😿
"Kalk haydi Jungkook!"
Çocuk, odanın dışından gelen boğuk sese cevap verememişti.
Üç gündür odasından dışarıya adım atmamıştı. Bedenini ayakta durduracak gücü yoktu.
Sanki bir parçası kopmuş gibi hissediyordu. İçinde bir parçayı kaybetmişti ve bulamıyordu.Az sonra gelen tiz ses, bir anda gözlerine can vermişti.
Kız, örgülü sarı saçları ile odasına adımladığında, katilini tanımış bir eda ile çocuğun gözleri dolmuştu.
Kız yere eğildiğinde, sertçe yutkunup yanları kızarmış gözleri ile çocuğun soluk yüzüne bakıyordu."İyi misin?"
Kızın çıkan titrek sesine, çocuk kafasını sallamakla yetinebilmişti.
Kız büyük bir gülümseme attığında, gözyaşlarını silip, gerginlikle parmakları ile oynamaya başlamıştı."Özür di-"
"Dileme."
Lafını bölen sert ve kalın sesin altında kızın, tiz sesi ezilmiş içine çekilmişti.
Çocuk titrek kollarından destek alarak yatakta doğrulmaya çalıştığında teklemiş tekrar yatağa kapaklanmıştı.
Kız yardım etmek için hareketlendiğinde, sinirle solumuş onu durdurmuştu."Bırak! Ben yaparım."
Kız geri çekildiğinde, gözyasları ile çocuğun can çekişini izliyordu.
Çocuk az sonra yatakta doğrulduğunda, ellerinden destek alarak dik durabilmeyi başarmıştı.
Sinirle kızın yaşlı gözlerine bakarken, titrek ama kendinden emin sesi kendini ortaya çıkartmıştı."Neden yaptın bunu bana?"
Kızın gözleri yanmaya başladığında, cevap verememişti.
"Eğlenceli miydi?"
Çocuk aniden başını tuttuğunda, kız ani bir refleksle öne doğru eğilmişti. Kız çocuğun buz gibi ellerinden tutarken, çocuk kalan gücü ile kızın omuzundan tutup onu sertçe ittirmeye çalışmıştı.
"Bırak!"
Kız tekleyip geri gittiğinde, ayağa takılmış kalçasının üstüne, yere düşmüştü.
"Beni böyle görmeyi mi istedin?!"
Bağırdığında, kız yerinden sıçramıştı.
"Be-ben."
Kızın sessiz ve titrek çıkan sesine karşı çocuğun ciddi ve kalın sesi üstünlük sağlıyor, kızı altında eziyordu.
"Sen ne?!"
"Ben sadece mutlu olmak istedim."
Kız çocuğun nefret dolu gözlerine baktığında, bir kaç ay önceki halini görmüştü.
O yerde; ezik, üzgün gözlerle çocuğa bakarken, onun aksine nefret ve sinir ile bakan gözlere bakıyordu."Bencilsin sen!"
Çocuk parmağını öne çıkartmış, her vurgusunda parmağını daha çok öne getirmişti.
"Sırf kendi mutluluğun için benim duygularımı kullandın."
"Hayır."
Kız sürünerek çocuğun yanına geldiğinde ona dokunmaya çalışmıştı. Fakat onun titrek elleri, sertçe geri ittirilmişti.
"Çık odamdan! Çık evimden! Çık hayatımdan!"
Çocuk ağlamaya başladığında, kafasını öne eğmişti.
"Çık kalbimden!"
Kız geri çekildiğin de, komodinden tutunarak yavaşça ayağa kalkmıştı. Islak yanaklarını sildiğinde, son kez çocuğa bakmıştı.
Ona yaptığı buydu işte. Çevresinde ki insanlara verdiği; acı ve pişmanlıktan başka hiçbir şey değildi.
Boğazında biriken kelimeleri dışarı çıkartmak istesede, hepsi boğazına düğümlenmişti.
Çocuğun sessiz hıçkırıklarının duyulduğu odada onu yalnız bırakmıştı.
Sadece gitmişti..
.
.
.
.
.
..
.
.(Oy vermeyi unutmayalım babuşlarım💛)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still with you
Fanfictionrosékook [düzenlendi, tamamlandı] Hayır, Jungkook. Hayır. Arkadaşlar birbirlerine öyle bakmazlar. 260720 - 311020/gucciterlik/ #5 rosékook #1 rosegguk #2 rosegguk #8 blackpink #1 angst