu kızım?.''Ahmet amcayı çok seviyorum ton ton ve çok iyi bir insandı.''Hayır Ahmet amca bir şey yok.''.Artık nasıl tepki verdiysem Ahmet amca bir şey oldu sanmış.Ne cevap yazacağımı bilmiyorum ne yazsam ne? .Kendi kendime söyleniyordum ki iç sesim durur mu?.''Ne yazabilirsin ki Leyla günaydın yazacaksın tabi ki!''.Günaydın yazıp gönder tuşuna bastım. Ayıp oldu sanki geç yazdım naz yapar gibi ki hiç benlik bir durum değil bu.''Ne olmuş yani geç yazdıysan,bu kadar kendini mahcup hissetme kazaydı işte adı üstünde ka-za''.''Galiba haklısın iç sesim bakalım cevap gelecek mi?''.Bir yandan Tuğba'ya bakınıyordum. Kamaranın yanında ki banka oturmamla mesaj geldi.Neredeyse telefonu düşürecektim.''Niye bu kadar heyecanlandın Leyla?''Sus seninle uğraşamayacağım şimdi.Kendimi iç sesimle kavga ederken buldum.''Cevap gelmeyecek sanmıştım.''Tabi öyle düşünecek aradan bir buçuk saat geçmiş.Olayı anlatsam mektup yazar gibi olacak. ''Ne yazmalıyım ne düşün Leyla.''Cevapla butonuna tıkladım.''İşe geç kalacaktım telefona bakmaya fırsatım olmadı şu an teknedeyim''.''Evet aferin Leyla sana güzel cevap oldu''.Gönder tuşuna bastım.Bir dakika içinde cevap geldi.''Hangi ada dasın?''Neden sormuştu ki?''Akvaryum adasındayım.''Yine dakika geçmeden cevap geldi.''Güzel...''

Aradan yarım saat kadar geçti.Başka mesaj gelmedi.Bir şeyler içmek için teknenin barına oturdum.'Limonlu soda alabirmiyim' .Arkadan bir ses,''Bana da aynısından lütfen!''.Dona kaldım. ''Demir! burada ne işin var?''Sorduğun soruya bak Leyla!''Denize aşık bir adam için bence hiç uygun bir soru olmadı bu!''.Gülüyordu.'' Tabi ya haklısın benim ki de soru .''Yine gülüyordu.Kahretsin bu adam çok güzel gülüyordu.''Sonunda itiraf he !''Bunu sonra konuşuruz dedim iç sesime.''Sorun değil,haklısın beklenmedik bir yer,ben de olsam şaşırırdım.''Güldüm.''Kolun nasıl ne durumda ?''Gülerek cevap verdi.''İyiyim çabuk iyileşiyor .''Hangi turla geldiğini merak etmiştim ve sordum.''Yaz boyunca kiraladığım tekne var.Her yaz aynı kişiden kiralarım asla başkasına vermez.Bak şu yanda ki tekne!''.Tekne oldukça güzel görünüyordu.Fazla büyük değildi ama iki kişi için oldukça ideal.''İstanbul'da kendi teknem var.Bunun kadar büyük değil ama oldukça konforlu içini kendi zevkime göre yaptırdım.''O konuşurken gözlerine baka kaldığımı fark ettim hemen toparlandım.''Ne güzel !''Başka bir şey diyememiştim.''Saat kaçta mesain bitiyor?''Acaba yemeğe mi çıkarmak istiyordu.''Sakın araya gireyim deme!''Ben baştan tembih edeyim de sonra sorun yaşamayalım seninle... ''Saat altıda marinaya yanaşıyoruz mesaim bitmiş oluyor''.Sodasından son bir yudum daha aldı.''Peki akşam sekiz de yemek yesek desem senin için uygun mu?"Hadi cevap ver Leyla.''Tuğba'ya sormam lazım müsaade edersen,çünkü biz hep birlikte hareket ederiz ,bu ilk olacak''.Başıyla onayladı.''Tabi ki haklısın, senden en kısa sürede cevap bekliyorum,görüşürüz''.Dedikten sonra tekneden ayrıldı.

