21

1.2K 121 7
                                    


😺

Bomboş.

Ne zaman öleceğinizi bilseydiniz ilk ne yapardınız?
Kanunların sizi engelleyeceği herhangi bir şey?
Düşünürken farkettiniz mi bilmiyorum ama hep 'özgür' hissedebileceğiniz şeyler hayal ettiniz.
Yoksa.. herşeyi yaparım kafasında mı olurdunuz?

Peki ya, kesin öleceksiniz, bakın burası önemli kesinlikle yakın bir zamanda öleceksiniz ama tarihi belli değil. Çünkü hayattan bıkmış, her gün binlerce hastanın dırdırı, derdi ile uğraşan ve ölümlerini izleyip eve gittiğinde, çocuklarına neşe ve mutlulukla sarılması beklenen ve sonunda günün biteceğini düşündüğü anda sosyal medyasını kurcalamak belki, biraz kafa dağıtmak için anlamsızca atılan postlara baktıktan sonra bütün bir doktorlara 'Emeği olmayan parayı kazanıyor.' Yazılarını görüp moralinin daha çok bozulduğu ve bunun bütün bir hayatını etkilediği doktorunuz söylemiştir.
Belki de, sizinle kafa buluyordur ha? Belki, filmlerde ki gibi belgeleriniz karışmıştır, isim benzerliginden dolayı?

Kız aklından geçenlere kıkırdamış, fotoğraf makinasını indirip çekmeye çalıştığı manzaraya bakmıştı.

"Kesin öyledir Rose."

Son bir fotoğraftan sonra, kumlu yolda ki eşyalarını toplayıp fotoğraf makinasını boynuna asmış, uzun dakikalar sonunda çekmeye çalıştığı kelebeğe yavaşça yaklaşmıştı.

"Ne acı değil mi?"

Derin bir nefes aldığında, ay çiçeklerine gitmişti gözleri.

"Bende senin gibiyim dostum yakın zamanda öleceğim." Gülümsediğinde, kelebeğe uzanmıştı ama dokunmasına izin vermeden uçmuştu.

" 'iki ya da üç yıl sonra.' "

Çocuk onu reddettiğinde, onun umudu daha çok artıyordu. Daha çok.
Yeniden deneyecekti şansını, yeniden deneyecekti yaşamayı.
Ceketinin önünü iliklerken adımlarını hızlandırmıştı kız. Haftalar sonra ilk defa görecekti onu. Belki haftalar sonra ilk defa dokunacaktı, tek umuduna.

Okulun kapısına geldiğinde belini büküp nefesini düzeltmiş, derin bir nefes alıp mutluluktan ağlayan insanların yanlarından sahnede ki kepli öğrencilerin yanına gitmişti kız. Uzaktan o güzel gülümsemesini izlerken arkadaşlarıyla gülüşmesini, neşesini ve mutluğunu izlemişti kız.
Gözlerinden mutluluk yaşları dökülürken, yanaklarını silmiş bir kez daha gülümsemişti, sadece gülümsemişti.

"Bugün ağlamak yok."

Kız çocuğun gülen gözlerine son kez baktığında ellerini cebine sokmuş yavaşça ilerlemeye başlamıştı heyecanla sahneye kosan insanların arasından. Haftalardır düşünceleri bir anda değişiyordu.
Eğer çocuk ona yaklaşırsa bir daha böyle gülemeyeceğini hatırlamıştı kız. Bir daha böyle güzel gülemeyeceğini.

"Ne yazık ki, mutluluğunun bir parçası olamayacağım küçüğüm."

Kız cebinde ki ellerini daha da sıktığında gözlerini sımsıkı kapatmış gülümsemeye çalışmıştı, zorla akmak için direnen gözyaşlarına engel olmaya çalışırken.

"Rose!"

.
.
.
.
.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.

(Oy vermeyi unutmayın..💕❤)

still with youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin