Kafamın ağrısı ile gözlerimi açtım. Buram buram hastane kokuyordu. Gökhan ve Ali başımda dikiliyordu.
-İyi misin?
-Fiziksel olarak iyiyim ama ruhen iyi değilim.
-O adamlar kimdi?
-Biliyorum
-Biliyorsan neden eve aldın?
-Çünkü onlar sizsiniz
-Nasıl bizdik?Kısaca anlattım. Gökhan yine her zamanki gibi inanmıyordu. Ama Ali inanıyordu bana pür dikkat beni dinliyordu. Gökhan her zamanki lafını kullanıyordu "Saçmalık". Ali dayanamayop bağırdı "Gökhan başımıza gelen herşey saçmalık ama görüyorsun ki hepsi gerçek."
Büyük bir of çekti ve "Ali sanırım hayatında ilk defa haklısın" dedi. Ali Gökhan'ın kafasına bir tane geçirdi.
Ali:Peki cesetleri senin yakmanı isteyip kendisi niye yaktı
Gökhan: Yapıp yapmayacağını görebilmek için yaparsa kendilerine çekebileceklerini bildikleri için. Cesetler yandı kanıt falan kalmadı uzun zamandır bu adam kimseyi öldürmüyor bence artık buradan gitmeliyiz
İnci: Gökhan dediğim gibi ben gitmiyorum isteyen gidebilir.
Ali:Bende gitmiyorum Gökhan bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum.
Gökhan:Benim korkmam normal siz aptalların korkmaması saçma
İnci:Bende korkuyorum ama pes etmeyeceğim.
Gökhan:O tımarhanedeki deli mi olmak istiyorsun yoksa yerin altındaki ölü mü?Hiçbir cevap vermedim. Çünkü sonumun bu olacağını zaten biliyordum. Şeytana tapan bir katil varken kaçamam daha fazla insanın ölmesine izin veremem. Bu benim ölümüm yada delirmem olsa bile asla vazgeçmeyeceğim.
Gökhan:Vaz geçmeyeceksiniz dimi
Ali/İnci: AslaGökhan tekrar bir of çekip odadan çıktı. Serum bitmek üzereydi. Gökhan içeriye taburcu kağıtları ile geldi.
Gökhan:Hadi çıkalım madem vaz geçmeyeceksiniz bir an önce eve gitmemiz lazım.Serumu kolumdan söküp kalktım. Hemen aşağıya inip arabaya bindik. Gökhan o kadar hızlı sürüyordu ki dışarıdan giren birisi 'Tabakhaneye b.k yetiştiriyor' diyebilir. Ormandaki patika yola girdiğimizde hızını biraz olsun kesti ama yine de hızlıydı işte. Emniyet kemerimi taktım ne olacağı belli olmaz. Gökhan bana bakarak "Korktun mu?" Dedi. Tam cevap verecektim ki Ali "Gökhan çocuk" diye bağırdı. Hızla yola döndük iki adımlık bir mesafede bir çocuk vardı. Tuhaf olan şu ki saat gecenin 3'ü. Gökhan hızla frene bastı ama çarpmıştı. Arabadan inecekken kolundan tuttum.
Gökhan:İnci bırak çocuğa çarptım bırak
İnci: Gökhan sürmeye devam et gecenin 3'ünde böyle bir ormanda çocuğun ne işi var
Gökhan:Siz iyice paranoyak oldunuz ben iniyorum.Hızla elimi uzatıp kapısını kilitledim. Ayağımı gaz pedalının olduğu yere sokup gaza bastım. İki metre ileride durdum. Arkamıza baktık. Tahmin ettiğim gibi çocuk falan yoktu.
İnci:Gördün dimi paranoyak mıyım sence gerçekten.Bir ses geliyordu pencereyi çok kısık bir şekilde açtım bir kadın çığlık atıyoru. İçimdeki inip bakmak istediğini Gökhan'ın gaza basması sonlandırdı.
Gökhan:İnanma bu çocuk gibi o ses de gerçek değil.Kafamı yola çevirdim. Yaklaşık 10 dakika içinde eve gelmiştik. Ademin arabası yoktu. Eve girdik ve balkona çıktık. Kısa süre sonra Adem o geçen geldiği kadınla arabadan indi.
İnci:Geldiler
Ali:O kadına bir şey yapmıyor
İnci:Ama yapabilirOdaya geçtik. Kamerayı açıp pencereye koyduk Adem kadınla odaya girdi. Kadının karnı şişmişti.
Ali:Ne yani hamile mi?
İnci: Baksana bir karnına bence öyle.Adem önce kadının karnını okşadı. Sonrasında cama dönüp bize göz kırptı. Lanet olsun.
Gökhan:Kamera kayıtta değil mi?
İnci: KayıttaAdem odadan çıktı ve elinde kelepçeler ile içeriye girdi. Kadın sinsi bir şekilde gülümsedi. Adam kadını yatağa bağladı.
İnci:Ben bakmayacağımDiyip yatağa oturdum. Çocuklar pür dikkat izlemeye devam ettiler.
Gökhan:Odadan çıktı.Tekrar kalkıp pencerenin önüne oturdum. Adem elinde bir bıçakla odaya girdi. Kadın ilk başta bıçağı görmedi ve gülüyordu. Bıçağı görür görmez çırpınmaya ve imdat diye bağırmaya başladı. Adem kadın'ın ağzını bağladı tekrar cama yaklaştı bir kağıt daha yapıştırdı pencerye 'İyi izleyin' yazıyordu. Bıçağı alıp kadının karnına sapladı. Sonra da acımasızca kesmeye başladı. Kadın bayıldı mı öldü mü bilmiyorum ama hiç hareket etmiyordu. Ameliyattaki bir hasta gibi kadının karını kesmeye devam etti. Ne hareket edebiliyordum nede sesim çıkıyordu sadece izliyordum. Çocuklar da aynı şekilde sadece izliyordu. Kamera olanları an be an kaydediyordu. İşini bitirdikten sonra karnına elini soktu. Kanlı bir şekilde bir şey çıkarttı dışarıya. Cama doğru yaklaştırdı. Pencereyi açtı bende kalkıp pencereyi açtım.
Adem:Bu bebek benim değil. Benden iki ay önce yattığı adamın ne yazık ki artık öldü. Böyle bir orospunun çocuğu olacağına ölmesi daha iyi.Diyip cami kapattı. Kadını çekerek çıkarttı. Hemen videoyu kaydettim. Koşarak aşağıya indim. O yer altına inen odaya girip parkeleri söktüm. Çocuklar da tahtaları kaldırdı. O beton görümümlü şeyi de kaldırdım ama altında yine beton vardı. Ne kadar vurursak vuralım kırılmadı. Bu kadar kısa sürede buraya beton dökmesi imkansız. Asla doldurmaz ki burayı en az 100 kisinin çalışması lazım. Gökhan parmağını betonun köşesine koydu. Parmağı betona battı.
-Yeni dökülmüş bu
İnci: İmkansız bu
Ali:Artık imkansız kelimesini kullanmayalım.
Hızla telefonu alıp kapıya çıktım. Adem'in arabası çoktan gitmişti. Hızla karakola gittik. Yol boyunca videoyu izledim. Karakola girerken telefonu kapatıp cebime koydum. Konserin odasına girdik ve hemen olanları anlattım.
Polis:Bu adama iftira atmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz
İnci:Bu sefer kanıtımız var videoya aldık.Telefonu polisin gözü önünde açıp koydum galeriye girdim. Ama video yoktu.
Polis:Hani nerede?
İnci: Buradaydı ya nereye gitti
Polis:Çıkın dışarıya sizi tımarhaneye kapatmama az kaldı.Kolumuzdan tutup çıkarttı bizi dışarıya arabaya bindim tekrar galeriye girdim. Video buradaydı.
İnci:Burda video işte karakola girince kayboldu ben tekrar gidiyorum.
Ali:İnci otur o video karakolda yine gözükmeyecek.Nasıl oluyor ya bu telefona nasıl giriyor. İmkansız sokaktan bir adam geçiyordu arabayı durdurup adamın yanına gittim. Çocuklar da peşimden geldi. Videoyu açıp izlemeye başladım. Adam kahkahalarla gülerek izliyordu.
Gökhan:Niye gülüyorsun abi
Adam:Baksana ya adam nasıl düştü
Gökhan:İnci yanlış videoyu mu açtın?Videoyu kontrol ettim doğru videoydu. Ama adam 'Nasıl düştü salak' diyip gülmeye devam etti. Telefonu kapatıp geri geri yürümeye başladım. Kendime engel olamadan gülüyordum. Ayakalrim beni koşmaya zorladığında ıssız bir sokağa doğru ağlayarak ve arada bir kahkaha atarak koşuyordum. Kendime engel olamıyorum deliriyorum galiba...
![](https://img.wattpad.com/cover/247834246-288-k417748.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerKapılarını aç bu kitap seni alıp bambaşka yerlere götürecek. Bazen herşeyin mantılı bir açıklaması yoktur... Komşunuz bir seri katil Yeni taşındığınız ev sizin için bir tehlike Onun katil olduğunu tek siz biliyorsunuz ve bunu kanıtlayamıyorsunuz p...