🍃Kahveyle Gelen Yeni Anlaşma🍃

5.8K 373 46
                                    

Keyifli okumalar...

"Artık anlatacak mısın? Kızım seni halayla yolcu ettim ben, sirke olup dönmüşsün!" dedi Leyla'nın sesi, halimden ötürü yemeğin nasıl geçtiğini merak ettiğini anlayabiliyordum ama ona Yalın beyle aramızda geçen husumeti anlatmama imkan yoktu. Bunu istemiyordum, yanılmıştım yine.

Beni eve bırakırken yüzüme dahi bakmadan kuru bir iyi geceler dileyip gitmişti, ona fazlalık geliyordum ve onu utandırdığımı ima etmemiş olsa dahi bunu tavırlarıyla göstermekten çekinmemişti. Benim için cv'me  yazacağı iyi nota ihtiyacım olmasa iki saniye duramazdım yanında.

"Nuriş'i görmek istiyorum, kafamın içinde ki koca adayı olarak gösterilen Yalın beyi derhal oradan kovmam gerek." Ona bakmıyordum, elbise dolabımın aynasına düşen yorgun yansımamdaydı bakışlarım. "Yaşasın başka koca adayları, varol yokluk." Sesim kısık çıkıyordu ama ortam o kadar sessizdi ki sesimi duymamasına imkan yoktu.

"Anladım senin gecen pek iyi geçmemiş," dedi yanıma kıvrılıp.

"Pek iyinin yanından da geçmedi," dedim ona bakmadan.

"Aman be ne iyi gitti ki bu zaman dek!" diye şakıdı. "Kaldır kıçını, Nuriş'i ziyarete gidelim." Neşemi yerine getirmek istiyordu ama ben tüm başı boşluğumda duruyordum öyle, kılımı kıpırtacak halim yoktu, hissettiğim şey çok ağırdı lakin o kadar boş hissediyordum ki dünyada ki varlığımı sorgulatıyordu bu boşluk bana. Benim neden bir ağırlığım yoktu diğer insanlar gibi? İnsanların bana saygı göstermesi için ille de onlar gibi mi olmak zorundaydım? Onlara benzemek istemiyordum. Ben kendimdim, değişmek istemiyordum.

"Uyuyordur kadın," dedim umutsuz bir sesle. Yatağın ucunda oturur vaziyette duran ayıcığı kapıp kollarımla sıkı sıkı sarıldım. "Çalışmak bana göre değilmiş, evde kalıp kıç büyüteyim ben en iyisi." Sözümü bitirir bitirmez kafamın ortasına sertçe yastığı geçirdi.

"25 yıldır kıçın yeterince büyümüş zaten, kalk çabuk gidiyoruz." Saat çoktan gece yarısını geçmişti, sanırım Nuriş'in bilmem kaçıncı kez gördüğü güzel rüyaların içinde olduğunu tahmin edemiyordu.

"Nuriş uyuyordur," dedim oflayarak. "Bende uyumak istiyorum." Ayıcığı daha çok bağrıma basıp yan bir şekilde yatağa uzandım, yansımamda aynadan düşmüştü, görebildiğim tek şey dışarıdan odaya doğru sızan gökyüzünün koyu ışığıydı. "Sende git yat." Üzerime ince bir pike serip çıkmıştı odamdan. Burada yatmasını içten içe arzulasam da salona geçip sabaha kadar televizyon izleyeceğini ve tekli koltukların birinde uyuyakalacağını biliyordum.

Gözlerimi kapattığımda imkansız gelen bir isteği kafamın ucundan geçirdim, bugünü hiç yaşamamış olmayı diledim. Bugün yaşanmış ve bitmişti, pek talihli bir ana denk gelememiştim sadece..

***

Kulağımı bilmem kaçıncı kez ertelediğim alarmın rahatsız edici sesi yine doldurduğunda sinirle komodinin üstünde duran telefonu elime alıp susturdum. Yataktan doğrulduğumda nedense içimde her an herkese patlayabilecek kadar öfkeli olduğumu hissettim. Uykumu alamadığım zamanlarda çokça yaşadığım bir durumdu ama bu defa ki uykudan değil dün yaşananlardan dolayı olduğunu biliyordum, gece kabusum olmuştu. İstemeye istemeye yaptığım kısa bir duşun ardından üzerime siyah dar bir pantolon ve üzerine krem rengi bir üst geçirip odadan çıkıp mutfağa yöneldim.

"Kız Asuman!" diye bağırdım, neden bağırıyordum ben? İçim biriken bir mayın tarlasına dönmüştü, bir yerde o patlayacaktı hissediyordum. Mutfağa girdiğimde çoktan hazırlanmış kahvaltı masasında annem ve Leyla'nın kahvaltı ettiklerini gördüm. Boş kalan iki sandalyeden birine bırakırken kendimi, "Günaydın." diye fısıldadım.

Fala Düşen KısmetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin