SANA SÖZ

Kelepçe

" Tutuklamak mı? Bakın ben kimseyi yaralamadım! Ha darp derseniz evet onu kabul ederim fakat ben adam yaralamadım!"
Şimdi desem ki ne yaralaması sadece dayak yedi diye söylemenin bir anlamı yoktu.
" Memur bey, üzerimi değiştirmeme müsaade edin lütfen."
Kadın polis benimle birlikte odaya girdi.
" Tuğba Ozan' a durumu anlat Demir'e haber versin."
Tuğba şoka girdi, deli gibi ağlamaya başladı. Üzerime alelacele bir şeyler giydikten sonra odadan çıktık. Kapının önünde ki polis kelepçeyi göstererek ellerimi uzatmamı istedi. Çok berbat bir histi. Murat'ın bir şeyler karıştırdığı belliydi. Panik yapmamaya gayret gösterdim. Ben suçlu değildim suçlu olan oydu, kendimi korumak zorundaydım.
Arabaya doğru yürürken Tuğba hala ağlıyordu. Ona ağlamamasını panik yapmamasını söyledim. Benim arabayla peşimizden geldi.

Karakola vardığımızda komiser bey'in odasına girdik. Diğer polislere kelepçeyi çıkartıp dışarı çıkmalarını istedi.
" Leyla hanım, sizi böyle getirmek istemezdik fakat durum ciddi!"
" Komiser bey, adam yaralamaktan bahsediyorlar ben kimseyi yaralamadım ama darp ise evet yaptım!"
Sakin olmamı istedi.
" Leyla hanım, darp ettiğinizi söylediğiniz kişi şu an hastanede. Burnu kırılmış ve elmacık kemiği çatlamış ciddi olan ise bıçaklı yaralama! " Şoka girdim.
" Bıçak mı! Bakın ben bıçak falan kullanmadım dokunmadım bile! Bana bıçakla saldıran kendisiydi."
" Anlıyorum sizi mutlaka durum açıklığa kavuşacaktır fakat Murat denen şahıs sizin ceza almanız yolunda ciddi derecede kararlı! "
" Bakın bu pislik sürekli beni taciz etmeye yeltendi. Onu defalarca uyarmama rağmen peşimi bırakmadı. İlk kez otelde odama giderken bahçe girişinde üzerime geldi. Oradada uyardım fakat dinlemedi ve dövmek zorunda kaldım hatta güvenlik Serkan sesleri duyarak yanımıza geldi. "  Tabi ya Serkan!
" Komiser bey, ilk olay otelde oldu mutlaka kamera kaydı vardır ayrıca güvenlik şahit olacaktır. "

Telefona uzanıp birini çağırdı. Bana olayın hangi akşam saat kaç sularından olduğunu sordu. Kısa bir düşünmeden sonra sorusunu cevapladım. Gelen memura gerekli prosedürleri tamamladıktan sonra otele gidip kamera kayıtlarını almalarını söyledi.
" Ayrıca bıçakla saldırdığı gün otoparktaydık. Bıçağı elinden düşürdükten sonra  ayağımla bıçağı uzağa fırlattım. Otların arasına karışmış olmalı."
Bir memur daha görevlendirdi. Otoparkın kamerası var mı yokmu bakılmasını ve bıçağı bulmalarını söyledi.
" Leyla Hanım, bu anlattıklarınız ispatlanırsa sorun çıkmadan serbest kalabilirsiniz! Fakat aksi durum varsa  işler biraz can sıkıcı hale gelecek. "

Kapı tıklandı. " Demir!" Yerimden kalktığım gibi Demir'e sarıldım. Bütün olan bitenleri ona da anlattık.
" Bıçakla saldırı olmadığına göre bu pislik herif ya kendini bıçaklattı ya da kedisi yaptı! Bu herif tam bir ruh hastası! "
Komiser bey araya girdi.
" Leyla Hanım, gözaltı süreniz dolana kadar durumu sizlerin de yardımıyla kanıtlamamız gerekli. En fazla bir gün daha gözaltı sürenizi uzatabilirim. Aksi takdirde devreye savcı girecek! "
Nasıl alçakça bir plandı bu. Allah'ım sen yardım et!
" Tuğba 'dan haberi alır almaz şirket avukatını arayıp buraya gelmesini istedim saat on uçağına bileti aldı. En kısa sürede buradan çıkmamız için herşeyi yapacağım. Burada kalmana izin veremem! "
Yanaklarımı avuçlayıp alnımdan öptü. Ona güvenmemi sakin kalıp beklememi istedi.
" Leyla Hanım, çok üzülerek söylüyorum , şimdilik sizi nezarete götürmek zorundayım. Bir süre misafirimizmiş gibi düşünün. "
Demir ayağa kalktı.
" Komiser bey, burada bekleyez mi lütfen!"
" Üzgünüm Demir bey, prosedür böyle ama merak etmeyin çok kısa bir süre olacak lütfen sadece bekleyin! "
Demir'e sakin olmasını isteyerek sarıldım." O herifi gebertmek istiyorum! "
" Demir lütfen olayları daha da zorlaştırma lütfen! "
Dediğim an da burnum kanamaya başladı.
" Leyla burnun kanıyor! "
" Leyla hanım lütfen oturun! "
" Komiserim hastaneye gitmemiz gerek!"
Hemen araya girdim.
" Demir sakin ol, bir şeyim yok. Ara sıra burnum kanar benim özellikle fazla stres altında kaldığım zaman oluyor geçer birazdan."
"Emin misin Leyla! İyi görünmüyorsun."
"İyiyim Demir bir şeyim yok canım lütfen sakin ol olur mu?"
"Komiserim bu halde nezarete gitmesi içime sinmiyor yardımcı olamaz mısınız?"
"Hayır Demir, kimse zor durumda kalsın istemiyorum. Gidebiliriz komiserim."
                                
                                ***