O an kalbimden bir parça koptu gitti. Canım, nefesim dediğim benden gitmişti. Tek kelime bile edemeden öylece kalakaldım. Melek hanım omuzuma dokundu.
" Demir oğlum, o seni çok seviyor inan bana! Sadece biraz uzaklaşıp kafasını toplamaya ihtiyacı var çünkü korkuları atacağı adımların önüne geçti. Bırak sakince düşünsün. Biliyorum senin için de kızım için de zor bir durum ama onu da biraz anlamaya çalış olur mu? "
Melek hanım beni teselli etmeye çalışıyordu ama kalbimin sıkışmasına engel olmuyordu. Başımla tamam der gibi tepki verdim ve teşekkür ederek oradan ayrıldım.İstanbul onsuz anlamını yitirmişti. Deli gibi aşık olduğum kadın beni terketmişti. Canım yanıyor, içim ayrı sızlıyordu. Onsuzdum artık Leyla'm uzaklarda ben ise çaresiz buralarda öylece dolanıp duruyordum. Nereye gittiğimi bilmeden sadece sürüyordum. Sanırım Melek hanım haklıydı. Zaten bana zamana bırakmaktan başka da çare bırakmamıştı. Öyle yapacaktım, yapmak zorundaydım ama asla Leyla 'dan vazgeçmeyecektim.
"Son nefesime kadar seni seveceğim Leyla' m sana söz!"***
Pazar akşamı saat dokuz gibi Thames nehri kıyısında koşuya çıkmıştım. Hava oldukça soğuk olmasına rağmen fazla kalın giyinmedim. Kışın burası Türkiye 'ye göre çok daha fazla soğuk oluyordu. London Eye' ın muhteşem görüntüsüyle yine büyülenmiştim. Kaldığım yere yürüme mesafesinde spor salonu olduğu için kendimi şanslı hissediyordum. Kurstan fırsat buldukça idmanlarımı orada yapmak inanılmaz zevkliydi. Kısa sürede salonun sahibi Jacob ile sıkı dost olmuştuk. Siyahi bir adamdı.
Yaklaşık yirmi dakika koştuktan sonra bir kadının ağladığını fark ettim. Yanına gidip gitmeme konusunda tereddüt yaşarken iki kişi yanına yaklaşınca durdum. Kadın birden ayağa kalkınca bırakın beni diye bağırmaya başladı. Adamın biri kadını kolundan yakalamış diğerinin ise tacize yeltenmeye çalıştığını anladığım an da koşarak yanlarına gittim.
"Rahat bırakın kadını!"
İkisi de bana bakarak kadını tutan adam araya girdi.
"Ne o bebek seninle mi oynamamızı istersin?"
"Ah evet hadi gelin benimle oynayın!"
"Hey dostum bu kadının ateşini söndürmek çok zevkli olacak!"
Kadının kolunu tutan adam bana doğru gelmeye başladı ve diğeri de ona eşlik etti.
" Demek seninle oynayalım istiyorsun! Peki bebeğim nasıl başlamamızı istersin?"
"Hmm önce seni istiyorum hadi gel bana!"
Adamın gözleri birden parlamaya başladı. Yavaşça üzerime doğru yaklaşırken aramızda bir metre kalana kadar bekledim. İşte tam sırasıydı. Hiç uzatmadan direkt olarak kafasına tekme attım. Anında yere yığıldı. Hemen ardından diğeri vurmaya yeltenince o da aynı şekilde karşılık buldu. İlk düşen adam kalkmaya çalışıca bir tekme daha yedi. Öteki ise koşmaya çalışarak yanımızdan uzaklaştı.
"Siz iyi misiniz?"
Kadın şoka girmiş gibi donup kalmıştı.
"Hanım efendi size söylüyorum iyi misiniz?"
Dediğimi algıladığı anda dizlerinin üzerine düşüp yüksek sesle ağlamaya başladı. Çok korktuğu her halinden belli oluyordu. Onu iki kolundan tutup banka oturttum. Bana sarılarak tekrar ağlamaya başladı. Bende ona sarıldım. Sinirleri yıpranmış olmalıydı. Bir süre öylece kaldık.
" Şimdi daha iyi misiniz?"
"Ben çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız beni öldürebilirlerdi!"
" Tamam düşünmeyin bunları artık geçti."
Hala gözlerinden yaşlar akıyordu.
" Sizi o pislik herifler gelmeden önce ağlıyor görmüştüm. Özel değil ise sorun nedir? Belki bir yardımım olur."
"Ben.. ben hem aldatıldım hem de dolandırıldım."
"Nasıl yani?"
"Meğer gözlerim kör olacak kadar aşık olmuşum ben. Hiç bir şey anlayamamışım!"
" Hadi en başından başlayalım. Belli ki sizi dolandıran ile aldatan aynı kişi."
"Bir yıldır biriyle birlikteydim. İlk kez ilişkim bu kadar uzun ve mutlu gidiyordu. En azından ben öyle sanıyordum. Benim evime taşındı ve birlikte yaşamaya başladık. İlk başta herşey rüya gibiydi fakat son zamanlarda benden uzaklaşmaya başladı. Ortak hesabımızdan sürekli para çekip duruyordu ama hiç bir zaman neden diye sormadım. O kadar kör olmuştu ki gözlerim gerçeği göremedim. Bu akşam işten eve döndüğüm de yatak odası bomboştu. Bir not bırakıp gitmiş.
"Sana daha fazla katlanamam. Senden de bu evden de çok sıkıldım. Gerçekten aşık olduğum kadınla hayatıma devam edeceğim!"
"Evde ki kasayı da, hesaptaki yüklü miktarda parayı da alıp gitmiş. Aptal olduğum için kendimden nefret ediyorum!"
"Hayır hayır! Aptal olan siz değilsiniz! Siz sadece güvenmiş ve çok sevmişsiniz! Lütfen değmeyecek biri için kendinizi üzmeyin!"
Tekrar boynuma sarıldı.
"Şimdi tüm çalışanlarım halimi anlayacak rezil olacağım bu halde nasıl giderim bilmiyorum kendimi iyi hissetmiyorum! "
" Dert etmeyin hepsi geride kalacak çok daha güzel günleriniz olacak inanın bana! "
Tebessüm etti.
" Sen çok iyisin. Teşekkür ederim. Ben Hillary White. Seninle tanıştığım için çok memnun oldum. "
Elini uzattı.
" Bende Leyla, bende çok memnun oldum bayan White. "
" Aman Tanrım sen buralı değilsin fakat aksanın tam bir ingiliz! "
Güldüm.
"Teşekkür ederim bayan White, ben Türk'üm. Buraya dil eğitimi için geldim iki hafta sonra dönüyorum."
"Hah sende Türk'sün ofisimde ki fotoğrafçım da Türk."
"Öyle mi? Buna sevindim. Ne işle meşgulsünüz?"
"Öncelikle bana sadece Hillary dersen daha memnun olurum. White dergisinin sahibiyim."
"Aman Allah'ım gerçekten mi?"
"Allah nedir?"
"Allah, arapça Tanrı anlamına geliyor."
"Ah tabi aklımdan çıkmış, sizler müslümandınız !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SÖZ
RomansLeyla : "Ben senin karşına tesadüfen çıkmadım... Bir sebebi vardı... Tamamlandı !" " SANA SÖZ" Demir : "Hep böyle sinirli misin? " Bir an sessiz kaldım. Söylediği şeye şaşırmıştım. Leyla : "Anlamadım!" Demir : " Az önce seni atm yi tekmelerken buldu...