23

1.1K 109 16
                                    


🍒


"Özlediğiniz bir şey var mı?"

"Bir sürü. Dolusuyla anı."

Adam bacaklarını üstü üstüne attığında kolunu, sandalyenin koluna dayamıştı.

"Onunla konuşmalarımız en çok özlediğim şeyler."

lümsediğinde, kadının gözleri dolmaya başlamıştı.

"Herhangi bir konuda. Bazen bir konu bile değil. Herhangi bir şey, bir an, bir olay hakkında konuşmayı, sonra onun beni güldürmesini özledim. Üzülse bile hep beni güldürmeye çalışırdı."

Adam yerinde kıpırdandığında devam etmişti.

"O güçlü kabuğunun, yıkılmaz duvarlarının ardında ki kırılgan ve duygusal kızı göstermezdi. Atlatmış gibi yapardı ama bilirdim ben hep bir yerlere attığını, kalbinin bir yerlerine gömdüğünü ve gece aklına geldiğinde yastığını sırılsıklam yapacak kadar ağladığını bilirdimde, konuşamazdım."

Adam kafasını salladığında, dolu gözlerine aldırış etmeden gülümsemişti.

"Sesini özledim."


Ayaklarını yere sertçe vura vura yürüyorlardı. Hafif çiseleyen yağmur umurlarında bile değildi. Unutmak istemişlerdi herşeyi, herkesi.
Taş basamağa oturduklarında, bütün bir şehir ayaklarının altındaydı şimdi.
Kız çantasını yanına attığında, bacaklarını sallandırmıştı.
Çocuk meyve suyunu bir dikişte bitirdiğinde, kızın meyve suyundan bir yudum alıp, geri ona uzatmıştı.

"Dinliyorum."

Kız evlerden birer birer sönen ışıklar bakmıştı.

"Ne kadarını?"

"Herşeyi."

Kız kollarını arkaya dayadığında, sırtının bütün yükünü kollarına vermiş, yavaşça kesilen yağmurun son damlalarını yüzünde hissetmişti.

"Aslında bakarkasan anlatılacak pek bir şey yok. Sadece bitiyor."

Çocuk bağdaş kurduğunda, kıza tedirgince dönmüş yüzünü süzmüştü.

"Tedavisi var mı?"

"Evet."

Çocuk çaresizliğinin ardından buruk br şekilde gülümsediğinde, ona dönmüştü.

"Tamam, hastaneye gidelim. Başlatalım tedaviyi, ne bekliyoruz?"

Kız tırnaklarının yanlarında ki, sert etleri sökerken dudağını büzüp çocuğa geri dönmüştü.

"İstemiyorum."

"Ne?!"

Çocuğun yüzü iyice buruşurken, hızla yumruk yaptığı elini havaya kaldırıp kıza doğrultmuş, gözünü korkutmaya çalışmıştı.

"Aptal."

Elini geri indirdiğinde, kızın meyve suyundan bir yudum daha alıp gözlerinin için bakmaya başlamıştı.

"Peki. İstediğin gibi olsun."

Kız çocuğun yüzüne dikkatle bakarken şaşkın gözlerini saklayamamıştı.

"Ne yani, bana engel olmayacak mısın?"

"Hayır. Sen zaten kararını vermişsin."

Kız çocuğa sürünerek biraz daha yaklaştığında, ellerinden sıkıca tutmuş hafif salladığında, çocuğun düşmüş yüzünü yeniden dikleştirmişti.

still with youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin