⏮ Isak Danielson - Broken ⏭
❝Biz birbirimizin hayatına giremeyen, çıkmayı da beceremeyen iki kişiyiz sadece.❞
Gerçek bir gerizekâlı olmalıydım, dünya üzerinde yiyecek bir şey kalmamış mıydı da yürek yemiştim ben?
Dün ne yapmıştım öyle?
Aradan saatler geçmesine rağmen sistemime utanma duygusu yeni yeni ekleniyordu, sabahın erken saatlerinde uyanmıştım ama gözlerimi kapalı tutup biricik koltuğumda kıpraşıp duruyorum. Karnımda milyonlarca kelebek var gibiydi.
Tam uyuyacak gibi oluyordum ama aklıma o an geldiği gibi aptal aptal sırıtmaya başlıyordum, dengelerim fazlasıyla bozulmuştu.
Derin bir nefes verdim ve sırtüstü yattığım koltuğumda sol tarafa döndüm. Gözlerimi asla açmıyordum. Dengesiz olduğum biraz da buradan anlaşılabilirdi, gözlerimi açarsam hiçbir şey gözümün önüne gelmiyordu ama gözlerim karanlıkla buluştuğu an o anı hatırlayıp gülümsüyordum. Diğer türlüsü bana boşlukta hissettiriyordu.
Karanlık bana ilk defa güzel şeyler getiriyordu.
Taehyung dün gece fazlasıyla kibar davranmıştı. Beni motoruyla eve bıraktıktan sonra gitmesi gerektiğini söylemiş, bana oldukça tatlı bir şekilde sarıldıktan sonra gülümseyip geri dönmüştü.
Eve geldiğimde herkes odalarına çekildiği için ben de hemen odama gelmiştim ama sabahın köründen beri uykuya dalamıyordum, sürekli gülmekten yanaklarım ağrımıştı.
Hayatımın aldığı şekil bana mutluluğu getirmişti, ve bu Taehyung'un sayesindeydi.
Stella olmak kesinlikle benim mucizemdi.
Bu sefer tatlı bir mırıltı çıkarıp sağıma döndüğümde istemsizce aklıma Taehyung'un söyledikleri gelmişti.
Bu kadar değer görmek için ne yapmıştım ki ben?
Gerçekten anlamıyordum, ben Seoul'e gelmeden önce hislerini kaybetmenin kıyısında olan bir kızdım, nasıl bu noktaya gelebilmiştim?
Aşık olmak, hayatın pusulasındaki ibrenin gösterdiği yönü bile farklı hâle getirebilir miydi? Bu his sayesinde, bana yön gösteren o yıldız konum değiştirebilir miydi?
Kulağa yeniliklere açık olmayan benim için oldukça ürkütücü geliyordu, ama asla böyle hissettirmiyordu.
Ah cidden, yine aklıma gelmişti ve asla gülmeden edemiyordum. İçim kıpır kıpırdı, ve bu akli dengemin şaşmasına sebep oluyordu. Mesela dar fakat rahat koltuğumda az önce sağa dönmeme rağmen tekrar sağa dönmek gibi bir zekilikte bulunmuştum ve bir anda boşluğa düşmüşüm.
Az önce resmen koltuktan düşmüşüm!
Elim anında kalçamı bulduğunda nihayet gözlerimi açabilmiştim fakat buruşan yüzümle kaldırdığım kafamın gördüğü görüntü beni ciddi bir çıkmaza sürüklemişti. "Sizin burada ne işiniz var?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stella ℘ taelice (askıda)
FanfictionOnların dünyasında hiç yağmur yağmazmış, bulutlar hiç ağlamazmış. Çünkü yıldız ve gökyüzü, birbirine çok âşıkmış. Fakat zamanın izleri, alıp götürmüş gülümsemelerini. Gökyüzündeki tek yıldız kayıp gidince, güneş gelmez, ay parıldamaz olmuş. Zifiri k...