TANITIM BÖLÜMÜ

327 42 40
                                    

"Esmer Güzelim" diye seslenmişti genç adam.

Yıllar sonra duyduğu o ses tonuna ve hafızasından silmek için gecelerce uykusuz kaldığı o seslenişe kalbinin çarpıntısına engel olamadan bakmıştı Meyra.

Bileklerinden kuvvetin çekildiğini ise elinde tuttuğu çay bardakları ile dolu tepsinin bahçenin beton zeminine düştüğünde çıkardığı sesle fark edebilmişti.

"Altemur" diye fısıldarken kalbinin daha önce hiç bu kadar korku ve heyecan ile çarptığını hatırlamıyordu.

.
.
.

Ne kadar kaçarsan kaç, yakalandığın tek şey; daima kendin olacaksın.

Üç yakın arkadaş, üç farklı geçmiş, üç farklı acı. Ve daima olduğu gibi üç farklı umut.

Meyra, Nida ve Güneş; Kiminin acısı çocukluğuna dayanırken kimisi birkaç yıl öncesinden kaçan üç öğretmen.

Acılarını, hayallerini,umutlarını kalplerine gömüp hayatın ilerlemesine ayak uydurmak zorunda kalarak ev ile okul arasında mekik dokuyan bu üç dostun hayatlarının rutinini bozacak olan şey ise tabiki hepsinin  içten içe hayalini kurup asla yaşayamayacaklarına inandıkları, sadece filmlerde izleyip kitaplarda okudukları aşk olacaktır.

Gözyaşı dökerken kahkahalar atacağınız, okurken elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, pamuk şekeri tadında bu hikayeye dahil olmak için tek yapmanız gereken şey sayfaları çevirmek.

HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin