Keyifli okumalar dilerim...Hayatımın en güzel anlarından birini yaşıyordum. Demir'in de dediği gibi çok hızlı ilerliyordu sanki ama Demir'i yıllardır tanıyor gibiydim. Ergenler nasıl diyor, midemde kelebekler uçuşuyordu. Ne cevap vereyim bilemiyordum. Sadece çok mutluydum. Hala eli belimde gözlerime bakıyordu. "Bir şey söylemeyecek misin Leyla? Dur ya da haklısın çok çabuk oldu. Saçma bulman normal, tamam bir şey deme çok özür dilerim!" Ağzım kulaklarımdaydı. Konuşmaya devam ederken sarıldım hatta sımsıkı sarıldım. Şaşırdı. "Bu kadar uzatmana gerek yoktu." Belimden daha çok sarıldı o da benim gibi. "Ben ben çok mutlu oldum yani farklı tepki vereceksin diye öyle çekindim ki." Yüzünü saçlarıma gömdü. "Bende senin gibi git geller yaşadım belki de saçmalıyorum diye defalarca tartışma yaptım kendimle, hatta iç sesim bile benimle alay ediyordu emin ol." Güldü, bir adım geri attı ve yanaklarımı avuçlarına aldı. "Yıldırım mı dersin?" Bu adamın gülüşü bir harikaydı. Bende gülerek karşılık verdim. "Vallahi yıldırım mı şimşek mi bilmiyorum ama aşkın zamanı olmadığını bende yeni öğrendim." Bir kez daha sımsıkı sarıldı tekrar yanaklarımdan tuttu ve alnımdan öptü. "Bekle hemen geliyorum!" Dümenin oraya gitti. İki dakika sonra yüksek sesle müzik çalmaya başladı."Koray Avcı! ..." Bugün dağların dumanı aralandı hoş geldin, ah ışıklar içinde kaldım yandım efendim... "Yanıma yaklaştı.
" Benimle dans etme nezaketinde bulunur musunuz hanım efendi? "Hiç düşünmeden elimi uzattım. Önce elime öpücük kondurdu sonra belimden kendine doğru tekrar çekti. Dansa başlarken kulağıma fısıldadı." HOŞ GELDİN... "
Rüya da gibiydim. Dans hiç bitsin istemedim. İnsanın demek ki ayaklarının yerden kesilmesi böyle bir şey olsa gerek diye içimden geçirdim. Şarkı devam ediyordu. "Bugün dağların dumanı aralandı, Hoş Geldin... Ah ışıklar içinde kaldım yandım efendim..."Resmen uçuşuyordum. Allah'ım sakarlığım için sana ne kadar teşekkür etsem az diye söylendim. İnsan sakarlığına sevinir mi canım, sanırım gerçekten seviniyordum. Kendi kendime gülmeye başladım." Neden gülüyorsun? Daha fazla güldüm. "Sakarlığıma!"Demir kahkaha attı." Teşekkür ederim. "Başımı geriye alıp Demir'e baktım." Teşekkür neden? "Dudaklarını yanağıma yasladı." Sakarlığın için. "Neden öyle söylediğini anlamıştım. Az önce içimden geçirdiklerimi galiba o da geçirmişti." Şimdi fark ediyorum, enteresan! "Demir kulağıma yaklaştı." Enteresan olan nedir? "Bende aynı şekilde cevap verdim." İlk oturduğumuz zamandan beri yani bu şarkıyı söylediğim Ozan ile yanımıza geldiğiniz akşam. "Demir'in omzuna başımı koydum."Ne olmuş o akşam?" Başımı kaldırdım. "Ben o andan beri hiç sakarlık yapmadım da." Demir kahkaha attı. "Demek ki beni bekliyormuş" Bende istemsiz kahkaha attım çünkü sanırım haklıydı. "Demir sana bir şey söylemek istiyorum!" Yüzüme baktı. "Ben çok acıktım!" Yine o muhteşem gülmesini ortaya serdi. "Acele etsem iyi olacak! Zaten aklımı başımdan aldın, kalanını da almana izin veremem."
"Bak ya!" Elimden tuttu. "Tamam tamam hadi bara gidelim bir şeyler hazırlayalım, çocuklar da acıkmıştır." Barın önünde ki masayı hazırlamaya başladık. Ben salatayı yaparken Demir köfteleri ve patatesleri kızartıyordu. "İki paket köfte almıştım yeterli mi dersin? Yani senin mideyi düşünürsek! "Elimde ki bıçağı gösterdim." Abatma Demir o kadar da obur değilim. "dedim şakayla karışık." Eveettt köfteler hazır. "Bende bitirmiştim." Salatamız da hazır dolaptan içecekleri de alır mısın? Ben çocuklara sesleneyim. "Dediğimi yapmaya koyuldu. Bende güvertenin ön kısmına gidip neredeler diye bakınırken kıyıya kadar yüzmüşlerdi kumda uzanırken gördüm onları." Gençler yemek hazır acıkmadınız mı? "Tuğba okeyler gibi el salladı yüzmeye başladılar. Demir'in yanına geri döndüm. O dümenin orda müziğin sesini kısıyordu. Şarkılar çalmaya devam ediyordu. Sesini fon müziği gibi ayarladı ve yanıma gelip belimden sarıldı." Sana daha önce muhteşemsin dedim mi?" Güldüm. "Evet bir kez." Yanıma oturdu. "Sırtın acıyor mu, yorulmanı istemiyorum." Ben yarayı unutmuştum. "Ben iyiyim bir sorun yok, senin kolun ne durumda?" Elini yanağıma götürdü. "Bende de bir sorun yok gayet iyi durumda." Tuğba ile Ozan geliyordu. Demir'in yanağıma dokunuşunu gördüler. İkisi de sinsi sinsi gülmeye başladılar. "Bizde çok acıkmışız kurulanıp geliyoruz." Havlularına sarılıp kurulandıktan sonra hep birlikte masaya oturduk. Ozan ilk önce salatadan bir çatal aldı. "Mmm yenge salata olay!". "Nereden anladın benim yaptığımı?" Ozan sırıttı. "Abimin böyle lezzetli salata yaptığı henüz görülmüş değil de." Demir ile birbirimize baktık. " Köfte güzel görünüyor!" Tuğba da bıyık altından gülüyordu. "Hadi gevezeliği bırakında yemeğinizi yiyin başka yemek yok akşama kadar."Demir içecekleri dolduruyordu. Ben tabaklara köfteleri ve ekmekleri paylaştırdım." Ama ablam akşama kadar dayanamaz ki! "Herkes kahkaha attı." Aaa yeter ama, siz beni kıskanıyorsunuz bence! "Demir köftesinden bir çatal aldı." Evet Leyla haklı. "Ozan lafa girdi." Aha sabah kahvaltıda sadece ben mi bakıyordum garip garip şimdi geri vites ha abi! "Gülmüştüm." Tamam sakin olun pes ediyorum ve evet ben çok yiyorum oldu mu? "Tuğba araya girdi." Bu kadar yiyip fit kalmak her kadının harcı değil! "Aferin kızıma diye geçirdim içimden.
Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Dönmek için hazırlanıyorduk. Tuğba ile Ozan güverte de sohbet ediyorlardı. Demir dümene geçip motorları çalıştırdı. Fazla hız yapmadan sakin sakin gidiyorduk. Güneş batmıştı. Gecesi bile ayrı güzeldi buranın. Müziğin sesini açtı. Dönüp Demir'e baktım. Bana göz kırptı. Bardan iki limonlu soda alıp yanına gittim. "Burayı seviyorum başka bir huzuru vardı benim için." Demir yüzüme baktı. "Artık benim için de bir başka!" Gülümsedim. Yanına yaklaştım. Beni soluna alıp belimden tuttu diğer eli ise dümendeydi. Bende sağ elimi omzuna koyup başımı yasladım." Şiir gibi bir gece". Oda başını başıma yasladı. "Kesinlikle!" Bitmesin istiyordum. Onunla zaman duruyordu sanki. İlk kez böyle aşkın kıpırdılarını hissediyordum. Altı yıl önce yaşadığımı aşk zannediyordum. Oysa Demir'e hissettiklerimi daha önce kimseye hissetmemiştim. "İyi misin?" Hiç bu kadar iyi olmamıştım." İyiyim neden sordun?" Neden sormuştu ki! "Düşünceli gördüm seni." Galiba dışarıdan belli etmemeyi beceremiyordum. "Yoo hayır gayet iyiyim ve keyifliyim." Alnımdan öptü. "Keyifli olmana sevindim. Aksi beni üzerdi çünkü." Belimdeki elini tuttum. O daha sıkı tuttu.
Gelmek üzereydik. Saat epey geç olmuştu. Aklıma birden annem geldi. İki gündür beni aramadığını farkettim. Neyse otele gittiğimde ben ararım diye söylendim. Marinaya varmıştık. Demir yavaşça tekneyi yanaştırıyordu. Biz çantalarımızı çoktan hazırlamıştık. Ozan tahtayı iskeleye uzattı. İlk Tuğba ile Ozan çıktı. Ben Demir 'i bekledim. İşte geliyordu. Çantayı aldı ve elimden tuttu. Arabaya doğru acele etmeden yürüyorduk. İleride ki dondurmacının bizimkilere dondurma uzattığını gördüm Demir' e baktım. Gülüyordu. Ne diyeceğimi anlamıştı çoktan. Bizde birer dondurma alıp yola devam ettik. Arabaya gidene kadar dondurmaları bitirdik. Eşyaları bagaja yerleştirip yerlerimize geçtik. Oturduktan sonra arkaya dönüp bizimkilere baktım. Yoruldukları her hallerinden belli oluyordu. Demir'e döndüğümde bana baktığını fark ettim. "Otele gidince güzel dinlen olur mu?" Başımla onayladım. "Merak etme ben iyiyim ama dediğini yapacağım." Kontağı çalıştırdı. "Ederim!"
Normal seyirde gidiyorduk. Gençlerin yorgunluktan sesleri çıkmıyordu. Tekrar dönüp arkama baktığımda tenlerindeki kızarıklılar dikkat çekiciyordu. Komik görünüyorlardı bir o kadar da sevimli. Otele varmak üzereydik. Bu sefer sokağın başında değil kapının önüne kadar yanaşmıştı. Sebebi çok belliydi. Bunu anlamamak imkansızdı. Murat gıcığı tekrar ortaya çıkar diye bu kadar içeri girmişti. Bagajdan çantaları çıkardı. Tuğba ile Ozan vedalaştılar. Ayakta duramadığı belliydi kuzenim önden gitti. Ozan tekrar arabaya bindi. Demir elimden tuttu. "Benim için unutulmaz bir gündü Leyla!" Karşılıklıydı. "Benim için de öyleydi Demir." Sarıldı ve bende karşılık verdim. "Ne kadar daha iznin var?" Bir adım geri attım. "İki gün daha izinliyim çarşamba zaten kendi iznim var patronum iyice dinlenmemi istedi yani üç gün daha izinliyim." Çantayı yere bıraktı iki elimden de tuttu. "Harika üç gün seni yormayacak bir program yapabiliriz." Nasıl güzel bir adamdı bu. "Süper olur." Tekrar sarıldı. Yanağımdan ve alnımdan öptü."İyi geceler Sevgilim!"
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SÖZ
RomanceLeyla : "Ben senin karşına tesadüfen çıkmadım... Bir sebebi vardı... Tamamlandı !" " SANA SÖZ" Demir : "Hep böyle sinirli misin? " Bir an sessiz kaldım. Söylediği şeye şaşırmıştım. Leyla : "Anlamadım!" Demir : " Az önce seni atm yi tekmelerken buldu...