TEHLİKE (Tamamlandı)

Şirkete dönüş.

3 gün sonra:

İnci Alp'le o kadar çok mutlu oluyordu ki ona aşırı derecede bağlanmıştı şimdi şirkete gitmek zorunda kalması İnci'ye aşırı koyuyordu. Serap yine inatla bıkmamış ve şirkete girmeye çalışmış. Mehmet bey de hemen İnci'yi aramış ve şirkete gelmesi gerektiğini söylemişti. Şimdi bunu alp'e söylemekte. Alp erkenden kalkmış kahvaltı hazırlıyordu. İnci usulca yanına yaklaştı. Birden "böh" diye bağırdığı için Alp korkmuş ve elindeki yoğurt tabağını yere düşürmüştü. İnci bir yandan yoğurdu temizlerken bir yandan da gülüyordu. Alp İnci'nin kafasına bir tane vurmuştu. İnci buna rağmen gülüyordu.
Alp:Ay sussana kız ne güldün deli gibi..
İnci:Dur şurayı temizleyeyim de seninle ciddi bir şey konuşacağım o zaman susarım.

Diyip gülmeye devam etmişti. Alp ister istemez ciddi bir şey söyleyeceğim diyince heyecanlanmıştı. Acaba ne söyleyecek diye merak ediyordu. Daha fazla düşünmemek için masaya son şeyleri de koydu. İnci nihayet temizlemiş ve kalkmıştı. Hemen masaya oturdu ve Alp'i de otutturdu.
Alp: Hadi söyle
İnci:Ben artık gidiyorum sana teşekkür etmek istedim
Alp:Gitmek zorunda mısın gerçekten çok eğleniyorduk.
İnci: Biliyorum ama artık şirkete dönmem lazım.
Alp:Serap dediğin kız geri mi dönmüş.
İnci:Evet yüzsüz yine gelmiş ben orada olmadığım sürece gelmeye devam edecek.
Alp: Anladım o zaman seni ben götüreyim.

İnci kafasını olumlu anlamda sallayıp gülümsedi. Çatalına taktiği zeytini ağzına attı. Sonra da Alp'in ağzına da bir peynir sokuşturdu. 3 gun boyunca İnci Alp'e Alp de İnci'ye çocuğuyumuş gibi davranıyordu. Yemek yedirmeler, yastık savaşları, birbirini korkutmalar. Hayatlarının en hızlı geçen 3 günü olmuştu. Alp'e hala  bu koca üç gün 1 saatmiş gibi geliyordu. İnci'ye o kadar bağlanmıştı ki gitmesini hiç istemiyordu.
Alp:İnci biz en önemli şeyi unuttuk.
İnci:Neyi?
Alp: Birbirimizin telefon numarasını almadık şapşik
İnci:3 gündür aynı evdeyiz demekki bu yüzden aklımıza gelmedi hadi yaz 05...

İnci ve Alp telefon numaralarını kaydetmişti. Sonrasında ikisi beraber çıktılar. İlk başta inci üzerini giyinmek için evine sürmesini söyledi. İnci hızla girip kırmızı mini elbisesini koyu göz makyajını ve kırmızı rujunu sürdü. Siyah ayakkabılarını da giydikten sonra dışarıya çıktı. Alp gözlerini kocaman açmış gelen kıza bakıyordu. "Bu İnci olamaz bu nasıl bir afet" dedi Alp içinden. Ama giydiği etek fazlasıyla kısa olduğu için biraz da kıskançlık yapmıştı ama yansıtmaya hiç niyeti yoktu. İnci arabaya bindiğinde alp "Prensestin kraliçe oldun şimdi de sana takacak bir sıfat bulamıyorum bu nasıl bir güzellik" dedi.  İnci gülümsemiş ve şirketi tarif etmişti. Alp şirketin önüne geldiğinde biraz şaşırdı.
Alp:İnci sen cidden bu şirketin yöneticisi misin?
İnci:Evet neden ki?
Alp: Boşver iki hafta sonra görürsün
İnci:Neyi
Alp:Çok mutlu olacağın bir şey ama iki hafta sabırlı ol.
İnci:Sabır benim göbek adım.

Dedi ve arabadan indi. Sürekli dönüp dönüp sirkete girene kadar alp'e baktı. Alp ile gerçekten mutlu olmuştu şimdi ondan mecburi bir sekilde ayrılmak koyuyordu. Sirheye girdiğinde samimiyetsiz insanların selamlarını almak zkrunda kalmıştı. Hepsine içten olmayan bir şekilde selam vermişti. En son odasına girdi ve masasının üstündeki dostları gördü. Acaba ölü takliti yapsam yerler mi diye düşünmeden edemedi. Mehmet bey içeriye girmişti.
İnci:Mehmet cidden bütün bu dosyaları incelemem şart mı?
Mehmet:Evet İnci hanım şart.
İnci:Şu hanım kelimseinden hoşlanmıyorum sen beni kac senedir tanıyorsun hatta arkadaşımsın bile diyebilirim lütfen sadece inci de.
Mehmet: Tamam İnci şimdi otur ve dosyalara bak.
İnci:Müdür bulamadın mı sen daha?
Mehmet:Çok fazla başvuran oldu bir eleme yaptım ama senin imzan olmadan gelemiyor. Birde eşi doğum yapmış işe alınsa bile iki hafta gelemeyeceğini bildirdi.
İnci:Sen ver ben imzalayayım iki hafta gelmesin tabiki de çocuğu olmuş birde bura ile uğraşmasın ama sen o gelene kadar bana yardım edeceksin.
Mehmet:Ah ya nasıl unuttum benim eşim de doğum yapacak yarın.
İnci: Mehmet sen evli değilsin kendine gel
Mehmet:Tüh be yırtamadım

İkisi de gülüşüp masaya geçtiler. Teker teker dosyaları incelemeye başladılar. İnci artık bayılacak konuma gelmişti "Ahğhhh kafamı hissetmiyorum"diye iki  de bir bağırıyordu. Mehmet ise ona hadi İnci pes etmek yok diyerek gaz veriyordu. Aslında İnci bu dosyaları çok takmıyordu sadece iki haftanın çabuk geçmesini ve Alp'in dediği şeyi öğrenmeyi istiyordu. Gün bitiminde güzel bir uyku çekmek için eve gitti. Hemen yatağına girdi ve uyumak için gözlerini kapattı. Basının ağrısından dolayı kısa sürede uyumayı başlardı....