BİLİNMEYEN NUMARA

58

(multi bora arkadaşlar)

Ders başlamıştı. Hoca sınıfa yeni biri geliceğini söylemişti. Aslında çok takmamıştım ama gelen kişiyi görünce şaşırmıştım. Boraydı bu. Okula yeni gelmemiş sadece sınıfını değiştirmişti. İki sıra boştu. Benim yanıma oturdu direk.

'' naber sulugöz''

'' burası eg... '' ne şaçmalıyordum ben

'' burası dolumu?'' diye sordu aniden

'' hayır'' diye cevap verdim. Şöyle bir borayı inceledim. Baya yakışıklıydı. Egem kadar olmasada. Ayy yine saçmaladım. 

Ders bitmiş teneffüs olmuştu. Galiba Ege bugün derslere girmeyecekti. Çokta umurumdaydı sanki.

'' bak napalım biliyomusun , kantine gidelim sen bana her şeyi anlat. Sorununu beraber çözelim.''

'' niye?''

'' arkadaş olmak istiyorum çünkü , olamazmıyız?''

Aslında birine anlatmak, içimi dökmek hiç fena olmazdı. Beraber kantine indik. Boraya her şeyi anlattım. Beni dikkatlice dinlemişti. 

'' kızım sana bişey söyleyeyim mi?''

'' söyle bora''

'' bu işte bi iş var''

Şaşkınca ona baktım.

'' nasıl yani?''

'' bak şimdi egenin seni sevdiği çok belli''

Lafını böldüm

'' gerçektenmi?'' dedim heyecanla

'' ilk başta karşına anonim olarak çıkmış , seni sevmeyen biri bu kadar uğraşmazdı. Seni bu kadar korumazdı. Hatta sen dedin o kız Egeye yapışık diye. Kız bi oyunların  peşinde bence''

Haklı olabilirdi.

''öylemidir?''

'' ben geçmişte sevdiğim bir kız yüzünden bu şekilde ayrılmıştım. Birinin oyunları yüzünden. Ve gerçekten bana çok samimi geldin. Sana yardım etmek isterim. Bundan sonra bir numaralı kankamsın'' dedi gülerek.

Bu hatayı Rüzgarda bir kere yapmıştım ama Bora yardım edicekti bana. Ege için hiç olmassa güvenebilirim.

'' bana nasıl yardım ediceksin?''

'' seninle beraber haydutluk yapıcaz'' dedi gülerek.

'' o nasıl olucak?'' diye sordum merakla. 

'' bilmiyorum , bunu düşünmemiz lazım işte''

Zil çaldığında sınıfa gittik beraber. Ben hala Egeye bir umut olsun güveniyordum. Borada bu güvenimi daha çok açığa çıkardı. O zillinin planıydı her şey bencede.

Diğer teneffüste her şeyi planlamıştık. Şimdi planı uygulama  zamanıydı. Bora Selinin yanına gitti. Selinin telefonu sırasının üstünde duruyordu. O telefonu elime geçirmeliydim. Bora kızla haşır neşir olduktan sonra kantine inmeyi teklif etti. Selin yavşağı kahkaha atarak gitti.

 O yavşaklıkla telefonunu unutmuştu gerizekalı. 

Sınıf bomboştu. Herkes teneffüsteydi. Direk telefonu kapıp lavoboya koştum. Bir tanesinin içine girip kapıyı kilitledim.