Multide dila.Artık koşmayı bırakıp yavaş adımlarla yürümeye başladım.
Hergün babamdan dayak yemekten bıkmıştım. Aslında artık hissetmiyorum vurunca da neyse.
Ben dila öztaş. Bu yıl lise 3 gideceğim iki gün sonra. Annem beni bu dünyaya getirirken kendisi ölmüş. Bu yüzden babam beni suçluyor ve hergün bıkmadan dövüyor. Mersin ' de oturuyoduk ama dayım ısrar edince onun yanına istanbul' a geldik. Kendisi bir iş adamı bu yüzden evi felanda bayağı iyi.
Aslında buraya taşınmamız bi yandan iyi oldu. Çünkü dayım iyi biri ve banada iyi davranıyor. Belki babamdan beni kurtarır.
Bugün yine bana dayak atmış sonrada 'sikir ol git yanlız kalmam lazım'deyip kapıyı göstermişti. Biraz dışarıda kalır sonra yine eve dönderdim.
Şuandada ağlayarak sokakta yürüyordum. Arkamdan adım sesleri geliyordu ama aldırmıyordum .
" şş sarışın bi bakarmısın? " sesi duyduğumda önce duraksadım ve arkamı döndüm. Benim yaşlarımda sarhoş bir çocuktu.
Tekrar önüme döndüm ve daha hızlı yürümeye başladım. Sarhoştu bana bulaşabilirdi . Gece gece başıma bela almak istemem.
Biri arkamdan gelip kolumu tutunca çığlık attım az önceki çocuktu.
Eliyle ağzımı kapattı.
" sakin ol bebeğim sadece biraz eğleneceğiz. " dediğinde göz yaşlarıım hücum ediyordu. Bu istanbul'un bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum .
" bırak kızı can." yakından bir ses duyulunca hemen etrafa bakındım. Adının can olduğunu öğreendiğim çocuk elini ağzımdan çekti ve tam karşımızdaki çocuğa bakıp alayla sırıttı ve yanına yaklaştı.
" bırakmıyorum ayrıca sende kimsin bana ne hakla karışıyorsun? " dediğinde karşıdaki çocuk biraz yaklaştı ve cebinden çıkardığı çakıyı canın karnına sapladı.
Ben olanları ağzım açık izlerken çocuk yanıma gelip kolumdan tuttu.
" çabuk uzaklaş buradan kaç" deyince başımı olumsuz anlamda salladım.
" onu böyle bırakamayız ölebilir. "
" sen delimisin sana azkala tecavüz ediyordu " deyince yerdeki can ' a baktım. Olsun ne olursa olsun onu öyle bırakamazdım.
" ne olursa olsun onu ölüme mi terkedeceğiz? Gel yardım etde hastaneye götürelim. " dedim ve can'ın yanına gittim kollarından tuttum ve kaldırmaya çalıştım. Ne ağır lan bu çocuk.
Diğer çocukta homurdanarak yanıma geldi. Ve diğer kolundan da o tuttu.
" hastaneye götürmeyin evime götürün" diyen can ' a baktım.
" hastaneye gitmemiz lazım saçmalama bıçaklandın. " deyince aklıma eğer hastaneye götürürsek diğer çocuk suçlu olacak.
" yada götürmeyelim bu sefer diğer çocuğu polisler bırakmaz evin nerede? " dediğimde diğer çocuk minnetle bana baktı.
Can yolu tarif edince gece kondu gibi bir eve geldik. Buradamı yaşıyordu?
Cebinden anahtar çıkardı ve bana uzattı. Hemen anahtarı alıp kapıyı açtım.
Kapıyı açtığımda önce bir evi süzdüm.
İki tane koltuk karşı karşıya, ortada masa kenardada bir tane dolap vardı. Dolabın içinde bir çok içki vardı.
" artık içeriye girebilir miyiz? " diyen can'a baktım ve başımı salladım.
Can'ı koltuğa yatırdık. " şu dolabın en altında eşyalar var onu getir" dediğinde sinirle ona baktım bu haliyle emir veriyor salak.
Dediğini yapıp dolabın yanına gittim ve kapaklarını açtım. En altına baktığımda bir sürü ilaç olduğunu gördüm. Heralde bu durumlarla çok karşılaşıyor.
Çantayı elime aldım ve yanlarına gittim.
" şimdi ne yapmalıyız " dediğimde diğer çocuk bana tip tip baktı bende ona tip tip ' ne var ' bakışı attım.
" çantayı aç içinde dikiş malzemeleri var yalnjz çabuk olsanız kan kaybından öleceğim. " dediğinde gözlerimi yerinden çıkartacak kadar aötım. Benmi dikiş atacağım hah.
" b-benmi atacağım dikiş? " dediğimde normalmiş gibi başını salladı.
Çantayı açtım ve içinden malzemeleri çıkardım.
Dediklerinin hepsini yapıp resmen onu dikmiştim. Arada gözlerimden yaş geliyordu oda bana ' ne var bunda büyültülecek'diyordu. Lan sanki doktoruz anasını satayım.
" teşekkür etmemi mi bekliyorsun? " düşüncelerimi bir yere fırlatıp can ' a baktım.
" sadece dalmışım ayrıca öyle birşey beklemiyorum. Neyse biz gidelim" deyip ayağa kalktık.
"Bence seninde bi pansumana ihtiyacın var " dedi can. Niye bakışlarımı yolladım. Dudağının kenarını gösterdiğinde kendi dudağımın kenarına elledim. Kan kurumuştu. Omuz silktim
" neden beni kurtardın? "
" seni öyle bırakamazdım. Herney olursa olsun" deyip kapıya yöneldim. Çocukla evden çıktık.
Seslice bir huh çektim ve havanın tadını çıkara çıkara yürümeye başladım. Bugün çok ekşınlı geçmişti. İlk Defa dikiş atmıştım ve iğrenç bir duyguydu.
" adın ne "sesle yine düşüncelerimden sıyrıldım ve çocuğa döndüm.
" dila. Senin? "
" kerem " dedi.
Sokağın başına geldiğimde durdum.
" neyse benim evim burada iyi geceler ve beni koruduğun için teşekkürler " dedim sevimlice oda sırıttı.
" nedemek herzaman " deyip ellerini kalbinin oraya koyup, bir bacağını biraz kırıp önümde diz çöktü. Ben bu yaptığına güldüm ve el sallayıp sokağa girip evin önüne geldim.
Cebimden anahtarlarımı çıkardım ve yuvaya taktım. İçeriye ayak parmak uçlarımla sessizce girdim. Uyumuşlardı kesin.
Hemen odama girdim ve kendimi yatağa fırlattım.
Bugün fazlasıyla yorulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİRDEK.
ChickLit" çekirdek gibisin ; insan senle bir kere tanışınca daha bırakamıyor. " babasının dayak atıp akşamları evden kovmasından dolayı dila iki erkek ile tanışır. yeni geldiği şehirde yeni okulunda bu iki erkekle tekrar görüşür hatta aynı sınıftalar ! kapa...