Yoğun bir trafiğin ardından sonunda evimize varabildik. Babamın arabası garajda olduğu için genellikle bahçenin girişine park ediyordum.
" Abla yarın erken kalkıp alış veriş yapmamız gerekiyor."
Haklıydı . Yarın akşama özel kıyafet alacaktık ve tabiki en önemlisi hediye seçimiydi.
" Sabah kalkvaltıyı birlikte hazırlar evi toparlayıp çıkarız."
Prenses sesimi duymuş olmalı ki havlayarak bahçe kapısına geldi. Kapıyı açmamla ayaklarıma zıplayıp durmaya başladı kucağıma gelmek istediğini anladım. Çantamı Tuğba 'ya verdikten sonra kızıma sarıldım. Mutluluğu tarif edilemezdi.
" Prenses sen anneyi mi özledin bakayım?"
Tamamen iyileşmişti. Günden güne büyüyordu kızım, kilo almış ve daha sağlıklıydı artık.
Babam kamelya da oturmuş gazete okuyordu.
" Selam babacığım!"
Arkasından boynuna sarılıp kocaman bir öpücük aldım.
" Hoş geldiniz kızlar. "
Canım babam tek başına prensesle bahçedeydiler. Annemi özlemiş olmalı.
" Kahve ister misin?"
Olur dedikten sonra hızlıca mutfağa gidip üçümüze de sade birer kahve yaptım.
" Ne yaptınız bugün bakalım?"
İçim içime sığmıyordu ama bunu babama henüz söyleyemezdim.
" Arkadaşımın babası bugün taburcu oldu baba Tuğba ile ikimiz ziyarete gittik. "
Babam bıyık altından güldü.
" Hmm sevindim, geçmiş olsun diyelim."
Başka bir şey sormadı. Annemden bahsetmeye başladık. Döndükten sonra birlikte doğanın tadını çıkarmaya gideceklerdi.Hava iyice kararmıştı. Odamıza çıktıktan sonra internetteki mağazalarda gezindim. Hala ne giyeceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu. Kıyafet bakmaktan sıkılınca istediğim hediyeyi nerede bulacağım konusunda arama yapmaya başladım.
Bir kaç yerde vardı fakat en güzelini Bakırköy'de buldum. Sabah erken kalkmak farz olmuştu. Alacağım hediye karşıda olduğu için hızlı hareket etmemiz gerekiyordu.
" Tuğba sen hediye konusunu ne yaptın? Ozan'ın annesinin hoşlandığı şeyler hakkında bilgin var mı?"
Güldü. O da sormuş belli ki.
" Evet abla Ozan'a sordum. Giyim tarzından en sevdiği renge kadar. Beyaz renk delisiymiş. Evlerinin içi mobilyalar dahil herşeyin bembeyaz olduğunu söyledi. "
" Anlaşıldı alacağın şey beyaz da ne alacağın hakkında fikrin var mı? "
" İnci küpe alırım diye düşündüm sence nasıl? "
" Harika bir hediye güzel düşünmüşsün. "
" Peki sen ne almayı düşünüyorsun? "
" Elif hanım manevi şeylere çok önem veriyormuş bu yüzden alacağım şey Bakırköy 'de ne olduğunu gidince görürsün ablacığım. "
Güldü tamam dedikten sonra saate baktım epey geç olmuştu. İkimizde uyumalı ve sabah erken kalkmalıydık.
" İyi geceler tatlım. "
Çoktan uyumuş bile.Gözlerimi açar açmaz telefona baktım sekizi gösteriyordu. Tuğba 'yı da kaldırıp mutfakta kahvaltı hazırlamaya koyulduk. Tuğba krepleri hazırlarken tabiki kızıma bakmaya gittim. Madem bugün alış veriş günüydü yuva almayı da unutmamam gerekiyordu. Babam kamelyaya yumuşak bir minder koymuş orada uyumuş olduğunu gördüm. Herkes kahvaltısını bitirdikten sonra hızlıca evi toparlayıp hazırlanıp çıktık.
Saat onbire geliyordu ki ben köprüyü henüz geçmeye çalışıyordum. Telefonum çaldı.
" Günaydın canım... evet çıktık Bakırköy 'ye gidiyoruz... akşama kadar anca işimiz biter... sen ne yapıyorsun?"
Annesi eline alış veriş listesini tutuşturup evden göndermiş. Annesinin de bizim gibi telaşlı olduğunu söyledi. En güzel şekilde bizi ağırlamak istediğini dile getirmiş. Tuğba ve bende buna mutlu olmuştuk.Merkez de park yeri bulmak çok sıkıntılıydı. Neyse ki şanslıydık kolayca bulabildim. Cumhuriyet caddesine yakın bir yere park ettikten sonra internette bulduğum dükkanı aramaya koyulduk. Bir süre yürüdükten sonra sonunda aradığım dükkanı gördüm . İçeri girdiğimde gördüğüm her şey beni etkilemişti. Çok otantik ve huzur veren bir dükkandı. Büyük değildi fakat çok sevimli bir yerdi. Direkt gözüme istediğim hediye çarptı. Fiyat konusunda biraz anlaşamayınca yanında bir şey daha almak istediğimi söyledim sonunda dükkan sahibi ve benim de memnun olacağımız ücrette anlaştık. Hediyeleri titizlikle paket yaptıktan sonra çıktık. Tekrar arabaya gidip paketi bagaja koydum. Yakında bulunan bir alışveriş merkezi vardı. Oraya gitmeye karar verdik.
Tek tek mağazalarda dolanmaya devam ediyorduk. Aslında çabuk seçim yapan biriyim ama özel bir şey bulmak için bir çok mağaza gezdik. Girdiğimiz en son ki mağazada sonunda ikimizde istediğimizi bulduk. Elbiselerimiz paketlenince alış veriş merkezinden çıktık. En yakın kuyumcuya girip inci küpe seçme zamanıydı. Zarif orta büyüklükte küpeleri seçtikten sonra dönme zamanımız gelmişti. Arabaya doğru ilerlerken gözüme petshop dükkanı takıldı. Çeşit çeşit evcil hayvan malzemeleri bulunuyordu. Benim dikkatimi çeken ise ahşaptan yapılmış balkonlu bir köpek yuvası oldu. Çok sevimli ve güzeldi. Fiyatı da oldukça uygundu. Yine de sıkı bir pazarlık ederek yuvayı aldım. Adresimi telefon numaramı vererek yarın mümkünse gönderilmesini rica ettim. Saat öğleden sonra dördü gösterince eve gitmemizin vakit alacak olması canımızı sıktı.
" Tuğba eve giderken çiçekçiye uğramamız gerek orkide alacağım sende bir buket yaptırırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SÖZ
RomanceLeyla : "Ben senin karşına tesadüfen çıkmadım... Bir sebebi vardı... Tamamlandı !" " SANA SÖZ" Demir : "Hep böyle sinirli misin? " Bir an sessiz kaldım. Söylediği şeye şaşırmıştım. Leyla : "Anlamadım!" Demir : " Az önce seni atm yi tekmelerken buldu...