59

3.8K 213 114
                                    


Rüzgar okul çıkışı işine gitti. Ben ve Borada okuldan çıkmış Egenin evine doğru yürüyorduk. Egenin evine geldiğimizde kapıyı çaldım. Bir dakika sonra Ege kapıyı açmıştı. Egeye baktığımda çok kötü gözüküyordu. Ege beni görünce mutlu olmuştu ama Borayla beraber olduğumu görünce ciddileşti.

'' ege bu halin ne böyle?'' 

Ege üzgünce bana bakıp konuştu.

'' su sana her şeyi açıklayacaktım ama yalnız kalmak istedin bende biraz kafayı yedim galiba''

Sonra borayı süzdü iyice. 

'' Ege konuşmamız gerek , içeri almayacakmısın bizi?''

Ege Boraya bakıp kararsız kalmış gibiydi,  sonra kafasını salladı.

İçeri geçip oturduk. Ege bir anda ayağa kalktı

'' su valla her şeyi yanlış anladın , benim o kızla gram alakam yok'' 

Bende bir anda ayağa kalkıp Egenin karşısında durdum.

'' ege sus''

'' ama Su ...'' cümlesini tamamlamamıştı ki ona sıkıca sarıldım. İlk bir dakka dondu sonra oda bana sıkıca sarıldı. Hatta o kadar sıkı sarıldı ki belimi hissetmiyorum şuan. Ondan yavaşça ayrıldım. 

'' Egem biz her şeyi öğrendik.''

'' siz derken bu çocukla mı ? , harbi bu kim su?''

'' bu bora , bizim sınıfa yeni geldi.neyse böyle ayakta anlatılcak gibi değil. oturakta anlatim''

oturup her şeyi egeye anlamıştık. Egenin selinin attığı fotodan haberi filanda yoktu. O kadar üzülmüş ki telefonunu fırlatmış. Hiçbir şeye bakmamış yani

 Rge yaptığımız şeyi şaşkınca dinleyip ayağa kalkmıştı. Boranın karşısına geçti. 

Korkmaya başlamıştım. Ege iyice boraya yaklaştı. Bora düz bir ifadeyle Egeye bakıyordu.Ege yumruğunu boranın omzuna geçirdi. Sonra konuştu.

'' aferin lan , gözüme girdin''dedi gülerek. 

Borada büyük bir ohh çekip rahatladı. Ben ise şuan mutluluktan çıldırmak üzereyim.

'' omzumu kırdın olum , senden bi korkmadım değil''  dedi Bora gülerek. 

Ben mutfağa gidip yiyecek bişeyler hazırlamaya başlamıştım. Ege ile bora içerde hayvan gibi kahkaha atıyorlardı.

Olum papucum dama atılmaz inşallah

Bi sinirlenmiştim. Ben burda yemek hazırlayayım onlar orda  keyif çatsınlar. Elime aldığım tabakları sinirlice odaya götürdüm. Hala gülüyorlardı. Bana bakmıyorlardı bile.

Sinirlice tabağı masaya bıraktım pardon fırlattım bildiğin.

İkisi bir anda bana döndü.

'' yüzümüze fırlatsaydın kanka'' 

'' aşkım ne bu sinir''

Wtffff

Aşkım mı?

Ege bu kelimeyi ilk defa kullanmıştı. Yüzüm istemsizce gülümsüyordu. İyide benim sinirli olmam lazım. 

Bora bu halime gülmeye başladığında Ege ne olduğunu anlamıştı. Hayır sakın yüzüme vurma valla utançtan yerin dibine girerim.

BİLİNMEYEN NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin