"Hayranlarınızın bu albümde en sevdikleri başlık şarkısı olanıydı."
Adamın gülümsemesi yüzünden solarken, yüzüğü ile oynamaya devam etmişti.
"Bunun hikayesi nedir?"
Adamın yüzü ciddileşirken, gözleri yeniden kadının gözlerine ilişmişti.
"İçimde ki yangının sönüşü."
'Bitmedi!'
●
Yağmur çiselemeye başlamıştı. Çocuk boş bahçede oturduğu banktan kalkmış, yavaşça okula adımlıyordu. Az sonra kız koşarak yanına gelmiş, çocuğun koluna girip gözlerine düşen yağmur damlaları ile kafasını kaldırmış yüzünde ki, yine o çocuğun anlamlandıramadığı gülümsemesi ile gözlerine bakıyordu.
"Günaydın küçüğüm!"
Çocuk yüzünü buruştururken, yolda aniden durduğunda kız takılıp düşmekten son anda çocuğun sıkıca tuttuğu kolu sayesinde kurtulmuştu. Saniyeler sonra çocuk hızla kolunu kızdan kurtarırken kızın yüzüstü yere düşmesine aldırış etmemiş, yüzünde ki alaylı gülumsemesi ile iyice şiddetini arttıran yağmurdan kaçarak okula girmişti. Kız hala yerdeydi. Yavaşça doğrulmuş çamur olmuş formasını temizlemeye çalışıyordu. Emin adımlarla okula adımlarken alnına yapışan saçlarını çamur olmuş elleri ile geri çekip, çizilmiş ve yere bastıkça acısını hissettiği dizine aldırış etmeden ilerliyordu. Sınıfa girdiğinde, sıralarında ki insanların gözleri kızı bulmuş gülmeye başlamışlardı. Umurunda değildi.
"Sessiz olun!"
Öğretmen sinirle kıza dönerken, yavaşça yanına ilerlemişti.
"Bu halin ne Rose?!"
Kız tek elini koluna atarken, gözleri en arka sıradan alaylı gülümsemesi ile onu seyreden çocuğa kaymıştı. Yüzüne yine o gülümsemesini yerleştirdiğinde, sinirle onu dinleyen öğretmenini geçiştirip yerine adımlamıştı.
"Takıldım."
Kız sırasına otururken, gözleri hala onu süzen çocuğa kaymıştı. Kız çocuğun gözlerinin içine bakıyordu. Gözlerinde ki nefreti görebiliyordu.
~~
"Haftaya ödevlerinizi kontrol edeceğim!"
Sınıftakiler isyan ederken, Rose gülerek çantasını toplamaya başlamıştı. Az sonra kızlar sırasını sarmıştı.
"Naber ezik!"
Gömleğinin yakaları normalden biraz daha açık olan, kendini kabadayı ve güzel zanneden kızın gözlerinin içine bıkkınlıkla bakıyordu.
"Çekil!"
Rose sırasından kalkacağı vakit, arkasında ki kızlar omuzlarından onu sertçe çekip yerine geri oturmasını sağlamışlardı.
"Daha dur!"
Kız elini masaya vururken bağırmaya başlamıştı.
"Sana çekil dedim!"
Kız, Rose'yi omuzundan ittirdiğin de diğerleri gülmeye başlamıştı. Az sonra Rose kızın ellerinden kurtulmuş, ayağı kalkıp yüzlerini eşitlemiş kızı hızla duvara yapıştırmıştı.
"Sakın bir daha bana dokunma!"
Kız alayla sırıtırken, biri Rose'nin kolundan çekerek onu hızla kızdan uzaklaştırmıştı. Jungkook, kızın boynuna bakarken, Rose'nin yüzüne nefretle bakıp hızla üstüne yürümüştü.
"Sana daha öncede etrafımda dolanma dememiş miydim?"
Sessiz kalmıştı. Çantasını koluna alıp sınıftan çıkacağı vakit çocuk, Rose'nin çantasından yakalayıp kendine çekmişti. Kız hala olayın şokundayken, çocuk hızlı hareketlerle çantasını omuzundan almış ve ağzını açıp bütün eşyalarını yere dökmüştü.
Gözleri sonuna kadar aralanırken, çocuk çantayıda hızla yere fırlatıp Rose'yi ittirmiş ve az önce ona bulaşan kızın dudaklarına yapışmıştı. Hızla kızın dudaklarından çekiştirirken, Jungkook Rose'nin gözlerine kaçamak bakışlar atıyordu. İlk defa kızın yüzünü bu kadar üzgün görmüştü. Kız yerde kitlenmiş, öylece çocuğun dudaklarını izliyordu. Kalbi hep parçalanmıştı ama bu farklıydı. Çocuğun bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edememişti. Hızla yerden eşyalarını toplarken, son kez çocuğun gözlerine hayalkırıklığı ile bakıp koşarak sınıftan çıkmıştı. Kız sınıftan ayrılırken çocuk dudaklarını uzaklaştırıp elinin tersi ile silmişti. Öptüğü kız gözlerinin içine şaskınlıkla bakıyordu. Sırıtarak ondan uzaklaşıp yerine oturmuştu.
. . . . . . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