Saat altıya geliyor ve tur tamamlanmak üzereydi.Tuğba'ya olanları anlattım çok sevindi gerçi benden daha çok sevinmiş gibiydi. Gitmemi, akşam yemeğini yeyip uyuyacağını söyledi. Gittiğimiz her adada denize girmişti,yorulmuş olmalı .Hemen Demir'e mesaj attım.''Akşam sekiz de!''cevap hemen geldi. ''Harika! Sahilde ki meşhur balık restoranında buluşuruz.''

Tekneden ayrıldıktan sonra arabaya doğru ilerledik.Kısa bir mesafeydi.Kontağı çalıştırdım Tuğba'ya döndüm gözleri uykulu haldeydi.Kısa bir yoluculuğun ardından otele vardık.Ufaklık uyuyordu,mamasını suyunu tazeleyip ilacını damlattım.Saat yediye gelmişti bile ve ben hala ne giyeceğimi bile bilmiyordum.Olaya Tuğba el koydu.''Hazır mısın bebeğim !.''

                                ***

''Ooo Demir Bey, jilet gibi olmuşsunuz hayırdır?''Leyla ile yemeğe çıkıyoruz, abartma istersen her zaman ki halim.''Ozan kahkaha patlattı.''Tabi ki...''Aynaya son bir bakış attım.''Sanırım hazırım gitme vakti !''

Hızlıca otelden çıkıp arabaya atladım.Kontağı çalıştırırken saatime baktım yedi buçuğa geliyordu .''Acele et Demir ,ilk günden kızı bekletme!''Giderken Leyla aklımdan bir an bile çıkmıyordu.Gülüşü,çekingenliği hatta asiliği bile çok hoşuma gidiyordu.İtiraf etmeliyim ki hiç aklımdan çıkmıyordu.Neydi beni bu kadar ona çeken şey diye düşünmeden edemedim .Ama güzel bir şeyin olduğunu çok iyi anladım.

                              ***

Uzun zamandan beri ilk defa araba kullanırken bacaklarım titriyordu.Heyecanımın farkındaydım.''Farkında olman güzel!''Hep haklı olmak zorunda mısın?Ayrıca gereksiz yerlerde araya çok giriyorsun az bir bırak akışına gitsin ya !''Resmen iç sesimle laf ebeliği yapıyordum .Kahkaha patlattım.''Sence daha önce çok incinmiş olmandan dolayı karışıyor olabilir miyim?''Bir an duraksadım.Yine haklıydı,bu sefer öyle olmamalıydı.Altı yıldır kimsenin hayatıma girmesine izin vermemiştim. Kendimi mesleğime,öğrencilerime adamayı tercih ettim .Yoğun programım olduğu için düşüncelere dalmaya pek zamanım olmuyordu.Okul bir yandan antrenmanlar,maçlar tabi ki sokakta yaşam savaşı vermeye çalışan onlarca kedi,köpek vardı.Elimden geldiği kadar yetişmeye çalışıyordum.Onların hepsi çocuklarım gibilerdi. Tedavilerine bakıyor barınaklara mama yolluyor boş zaman yakaladığımda kendim besleme noktalarına gidiyordum.Sadece mama değil sevgiye de o kadar ihtiyaçları vardı ki.''Unutmadan yarın mama siparişi vermem lazım.''

Restorana varmıştım.Demir'in arabasına bakındım Siyah A4 ortalarda görünmüyordu.Beklemeyi tercih ettim, ilk önce benim gitmem komik olur, erken gelmiştim.İki dakika sonra Demir'in geldiğini gördüm, restoranın önüne park etti.

                              ***

''Leyla'nın arabası yok gelmemiş iyi bari geç kalmadığım için şanslıyım.''İçeri girerken garson ''Hoş geldiniz Demir Bey, yeriniz her zaman ki gibi hazır buyurun efendim.''Ozan ile sık geliyordum buraya.Rezerve ettiğim masa deniz kenarındaydı.Masaya kırmızı bir gül koyulmasını rica ettim.Oldukça güzel görünüyordu.''Sanırım gelmek üzeredir'' Demem ile kapıdan Leyla'nın geldiğini gördüm aman Allah'ım gözlerim kamaşmıştı.Toparlandım etrafa bakıyordum bütün gözler Leyla'nın üzerindeydi.Hızlıca yanına gittim.Elimi beline hafif dokundurarak masaya götürdüm ve kulağına yaklaştım.

''Muhteşemsin...''

SANA SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin