SANA SÖZ

26. BÖLÜM tehdit

Herşey susmuş, sanki sadece Demir'i görüyor onu dinliyordum. Hayal bile edemeyeceğim bu anı yaşamayı anlatması ne kadar zorsa, gerçek aşkın imkansız olduğunu da bilmek bir o kadar da acı gelirken şimdi masal gibi bir aşkın tam ortasındaydım. Kelimeler boğazımda düğümlenmiş sesimin çıkması için çabalıyor, dizlerimin titremesi ise buna destek veriyordu. Avazım çıktığı kadar deli gibi bağırarak cevap vermek istiyordum. Gözlerimden akan yaşları durduramaz hale gelince şimdi söylemem gerektiğini anladım.

" Sonsuza kadar EVET !"

Demir hızlıca ayağa kalkarak yüzüğü parmağıma taktı, beni belimden kendine doğru çekti ve kollarıyla sıkıca sardı.
" Aşkım Seni çok seviyorum"
Tüm misafirler sevinçle bizleri alkışlarken Koray Avcı araya girdi.
" Mutlu çiftimizi bende gönülden tebrik ediyorum ve ömür boyu mutluluklar diliyorum."
Konuşması bittikten sonra müzik araya girdi. Tüm çiftler dans etmeye başlayınca Demir beni belimden kavradığı gibi kendimizi şarkıya bıraktık.
" Aşk sana benzer..."
"Demir!"
Hala göz yaşlarımı tutamıyordum. Mutluluk ve heyecan birbirine karışmış adeta ayaklarım yerden kesiliyordu.
" Ağlamak yok meleğim artık hep gülmeni istiyorum. Mutluluktan bile olsa o buğulu gözlerinde nem olmasın. Ömrümün son anına kadar bu kalp sadece senin için atacak Sana Söz!"
Demir konuştukça gözyaşlarımın istemsiz artacağını anladığım an görmesin diye sıkıca sarıldım.
" Çok aşığım çok... Seni seviyorum! "
Sadece bir kaç kelime söyleyebildim.
Allah'ım şükürler olsun, böyle bir aşkı karşıma çıkardığın için Sana sonsuz teşekkürler ediyorum.

Saat gece yarısına varmak üzereydi. Son misafirler de uğurlandıktan sonra sadece tüm aile bir arada sohbet etmeye devam ettik. Tuğba yanıma gelerek sarıldı, gözlerinde ki yaşlar ablasının mutluluğundan olduğunu çok iyi biliyordum. İki yanağımdan da öperek ikimizi de tebrik etti. Demir 'in babası konuşmaya devam ediyordu.
" Leyla kızım, artık nişanlı sayılırsınız. Daha fazla beklemenin bir anlamı olmadığından bir an önce ailenle tanışıp işi tamamen resmiyete dökelim."
Tüm gece heyecanımın biraz dinmesini beklerken git gide daha fazla artıyordu.
" Kerim bey, ailem şu an Karadeniz'de yaklaşık bir hafta sonra dönüş yapacaklar. Uygun bir zamanda durumu izah edeceğim. "
" Sen şimdiden telefon aç ki bilsinler. Tuğba kızımız gitmeden, döndükleri vakit en kısa sürede gelinimizi istemek için geleceğimizi sabırsızlıkla beklediğimizi de ayrıca iletirsin."
" Peki Kerim bey, siz nasıl isterseniz. "
Elif hanım elimden tutup sakin bir yere götürdü.
" Leyla güzel gelinim, sizi böyle görmek beni çok mutlu etti. Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında bilmiyorum ama ben de düşüncemi dile getirmek istiyorum. Diyorum ki nişan aile içinde kalmasın. Size yakışan bir nişan töreni düzenleyelim. Sevdiğin, değer verdiğin herkesi davet edelim ve nişanı fazla uzatmadan düğününüzü de yapalım ne dersin? "
" Ailem de sizin gibi düşündüğünden bu isteğinize kesinlikle katılıyorum Elif hanım, çünkü bu benden çok annemin hayali, o yüzden bende böyle olsun istiyorum. "
Samimi bir gülümsemeyle iki elini de yanağıma dokundurup yanlarına geri döndük. Bu gece hiç bitsin istemiyordum. Sanki herşey bir rüya ve ben bu rüyadan uyanacağım diye içimde korku oluşuyordu. İç sesim nerdesin şu an sana çok ihtiyacım var beni sakinleştirmen gerek!
" Yaaa düştün yine elime değil mi? Yok canım konuşmayacağım, sen anca işin düşünce çağır beni zaten!"
Ya ne saçmalıyorsun sen hemen sakinleştir beni sen bensin tamam mı?
" Ay öf tamam. Şu an sana tek tavsiyem herşeyi akışına bırak gitsin! Baksana hayal ettiğinden fazlasını yaşıyorsun, bence şu güzel anın tadını çıkarmaya devam et ve hep mutlu olacağını düşün! "
" Sana daha önce seni sevdiğimi söylemişmiydim?"
" Uzatma tamam yemezler!"

Şimdi kendimi daha rahat hissediyordum. İç sesim kesinlikle haklıydı. Bu mutlu anımın tadını çıkarmam için daha neyi beklememem gerekiyordu ki!