still with you

14°

👀

Kız, koltukta bacaklarını birbirine çekmiş üzerinde ki ceketine daha çok sarılırken, ellerine sıcak nefesini üflüyordu.
Az sonra çocuk yavaşça kendini ahşap zemine bıraktığında, telefonu sertçe yere vurmuştu.

"Çekmiyor!"

Bıkkınlıkla karşına bakarken, yanında hissettiği ani sıcaklık vücudunun tekrardan yanmasını sağlamıştı.
Kız çocuğun yanında bacaklarını birbirine çekmiş, yavaşça çocuğun soluna değerken, tedirgince yutkunmuştu.

"Hoşlanmadığını biliyorum ama soğuktan ölmek istemiyorum."

Çocuk nefes bile zar zor alırken, kalbi göğüs kafesinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. İlk defa içinin bu derece yandığını hissetmişti çocuk.

Daha sonra aklından; ' O da böyle mi hissediyor?' Diye geçirmişti.
Karşılık alamayacağını bile bile içinde ki bu heyecanlı sızıyı, bu ateşi hissediyor muydu?
Her şey durmuştu sanki. Sol tarafında ki yangın her şeyi unutturuyordu. Bu zamana kadar yaşadığı tüm kötü şeyleri. Önünde daha öncede onun için orada olan, titrek ışığı görebiliyordu. Sandığının aksine daha güçlü bir ışıktı kızın ki.
Beyni hala yapmaması için zorlarken, çocuk hayatında ilk defa kalbini dinleme kararı almıştı.

Bir anda kızın belinden yakalayıp, kendine çektiğinde, kızın soğuk dudaklarıyla onun alev alan dudaklarını birleştirmişti.
Çocuk gözlerini sımsıkı kapattığında, kızın belinde ki elini daha da sıkılaştırmıştı.
Aniden dudaklarını kızdan ayırdığında, hızla nefes almaya başlamıştı.
Kız şaşkınlıktan aralanan gözleri ile endişeli ve korkak gözler ile onu izleyen çocuğa bakıyordu.

Kız kızarmış dudaklarını ısırdığında, yavaşça kafasını sallayıp, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Çocuk kızın gözlerinin içine bakarken, kızın belinden yavaşça kavrayıp kucağına almıştı. Kız sertçe yutkunurken, heyecanla çocuğun gözlerine bakıyordu. Çocuk yavaşça kızın yüzüne ilerlediğinde, önüne gelen saçları narince okşayıp, kulağının arkasına almış boynuna minik bir öpücük bırakıp, yavaşça kızın dolgun dudaklarından öpmeye başlamıştı.

Kız çocuğun dudaklarını sertçe ısırdığında, belinde ki eller daha da sıkılaşmaya başlamıştı.
Jungkook kızın belinden bastırdığında daha da yakınlaşmışlardı.
Çocuğun öpücükleri sertleşirken, boynunda hissettiği soğuk eller içinin daha çok sızlamasına sebep oluyordu.
Az sonra yanağında hissettiği sıcaklık ile yavaşça kızın dudaklarını bırakmıştı. Yaşlar kızın gözlerinden hızla dökülürken kızarmış dudaklarını ısırmıştı. Çocuk korkak gözlerle, kızın yaşlı gözlerine bakarken, canını yakmış olmaktan korkuyordu.

Az sonra kızın yüzünde yine o gülümsemesi belirirken, ellerini çocuğun ensesine atmıştı.
Başını yere eğdiğinde, minik hıçkırıklar ile kıkırdamaya başlamıştı. Çocuğun korkusu yerini heyecana bırakırken, kız yüzünü çocuğa dönmüştü.

"Bu anı ne kadar bekledim biliyor musun?"

Çocuğun gözleri dolarken, kız yüzünde ki gülümsemesini bir kez bile olsun düşürmeden gülmeye devam etmişti.
Yaşlar daha hızla akarken, kucağında biraz daha kıpırdanıp daha çok yakınlaşmıştı.
Çocuk sessizliğini sürdürürken, boynunda kızın sıcak nefesini hissettiğinde tüyleri diken diken olmuş, içi ürpermişti.

"Şu an ölebilirim."

.

(Oy vermeyi unutmayın babuşlar..💘)