BİLİNMEYEN NUMARA

44

Rüzgarın ağzından

O Ege denen çocuğu mahvedicektim. Su benim olmalıydı. Onun değil. Ben yapıcağımı biliyordum. Bütün her şeyi ayarlamıştım. Ege'yle Su'yu kaçıracaktım. Egeyi öldürcem suya da sahip olucaktım. 

Onları bizim ormanlıktaki evimize kaçırtacaktım. Tek sorun babamla konuşmaktı ama babamın buna izin vericeğini düşünüyodum. 

Ben annemin kim olduğunu bilmiyordum sadece babamla yaşıyordum. Babam çok zengindi. Her tarafında koruma vardı. Benim adamlarımı da korumalardan seçicektim. Tabi babama bunu söylemem gerekiyordu. Babamın odasına çıktım. 

'' baba seninle konuşmam gerek''

'' tabi oğlum , seni dinliyorum'' 

'' baba benim çok sevdiğim bir kız var ama önümde de bir engel var.  Ege diye bir çocuk.  Benim sevdiğim kız çok iyi biri ama saf. Ege denen çocuk onu kandırdı. Normalde kızda beni çok seviyor ama hala farkında değil. ''

''eeee'' dedi babam ciddiyetle.

'' işte ben onları kaçırcam tabi senin korumalarınada ihtiyacım var''

'' oğlum başımıza bela almayalım''

'' baba o Ege denen  çocuğun abisinden başka kimsesi yok , Suyunda annesi ve babası var ama onlar onu sevmiyo. Yani hiçbir şey olmaz''

'' pekala ,  ne zaman yapıcaksın bu işi ve nerede?''

'' bizim ormanlıktaki eve götürcem onları ,  bugün kaçırıcam bide ''

Zaten saat sabahın 7 siydi. Akşama doğru hallederdim diye düşündüm ya da daha erken.

Bugün okul yoktu eminim onlar buluşacaktı. Olmazsa tek tek kaçırırdım.

'' peki kaçırıp napıcaksın?'' diye sordu babam.

'' Egeyi öldürmek istiyorum , Su'yun gözleri önünde , benim olduğumu anlasın''

''senmi öldürceksin?'' 

İşte bunu ben yaparmıydım bilemiyorum. Hala emin değildim. Tatil olmak bana göre değil sadece Ege ölsün yeter. 

'' baba bunu ben yapamam sanırsam. Korumalardan biri yapsa?''

Babam düşündü sonra konuştu.

'' ben yaparım oğlum hem görmüş olurum onları. Gelinimi çok merak ettim.''

Gülerek kafamı salladım. 

'' tamamdır baba , sağol'' deyip odadan çıktım. Bugün çok güzel bir gün olucaktı. 

************************************************************

Annemin kahvaltı hazır sesiyle yatağımdan zıpladım. 

'' yaa anne beş saatcik daha''  diye bağırdım. 

'' anne terliği yemek istemessen aşağı in Su''

Gülerek yataktan kalktım. Benim annemin bütün terlikleri taştandı resmen. Hemen aşağı indim. mis gibi kokular geliyordu bile.

'' off kız anne döktürmüşsün valla'' deyip annemin yanağından öptüm. Babama baktığımda ellerini beline dolamış kıskanç bir şekilde bakıyordu

'' bana bir öpücük yok galiba,  neyse''  gülüp babamın yanağındanda öptüm.

'' sana olmaz olur mu'' dedim.