Annemle babamın gideli henüz iki gün olmuştu. Levent son anda gitmeye karar verince Tuğba ile ikimiz evde tek kaldık. Demir'e haber verdikten sonra Sezen hanımın yemek daveti üzerine hazırlanmak için harekete geçtik. Sabah erken kalkıp alış verişe çıkarken dün geceden ne almamız gerektiği hakkında uzun bir araştırma yaptıktan sonra gideceğimiz yer kesinleşti.
Alış veriş merkezinde dolanırken Ozan'ın da bize katılmak istediğini Tuğba söyleyince bende Demir'i aradım fakat açmadı. İşi vardır diye düşünürken bir kaç dakika sonra aradı.
" Meleğim nasılsın açamadım görüşmem vardı."
Tam tahmin ettiğim gibi oldu.
" Ben iyiyim Ozan ve Tuğba ile avm deyiz akşam için bir şeyler almaya çıktık. Görüşmen nasıl geçti?"
" Sana harika haberlerim var! Ümraniye 'de ki araziyi aldım. Henüz resmiyete geçmedi fakat sahibiyle anlaşmamız kolay oldu. Bir an önce resmi işlemleri halletmem gerek sevgilim bugün size katılamayacağım"
" Çok sevindim canım çok istiyordun başarmışsın tebrik ederim."Bir kaç dakikalık konuşmanın ardından telefonu kapattık. Onun adına çok mutluydum. Herşeyin istediği gibi gitmesini ve sorunsuz bir şekilde hayalini gerçekleştirmesini diledim.
Yine çok güzel bir karşılama sonrasında yemeğe geçtik. Daha sonra bahçede çay faslı gerçekleşirken Ozan'ın telefonu çalınca renginin attığı gözümden kaçmadı. Tuğba neden açmadın diye sorduğunda geçiştirdi. Bir şeyler olduğu belliydi panik hali Tuğba 'nın da gözünden kaçmadı. Tüm aile bir arada olduğu için Tuğba konuyu uzatmadı fakat bunun burada bitmeyeceği kesindi. Çay ve güzel sohbetin ardından Demir' in anne ve babası eve gitmek için ayaklandılar. Sezen hanım ve Nedim bey ise bizleri başbaşa bırakmak için yanımızdan ayrıldılar.
Tuğba Ozan'ı çağırıp bahçenin uç kısmına gittiler. Demir bana neler olduğunu sorunca bilmediğimi fakat telefon çalmasıyla ilgili bir şeyin olduğunu anlatmaya başladım. Demir'e bir fikrinin olup olmadığını sorduğumda o da bilmediğini dile getirdi. İkimizde onları izliyor hararetli konuşmalarını duyuyorduk. İş çıkılmaz hale gelmeye başlayınca ikimizde ayaklanıp yanlarına gittik.
" Ozan neler oluyor? Tuğba lütfen sakinleş. Önce bir konuşalım durum neymiş anlaşılsın."
" Ağabey Fethiye 'ye gitmeden bir kaç hafta önce ayrıldığım kızı biliyorsun. O kadar zamandan sonra tekrar aramasına şaşırdım. Gereksiz olarak gördüğüm için üzerinde durmadım. Şimdi tekrar arayınca Tuğba' nın ısrarı üzerine açmak zorunda kaldım. " Eee ne dedi peki niye aramış bu lüzumsuz?"
" Aramızda geçenleri unutamadığını çok özlediğini söyleyince Tuğba doğal olarak öfkelendi. Ona hayatımdan defolup gitmesini söylesem de beni duymazlıktan geldi ve daha çok öfkelendim."
" Tuğba ablacığım senden önce olan bir mevzu için birbirinize çıkışmanız mantıklı değil. Ayrıca Ozan bu kıza biraz daha haddini bildirmen gerek belli ki yakanı kolay kolay bırakmayacak! "
" Abla kısa süre sonra ben dönüyorum ve bu şekilde dönersem çıldırırım. Bu mevzu ben buradayken kapanmalı o kadar! "
Demir araya girdi.
" Haklısın Tuğba inan canını sıkmaya bile değmez. Sana ağabey sözü olsun. Bu mevzu en kısa zamanda kapanacak. "
Onları yalnız bırakıp tekrar koltuklara geçince aklıma ayrılık nedenlerini sormak geldi.
" Lüzumsuz dedin Demir, bu kız ne yaptı, ayrılmasının nedeni ne? "
" Birlikteliklerinin daha birinci haftası bitmeden Ozan onu bana alsana, bunu alsana bu böyle iki hafta kadar sürdü. Ozan kendisini bankamatik gibi hissetmeye başlayınca ayrıldı. Bunu Ozan bilmiyor ama ayrılıklarının ikinci gününde bana yazmaya başladı. Mesajları kayıtlı değil ama mailler duruyor çünkü rahat durmayacağını bariz belli etti Bu yüzden ben aramasına şaşırmadım. Yani anlayacağın kızın karakteri ortada. "
Bunu duyunca çok öfkelendim ama belli etmemeye çalıştım. Bu kız için kiminle olduğunun bir önemi yoktu. Niyeti açıkça belliydi.
" Demir, Tuğba 'ya az önce söylediklerin hakkında o kız için ne yapmayı düşünüyorsun? "
" Bir şey düşünmeye gerek yok yapılacak olan belli!"
Evet bu benim aklıma gelmemişti. Bir daha böyle bir durum söz konusu olduğunda ona kayıtlı olan herşeyi söylemesi yeterli olacaktı. Zaten aksi bir durumda ben kendimi tutamazdım.
" Tamam bırakalım artık şu gereksiz mevzuyu yarın tekneyle açılalım mı hep birlikte? Madem kuzenin yakında gidiyor kalan zamanımızı hep beraber geçirelim. Ha bir de cumartesi Selin'in doğum günü onun için parti düzenliyoruz. Kalabalık bir akşam olacak tüm çevre davet edildi. "
" Neyse ki daha üç gün var cumartesiye. Tekne fikri çok güzel zaten fena özledim açılmayı. "
" Tamam anlaştık o halde. "
Sarıldık. Bizimkilerinde üzerlerindeki gerginliği atmış olduğu anlaşılıyordu, onlarda sarılarak yanımıza doğru geldiler. Yarın ki plandan onlara da bahsedince fikrimize bayıldılar. Su içmek için mutfağa giderken Demir nereye diye sordu. Yolu göstereyim dediğinde biliyorum diye karşılık verdim.
İçeri girerken etfafa şöyle bir göz ucuyla bakmamak imkansızdı. Tuğba 'nın da dediği gibi ev neredeyse bembeyazdı. İnsanın bu evde içi ferahlar diye düşünürken salondan mutfağa geçişte ki koridorda dikkatimi çeken bir tablo oldu . Devasa büyüklükteydi. Neredeyse duvarı kaplıyor içinde ki çizim ise insanı başka diyarlara alıp götürüyordu. Acaba hangi ressama aitti? Duvarları çok açık turkuaz mavi ve toz pembe güllerden oluşan sarmaşıklarla desenlenmiş uzun bir koridor ve koridorun sonundan içeri yansıyan elmas gibi şahane parıltısı olan bir ışık. Tabloya dikkatli baktıkça sanki onun içerisinde parıldayan ışığa doğru gidiyor gibi hissediyordum. İnanılmaz bir etki bırakıyordu insanın üzerinde. Bir kaç dakika tabloyla aşk yaşadıktan sonra kendimi toparladım. Demir'e kesinlikle bu eserin sahibini sormam gerekiyordu. Mutfakta işim bitince yanlarına geri döndüm. Koridorda gördüğüm tabloyu Demir'e sorduğumda gülümsedi, vereceği cevabı sabırsızlıkla bekliyordum.
" O tablonun sahibi Selin meleğim."
İnanamamıştım.
" Selin mi? Muhteşem bir eser Demir yetenekli olduğunu söylemiştin ama bu denli olduğu tahmin edemedim gerçekten çok güzel!"
" Sezen yengem özellikle istedi böyle bir tabloyu. Koridordaki duvarın boş kalmaması için Selin'den rica etti. "
" Muhteşem bir yetenek insanın imrenmemesi elde değil. "
" Meleğim sen de çok yeteklisin hatta hangi birini sayayım ve eminim daha nelerin vardır. "
Hepimiz gülmeye başladık.
" Yok canım sen de abartma istersen bu bambaşka bir şey. "
" Hah! Abartmak mı? Hayatım sen kendinin farkında değilsin sanırım. Seni tanıdıkça beni her gün kendine biraz daha hayran bırakıyorsun ve sana her gün biraz daha tutuluyorum."
Söyledikleri içimi kıpır kıpır yaptı. Bilmiyordu ki benim de ona her gün biraz daha fazla aşık olduğumu.
" Cumartesi harika bir gece olacak sevgilim. Tüm çevremin seni tanımasını, böyle özel bir kadına sahip olmanın verdiği mutluluğu herkese göstermek istiyorum."
Bu istediği şimdiden heyecanlanmama sebep oldu. Çok özel bir gece olacağı net bir şekilde belliydi. Tuğba 'nın gitmesine iki hafta kalmasından dolayı vaktimizi dolu dolu geçirmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SÖZ
RomantizmLeyla : "Ben senin karşına tesadüfen çıkmadım... Bir sebebi vardı... Tamamlandı !" " SANA SÖZ" Demir : "Hep böyle sinirli misin? " Bir an sessiz kaldım. Söylediği şeye şaşırmıştım. Leyla : "Anlamadım!" Demir : " Az önce seni atm yi tekmelerken buldu...