288.Ders İsrâ Sûresi 67-75

12 4 8
                                    

288. Ders :

15. Cüz, 17. Sûre, 288. Sayfa
İsrâ Sûresi
67-75. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

67

وَإِذَا مَسَّكُمُ الْضُّرُّ فِي الْبَحْرِ ضَلَّ مَن تَدْعُونَ إِلاَّ إِيَّاهُ
Denizde başınıza bir felaket geldiği zaman, Allah’tan başka bütün yalvardıklarınız ortadan kaybolur.”

Bundan murat, boğulma korkusudur. O zaman, başınıza gelen olaylarda kendilerinden yardım istedikleriniz hepsi hatırınızdan gider. Sadece Allah hatırınıza gelir. Böyle bir durumda ancak O’na yalvarırsınız.

Veya mana şöyle de olabilir: Böyle bir hengâmede, tapmış olduklarınızın hepsi size yardım hususunda ortada görülmez, kaybolur gider. Size ancak Allah yardım edebilir.

فَلَمَّا نَجَّاكُمْ إِلَى الْبَرِّ أَعْرَضْتُمْ
O, sizi kurtarıp karaya çıkarınca ise, yüz çevirirsiniz.

Ama Allah sizi boğulmaktan kurtarıp karaya çıkardığında, tevhidden yüz çevirirsiniz.

وَكَانَ الإِنْسَانُ كَفُورًا
Doğrusu insan çok nankördür.

Ayetin bu kısmı, insanın yüz çevirmesinin ileti gibidir.








68

أَفَأَمِنتُمْ أَن يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ أَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا
Yoksa O’nun sizi kara canibinde yerin dibine geçirmesinden yahut üzerinize taş yağdırmasından emin mi oldunuz?

“Yoksa emin mi oldunuz?” denilmesi, emin olmadıklarını ifade içindir. Mukadder cümleler ile, ayetin manası şöyledir: “Kurtuldunuz da emin mi oldunuz? Bu emin olmak sizi yüz çevirmeye mi sevketti? Asla emniyette değilsiniz. Çünkü denizde sizi boğarak helâk etmeye kâdir olan Zât, karada da sizi yerin dibine geçirerek veya başka şekilde helâk etmeye kâdirdir!”

Ayette “canib” kelimesinin kullanılmasında şu manaya tenbih vardır: “Onlar sahile ulaştıklarında küfre düştüler ve yüz çevirdiler. Hâlbuki bütün yanlar ve cihetler Allahın kudretinde eşittir. Aklı başında olan kimse, bu canip ve cihetlerin hiç birinde kendini helâk sebeplerinden emin görmez.”

ثُمَّ لاَ تَجِدُواْ لَكُمْ وَكِيلاً
Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız.

Sonra, sizi bundan koruyacak bir vekil de bulamazsınız. Çünkü O’nun yaptığını kimse engelleyemez.





69

أَمْ أَمِنتُمْ أَن يُعِيدَكُمْ فِيهِ تَارَةً أُخْرَى فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفا مِّنَ الرِّيحِ فَيُغْرِقَكُم بِمَا كَفَرْتُمْ
Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasırga göndermeyeceğinden ve böylece küfrünüz sebebiyle sizi boğmayacağından emin mi oldunuz?

Allah, bir takım gerekçeler meydana getirir, sizi tekrar denizde yolculuğa sevkeder. Bu yeni yolculuğunuzda, önüne çıkan her şeyi kırıp geçiren bir fırtınayı üzerinize gönderir.“Küfrünüz sebebiyle”

Burada küfürden murat, Allaha şirk koşulması veya daha önceki kurtarılmalarına karşı nankörlükte bulunmaları olabilir.

ثُمَّ لاَ تَجِدُواْ لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِ تَبِيعًا
Sonra bize karşı size yardım edecek bir koruyucu bulamazsınız.”

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin