"Bu gece ne kadar çok yıldız kaydı böyle!"
Prenses de dediğimi anlamış gibi iki kez havladı. Kaç kez dilek tuttum bilmiyorum. Hala geri dönme konusunda hazır olmadığımı anlamak canımı yakıyordu. Korkularım da azalma olması için defalarca sebep aradım kendime ama olmadı, olmuyordu. Demir aklımdan bir saniye bile çıkmazken, karanlık duygularım da tam karşımda duruyordu. Adım atmama izin vermiyor ona dokunmama müsaade etmiyordu. Gece çöktüğünde kendimle yüzleşmek kabus gibi üzerime gelip, kulaklarımda çınlamalar aklımı oynatmak için susmuyordu. Gözlerimde ki yaşlar durmaksızın baş ağrıma eşlik ederken Hillary yanıma geldi.
"Leyla seni böyle görmeye alışık değilim. Ne kadar daha acı cekeceksin? Onunla tekrar konuşmayı denedin mi?"
"Hayır Hillary, o günden sonra hiç konuşmadım. O da hiç aramadı."
"Peki aramasını istermiydin?"
"Bilmiyorum, emin değilim. Sanırım hala hazır değilim. Yanlış karar vermekten korkuyorum Hillary."
"Oo tatlım, seni anlıyorum ama belki de hiç bir şey korktuğun gibi olmayacaktır!"
"Bilmiyorum Hillary, belki de haklısındır ama ya tam tersi olursa?"
"Hayat böyle değil mi zaten? Risk almadan yaşam olmuyor Leyla! Üzerine gelip seni üzmek istemiyorum ama bunu bir düşün olur mu?"
"Teşekkür ederim Hillary konuşmak iyi geldi."
"Dün gece modellik için düşüneceğini söylemiştin fakat seni durgun gördüğüm için senin konuşmanı bekledim. Bir karar verebildin mi?
" Düşündüm ama hala kararsızım. "
" Bak ne diyeceğim! Eğer bir şeyler ile meşgul olursan seni üzen şeyleri biraz arkanda bırakmış olursun. Hem çok güzel bir iş için sende destek olmuş olacaksın."Hillary 'nin tüm söylediklerini bir an da aklımdan geçirmeye başladım. Haklı olabilirdi aslında, belki benim için bu iş iyi gelecekti.
" Tamam Hillary, işi kabul ediyorum fakat dediğin gibi sadece bir ay süre için geçerli. "
" Harika! Çok sevindim. O halde sabah birlikte ofise gidip ilk adımı atalım olur mu?"
"Tamam canım gidelim."Sabah Hillary 'nin iş yerine giderken fırından yiyecek bir şeyler aldık. Vakit kaybetmemek için makyaj markasının sahibi olan arkadaşını arayıp görüşmek için ofise davet etti. Yarım saatlik yolculuğun ardından Hillary' nin ofisine geldik. İçeri girdiğimizde tüm gözlerin üzerimde olduğunu hemen hissettim. Yanımıza ilk olarak sarışın uzun boylu bir kadın geldi.
"Günaydın millet! Herkes buraya odaklanabilir mi?"
Tüm çalışanlar bir araya toplanıp Hillary 'nin söyleyeceklerine dikkat verdiler.
"Yanımda gördüğünüz kişi benim çok yakın dostum Leyla, Jessica Arm' ın yeni çıkaracağı makyaj markasının yüzü olacak. Bugünden itibaren çalışmalara hız kesmeden başlıyoruz. Mert yanıma gelir misin?"
Sanırım Türk çalışanı o olmalıydı.
"Mert, Leyla ile deneme çekimlerine bugün başlayacağız."
"Hoşgeldin Leyla, çok memnun oldum."
Türkçe söylediği için istemeden biraz fazla gülümsedim.
"Bende çok memnun oldum Mert. Bir Türk ile konuşmayalı uzun zaman oldu özlemişim."
O da gülümsedi.
"Seni anlayabiliyorum çünkü bende aynı duyguları hissediyorum."
"Pekala, iyi anlaşmış gibi görünüyorsunuz buna sevindim. Kostüm odasına gidip bir kaç elbise seçelim. Jessica gelmeden deneme çekimlerini yapmak istiyorum."
Hep birlikte kıyafet seçimini yaptıktan sonra çekim odasına geçtik. İçimde heyecana dair hiç bir şey yoktu. Mert ışıkları ayarlayıp fotoğraf makinesini hazırladı. Son olarak saçım ve makyajımda bitince çekimlere başlamak için yerimi aldım.
"Leyla doğal ol, kendini kasma olur mu? Güzelliğine, samimi gülümsemeni ekle yeterli."
Gerginliğimi fark etmiş olmalıydı.
"Müziği verin!"
Türkçe şarkı açtırmıştı. Müzik hareketli olmasına rağmen içimden ağlamak geliyordu. Bir kaç pozdan sonra sol gözümden bir damla yaş aktığı anda Mert müziği durdurdu.
"Leyla sen iyi misin? Neyin var?"
Sorduğu an da hiç tutamadım kendimi. Yüzümü ellerimle kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
"Biri hemen su getirsin!"
"Leyla tatlım neler oluyor? Sen iyi misin?"
Hillary 'ye sarılıp ağlamaya devam ediyordum.
"Hillary, ben çok özür dilerim. Birden Türkçe müzik duyunca tutamadım kendimi."
"Oo tatlım tamam geçti. Gel yüzünü yıkayalım. Bir kahve içer öyle devam ederiz."
Mert' e baktığımda onun da gözlerinin buğulandığını fark ettim.
"Leyla sen ülkemizi özlemişsin."
Mert hakkıydı. Ülkemi ailemi herkesi çok özlemiştim. Lale'm sana nasıl ihtiyacım var!
Lavaboda yüzümü tamamen yıkayıp akan makyajımı temizledim. Hillary beni odasında bekliyordu. Masanın önünde ki koltuğa oturup kahvemi yudumlamaya başladım.
" Daha iyi misin?"
"Evet sanırım daha iyiyim. Çok üzgünüm Hillary, ilk günden işi berbat ettim."
"Hayır hayır, lütfen önemli olan sensin tatlım. Senin iyi olman umrumda olan. İşler bekleyebilir."
"Teşekkür ederim Hillary, çok iyisin."
"Oo tatlım iyi olan sensin."
Kahvem bittikten sonra devam edebileceğimi söyledim. Makyajım tekrar yapıldıktan sonra çekimlere yeniden başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SÖZ
RomanceLeyla : "Ben senin karşına tesadüfen çıkmadım... Bir sebebi vardı... Tamamlandı !" " SANA SÖZ" Demir : "Hep böyle sinirli misin? " Bir an sessiz kaldım. Söylediği şeye şaşırmıştım. Leyla : "Anlamadım!" Demir : " Az önce seni atm yi tekmelerken buldu...