Maneviyat

22 1 0
                                    

İstanbul sıcağında uyanmak tuhaf gelmişti. Odamdan terasa açılan kapıyı ardına kadar açıp havasını içime çektim.
" Özlemişim seni İstanbul!"
Benim odam çatı katındaydı. Burası komple benim yaşam alanımdı. Bir alt katta oldukça geniş iki yatak odası bir tane ortak banyo, en alt kat ise geniş bir salon ve mutfaktan oluşuyordu. Benim katta ebeveyn banyolu iki yatak odası vardı ve terasa bakan oda bana aitti. Ara sıra aşağı inmeye üşendiğimden dolayı kendi odamda hazırlayabileceğim kahve, çay makinesi ve bir de mini buzdolabı almıştım. Terasımı kendi zevkime göre dekore etmeyi seviyordum . Saksıda küçük ağaçlar, renkli renkli çiçekler ve hasırdan bahçe mobilyaları bulunuyordu.
" Deniz muhteşem, manzarasını bile özlemişim."
İçeri girip telefonumu aldım. Saat dokuz buçuktu. Demir'e mesaj atmak için erken olmadığını düşündüm.
" Günaydın canım, baban nasıl siz nasılsınız?"
Cevap gelmemişti. Yorgundu  uyuduğunu düşündüm. " Hmm o halde harika bir kahvaltı hazırlamak için ne bekliyorsun Leyla!"
Tuğba uyuyordu. O da benim kadar yorgun düşmüştü. Aşağı inip önce prensese bakmak için bahçeye çıktım. Kızım beni görünce kuyruk sallamaya başladı. Kucağıma alıp biraz sevdikten sonra mamasını suyunu tazeledim. Ona güzel bir yuva almam gerekiyordu. Ardından mutfağa geçip pancake yapmak için malzemeleri çıkardım, o arada çayı koydum. Babam yumurtalı ekmeği çok sevdiği için bir yandan onu hazırlamaya başladım. Harika bir sabah güzel bir gündü. Demir'in babası iyileşiyor herkesin içi huzurluydu. Kahvaltıyı bahçedeki çardağa hazırladım. Şimdi herkesi uyandırma vaktiydi. Şanslıydım çünkü annemle babam aynı anda yıllık iznine çıkmışlardı.

Önce babamı öperek uyandırdım.
" Günaydın babacığım!"
Ardından yan odaya geçip kardeşimi uyandırdım.
" Günaydın ablam" onu da öptükten sonra sıra Tuğba 'ya geldi.
"Herkes uyandığına göre kalvaltı bizi bekliyor, hadi millet!

Hoş sohbet ve güzel bir sabahın ardından Demir aradımı diye yukarı çıkıp telefona baktım.
" Günaydın meleğim, bugün akşam üstü taburcu oluyoruz şu an evdeyim birazdan hastaneye geçeceğim. "
Çok sevinmiştim.
" Tamam canım bende en kısa sürede yanında olurum."
" Ben seni alırım birlikte gideriz."
Bu iyi olurdu çünkü arabayı Tuğba 'ya vermek zorundaydım.
Tamam diyerek hazırlanmaya başladım Tuğba odaya geldi.
" Ablacığım bugün prensesin alçısının çıkması gerek arabayı sana bırakıyorum sen halledebilir misin? "
Tereddüt etmeden kabul etti. Sarılıp öptüm.
" Teşekkür ederim canım. Merkez camiye gelmeden hemen karşıda veteriner arkadaşım var oraya götürürsün haberi var sizi bekliyor. "
O da hazırlanmaya başladı.

Rampa aşağı doğru ana caddeye çıkan sokağın sonuna kadar yürüdüm. Mesajlardan sonra Demir 'e konum atmıştım. Birazdan burada olur diye tahmin ettim. Henüz beş dakika geçmişti ki Demir' in arabasını gördüm. Eve kadar gitmemesi için onu burada bekliyordum. Beni fark edince yanımda durdu.
" Selam canım."
Arabaya binip hastaneye doğru yol aldık.
" Merhaba meleğim nasılsın?"
Yüzünde güller açıyordu.
" Ben iyiyim seni böyle mutlu görünce daha iyi oldum."
Elimi avuçlayıp öptü.
" Varlığının bana nasıl huzur verdiğini bilsen."
Benim de Demir'in varlığı mutluluk sebebimdi.
" Demek akşama taburcu oluyor bu çok güzel bir haber! "
" Evet meleğim hastane sitresi bitiyor"
Elimden tutuyordu.
" Artık babamın dinlenme zamanı geldi Leyla işleri tamamıyla devir almam gerekiyor babamın daha fazla yorulmasına müsaade edemem bu korku yeterince bizi üzdü."
Haklıydı. Babasının yaşı altmış ya da biraz daha geçik olabilir diye düşündüm.
" Kesinlikle Demir, babanın sağlığı konusunda artık hepiniz dikkatli olmak zorundasınız. "
" Şu an elimizde yapılması gereken çok işler var amcam ve personellerle olabildiğince çabuk bir toplantı yapmam gerekiyor. Teknedeyken Ümraniye 'de uygun bir arazinin ihalesinden bahsetti. Orayı almam gerekiyor. Geçen yıl tasarladığım yeşil alanlı site inşaatı hakkında babama sunum yapmıştım. Bu fikri oldukça beğenmişti. Şimdi araziyi almak için harekete geçmem gerek bu da demek oluyor ki bir süre yoğun olacağım meleğim. "
Demir'in başarısı beni oldukça etkilemişti.
" Sorun değil canım, bu işin üstesinden de titizlikle geleceğinden eminim. "
" En kısa zamanda seni bizim eve yemeğe getirmem gerekiyor. Annem ve babam seni çok merak ediyorlar. "
" Çok nazik ve iyi bir ailen var. Bana yaklaşımları beni çok mutlu etti. Çok heyecanlıydım ilk onları gördüğümde ama bu yaklaşımları sayesinde kendimi daha iyi hissettim. "
Güldü ve elimi öptü.
" Evet öyledirler her zaman fikirlerime ve hayatıma saygı duydular. Şu ana kadar aramızda hiç anlaşmazlık veya tartışma olmadı. Onlar iyi birer anne baba ben ve kardeşim ise iyi birer evlat olduk. "
Ne güzel bir aile olduklarını düşündüm. Kendimi tekrar çok şanslı hissetmeye başladım.

SANA SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin