241.Ders Yûsuf Sûresi 53-63

26 5 25
                                    

241. Ders :

13. Cüz, 12. Sûre, 241. Sayfa
Yûsuf Sûresi
53-63. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

53

وَمَا أُبَرِّىءُ نَفْسِي
Ben nefsimi temize çıkarmıyorum.”

Hazreti Yusuf (عليه السلام) böyle diyerek bununla muradının nefsini temize çıkarmak ve hâlini beğenmek olmayıp, Allahın kendisine ihsan ettiği ismet (günahtan uzak kalmak) ve muvaffakiyeti ortaya koymak olduğuna tenbihte bulundu.

İbnu Abbas'tan (رَضِىَ اللهُ  عَنْهما) şöyle nakledilir:
Hazreti Yusuf (عليه السلام) “ben Azizin gıyabında kendisine hıyanet etmedim” deyince Hazreti Cebrail (عليه السلام) Ona “içinden geçirdiğinde de mi hıyanet etmedin?” dedi. O zaman Hazreti Yusuf (عليه السلام) böyle cevap verdi.

إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ
Çünkü nefis şiddetle kötülüğü emreder.

Nefis, cibilliyeti itibariyle şehevi şeylere meyillidir, onlara niyetlenir, içinden geçirir, kuvvelerini ve azalarını daima bunların peşinde kullanır.

إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ
Ancak Rabbimin rahmet ettiği müstesna.

Ancak Rabbimin rahmetine mazhar kıldığı vakitte, nefis kötülüğü emretmez.

Veya ancak Allahın rahmetine mazhar kılıp da koruduğu nefisler, bu hükümden müstesnadır.

Denildi ki: Buradaki istisna munkatı da olabilir. Yani, “lakin Rabbimin rahmeti, işte nefsin kötülüğünü çeviren ancak odur.

Denildi ki: Ayet, Züleyhanın sözünü hikâye etmektedir. İstisna edilen nefis, Hazreti Yusuf (عليه السلام) ve emsalinin nefisleridir.

إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Şüphesiz Rabbim Ğafurdur – Rahîm’dir.

Benim Rabbim Ğafur’dur, nefsin fıtrî meyillerini bağışlar. Rahîm’dir, dilediğine günahlardan korunma bahşederek rahmetine mazhar kılar.

Veya, nefsinin kötülüğünü kabul ederek günahı için istiğfar edenleri bağışlar ve merhamet istediği şeyde onu merhametine mazhar kılar.






54

وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي
Hükümdar dedi: Onu bana getirin, kendime seçeyim.

فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مِكِينٌ أَمِينٌ
Onunla konuşunca: “Sen bugün yanımızda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin” dedi.

O’nu getirdiklerinde, kendisi ile konuşup ondaki kapasite ve dehayı görünce böyle söyledi.

Rivayete göre, Hazreti Yusuf (عليه السلام) zindandan çıkınca yıkandı, temizlendi, yeni elbiseler giydi. Hükümdarın yanına varınca içinden şöyle dua etti: “Allahım, Senden onun hayrını isterim, izzet ve kudretinle şerrinden Sana sığınırım.” Sonra ona selam verdi, İbranice olarak ona dua etti. Hükümdar “bu dil nedir?” diye sordu. Hazreti Yusuf (عليه السلام) “ecdadımın dili” dedi. Hükümdar yetmiş dil biliyordu, o dillerle Hazreti Yusuf (عليه السلام)'a konuştu, O da o dillerin hepsini kullanarak cevap verdi. Hükümdar O’na şaştı.

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin