28

830 99 6
                                    


😇


"En kötü olanıda neydi biliyor musunuz?"

Gülümsemişti. Ama kıvrılan dudaklarının her bir ucunu tutan ipler titrekti, uzaktan acısı belli oluyordu.

"Dediği şeylerin doğru olduğunu bile bile yapamamanız."

"Anlamadım."

Kadın kaşlarını çattığında, alnı gerilmiş derin çizgileri göz önüne gelmişti.

"Bende anlamamıştım."


Kız deri ceketinin pilelerinden sertçe çektiğinde, dişlerini birbirine bastırmış, yumruklarını sertçe sıkmıştı.
Uzaktan omuzlarına varan mavi saçları, vücudunun tüm hatlarına mükemmel bir şekilde oturmuş beyaz elbisesi ve uzaktan bile duyabileceğiniz ince sesi ile gülerken, uzun tırnaklı ellerini Jungkook'un boynunda gezdirmişti.

Rose adımlarını yere büyük bir darbe ile vurarak yanlarına ulaştığında kızın karnına sert bir yumruk geçirip çocuğun kolundan hızla tuttuğu gibi etden duvarları birer birer aşarak dışarıya doğru ilermişti.
Mekanın yanında ki boşluğa geldiklerinde, kız sertçe çocuğun kolunu bırakıp yüzüne sinirle bakmaya başlamıştı.
Çocuk alayla gülümsediğinde, kollarını birbirine dolayıp dışarıya çıkmaya çalışan kahkahalarını engellemeye çalışmıştı.

"Güzel bir gösteriydi."

"Senin hatan!"

Kızın sert ve ciddi çıkan sesine karşılık çocuğun yüzünde ki alaycı gülümseme solmuş, yerini ifadesiz bir surata bırakmıştı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?!"

"Ne yapmışım?" Çocuk kollarını iki yana açtığında, geri birbirine dolamıştı.

"Senden hoşlanmam beni iğrenç ego tatminlerin için kullanabileceğin anlamına gelmiyor!"

"Senin hatan."

Sırıtmıştı. Kız yumruklarını daha çok sıkarken sinirden gelen gözyaşlarını geri ittirmişti.

"Korkak!"

Hızla üstüne yürüdüğünde, işaret parmağını sertçe çocuğun omzuna vuruyor onun geri teklemesine sebep oluyordu.

"Zavallı bir korkaksın!"

Çocuk sertçe kızın elinden tuttuğunda, aynı hızla geri ittirmişti.

"Dediklerine dikkat et!"

"Hah! Ne yapabilirsin ki?"

Kız kahkaha atmaya başladığında, ellerini birine vurmuş ve aniden durmuştu. İğneleyici bir ifade ile çocuğun sinirli gözlerine bakarken üstüne yürümüş, dibine girmişti.

"Kaçar mısın?"

Çocuk sinirle gözlerini kapattığında, kızın omuzlarından sertçe ittirmişti. Kız yerde hiçbir şey olmamış gibi gülerken dolu gözleri ile çocuğun gözlerine bakmıştı.

"Sen busun işte. Korkaksın! İşine gelmeyince kaçarsın!"

Çocuk kıza doğru bir adım atacağı vakit aniden durmuş tek kelime etmeden yavaşça ilerlemeye başlamıştı.

"Kaç hadi! Nereye kadar kaçabileceksin?!"

Kızın boş sokakta eko yapan sesine gözlerini kapatıp, hızını bozmadan kalabalığın arasına karışmakla karşılık vermişti.

Kız sırtını yere sabitlediğinde, sık duvarların ardından gözüken, zifiri karanlıkta parlayan yıldızlara bakmıştı.
Derin nefesler alırken, görüşü bulanıklaşmıştı. Uzun süredir tuttuğu acı gözyaşları daha fazla dayanamamıştı.

.
.
.
.
.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.

(Yıldıza basmayı unutmayın çukulatalarım..🤎🖤)

still with youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin