Kitap 2: BÖLÜM IV - M.K.M. (Evim) - Kahvaltı

4.5K 185 24
                                    

           " Hikayeyi okuma listenize eklerseniz, yeni bölümlerden anında haberdar olabilirsiniz. Yorumlarınız ve Oylarınız benim için çok önemli. Lütfen beğendiğiniz bölümleri oylayınız, iyi ya da kötü yorumlarınızı eksik etmeyiniz. Şimdiden okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim, keyifli okumalar.. :)"

       Çok güzel rüyalar gördüm o gece. Hepsinde Ece vardı, hepsinin başrolü Eceydi. Evlenirken gördüm bi rüyamda, başka bir rüyamda çocuklarımızla oynarken. Sevişirken, gezerken. Savaştan eser yoktu rüyalarımda, zombilerden, kötülükten, kayıplardan ya da ölümlerden eser yoktu. Tertemiz bir Dünya vardı, Cennet gibi. Beyaz, berrak, neşeli, temiz iyilik dolu bir hava vardı hepsinde. Hepsi mutluluğa dayalı rüyalardı.

        Hayatımda ilk defa Annem dışında bir kadının öpücüğü ile uyandım o gün, Ece'nin. "Günaydın" dedi gülen gözleriyle. Gamzeleri yüzüne kondurulmuş birer "Aşık ol !" emri yayıyordu etrafa. Uykulu gözleri tamamen şirinlik katıyordu, daha ne kadar şirin olabilecekse. 

"Kahvaltın hazır"

        Yatağıma kahvaltı getirmişti. Aslında kahvaltı felan istemiyordum, tüm gün onunla sarılıp hiç konuşmadan, öylece kenetlenip uzanmak istiyordum fakat kahvaltı iki kişilikti. Yani onun aç kalmaması için bu güzel jesti geri çeviremezdim. Teşekkür edip dudağına öpücük kondurdum. Yanıma oturdu ve beraber kahvaltı yapmaya başladık. Mutluluğum içime sığmıyordu fakat belli etmemeye çalışıyordum. Bu sırada Ece'nin sorduğu soru ile biraz daha sakinleşmeye başladım.

-Şimdi ne yapacağız?

+Bilmem. Önce bi nikah memuru bulup evleniriz, hatta sonra çocuk yaparız. Fena olmaz he?

Ece gülümsedi. 

-Onu sormuyorum. Geceden bahsediyorum.

Hınzırca güldüm ve konuya daha da açıklık getirdi.

-Yani Alexis Alik'in konuşmasından bahsediyorum. Buraya tıkılı kalamayız, erzağımız oldukça azaldı. Fazla idare edebileceğimizi sanmıyorum. Dışarıda iste düzinelerce zombi var. Erzak bulmayaç çıkmak oldukça tehlikeli. Bir şeyler yapmamız lazım.

Ece haklıydı. Bir şeyler yapmamız gerekiyordu fakat evden dışarı çıkmak oldukça tehlikeliydi. Bu tehlikeyi göze almak zorunda kalacağız gibi görünüyordu fakat güzel bir plan yapıp tehlikeyi en aza indirmemiz gerekiyordu. "Bunun üzerine düşünelim" diyebildim sadece. Kahvaltımızı yaptık. Daha sonra Ece ile beraber uzandık. Çok geçmeden Ece uyuyakaldı, bense düşünmeye başladım.

        Arkadaşlar yeni bir hikâyeye başladım. Bir göz atıp yorum yaparsanız sevinirim.. :)

http://www.wattpad.com/story/24929526-gri-kanatlar-kurye

III. Dünya Savaşı: Zombilerin ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin