SADECE DÖVECEĞİM

55 10 7
                                    

Sabah olduğunda Alp korku ile yerinden kalktı. İnci uyanınca kesinlikle azarlayacaktı. Gözüne şirin gözükmek için kahvaltıyı hazırlamaya gitti. Büyük bir tepsiye kahvaltıyı hazırlayıp yanına da çiçek koydu. Yatak odasına biraz çekinerek girdi. İnci uyanmış yatağın üstünde oturup kendine gelmeyi bekliyordu. Dün içkiyi çok içtiği için başı ağrıyordu. Kafasını kaldırıp Alp'e baktı. Alp korkmaya başladı ama sonra İnci yüzüne koca bir gülümseme yerleştirdi.
Alp: Kızmadın dimi.
İnci: Hayır niye kızayım ki?
Alp: Hani dün gece...
İnci:Aşkım ben istedim. Merak etme sarhoşken yaptığım şeyleri bilinçli yapıyorum. Biraz da cesaret geliyor.
Alp: Cesaret için içki içmene gerek yok sen benim bu hayatta gördüğüm iki cesur kadından birisin.
İnci:2 mi?
Alp:Evet iki biri de annem.
İnci:Benim annem korkaktı babam ölür ölmez hayattan korktu ve intihar etti. Gerçi sen hiç ailenden bahsetmedin.
Alp: Boşver bahsetmesem daha iyi
İnci:Hadi anlat bizim aramızda saklı gizli bir sey olmasın.
Alp:Babam şerefsizin tekiydi annemi ve beni sürekli döverdi beni 9 yaşımda çalışmaya verdi. Zaten bende paramı biriktirerek o kadar zengin oldum. Sonra bir gün babam beni öldürmeye çalıştı. Ama annem ondan önce davranıp babamı öldürdü. Önce tımarhaneye yatırdılar. Sonra hapse girdi zaten orda da intihar etti.
İnci:Hatırlattığım için çok özür dilerim!
Alp:Merak etme sorun yok tıpkı senin alıştığın gibi bende alıştım hadi şimdi kahvaltı.

Alp yatağın üstüne kahvaltılıkları koydu. İkisi beraber yemeye başladılar. Tam bitirmişlerdi ki telefon çalmaya başladı.
İnci:Alp Gökhan arıyor.
Alp:Aç ben yokmuşum gibi davran

İnci telefonu açıp sesi hoparlöre verdi.

İnci: Efendim!
Gökhan: Nasılsın İnci

İnci kafasını kaldırıp Alp'e baktı. Alp kafasını olumlu anlamda salladı aklında bir şey vardı.
İnci:İyiyim bir şey mi oldu.
Gökhan:Ben senden özür dilemek istiyorum bu gün müsaitsen gelebilir miyim sana?

İnci tekrar Alp'e baktı. Alp yine kafasını sallayınca İnci "Evet, elbette" dedi. Gökhan görüşürüz diyip telefonu kapattı.
Alp: Orospu çocuğu birde özür dileyeceğim diyor.
İnci:Sakin ol aşkım. Senin aklındaki ne?
Alp:Tabiki de dövmek.
İnci:Emin misin?
Alp:Tabiki de eminim sadece döveceğim.
.
.
.
Saat 12 olduğunda kapı çalmaya başladı. Alp kapının hemen arkasına geçti. İnci de gülümseyerek kapıyı açtı.
İnci:Gel

Gökhan içeriye bir adım atıp durdu. Pis pis sırıtmaya başladı. "Bu kadar salak olduğunu bilmiyordum İnci sen gel bir katilin foyasını ortaya çıkar sonra sana tecavüz eden birine inanıp eve al. Gerçekten salaksın" dedi. Gülerek üstüne yürümeye başladı. O sırada Alp elindeki beyzbol sopası ile kafasına bir tane vurdu "Belki de salak değil fazlasıyla akıllıdır" diyip ardı ardına vurmaya başladı. Özellikle kafasına vuruyordu. İnci dur demedi öldüreceksin demedi çünkü o da ölmesini istiyordu. Bir süre sonra Gökhan'ın gözleri kapandı. Kafasından kan akıyordu. İnci telaşla "Öldü mü?" diye sordu. Alp eğilip nabzına baktı. Sonra kafasını ölmemiş derecesine salladı. Ayağa kalkıp ne ara eline aldığını bilmedi silahı ateşledi.
Alp:Şimdi öldü?
İnci:Ne olacak şimdi?

İnci bunu o kadar soğuk kanlı bir şekilde söyledi ki dışarıdan gören bir insan ona seri katil derdi.
Alp:Sen Serap'ı nerede yakmıştın.
İnci: Şehir dışında bir ormanın tepesindeki Topraklık yerde.
Alp: Tamam bunu bir brandaya saralım gece de orada yakarız.

İnci kafasını sallayıp arka bahçedeki seranın üstündeki brandayı söküp getirdi. Gökhan'ı ona sarıp mahzene götürdüler. Alkollerin tam önüne koydular. Yukarıya çıkıp yerdeki kanı tamamen temizlediler. İkisi de banyo yapıp şirkete gitti.
.
.
.
Akşam saat 8 olduğunda ikisi de şirketten döndüler. Gece saat 00.00 a kadar beklediler. Saat tamamladığında Gökhan'ı çıkarıp arabaya koydular. Yolda çevirmeye yakalanmamak için ormanın patika yollarından gittiler. Oraya geldiklerinde Gökhan'ın üstüne ve altında çalı çırpı ve odun gibi şeyler yerleştirdiler. Kolonya döküp yaktılar. Kolonya dökmelerindeki sebep etrafa yanık et kokusu yaymamak. Budizm dininde de ölen insanları yakarken bu tür tekniker ile güzel korkmasını sağlıyorlar. Tamamen yanıp kül olduğunda önce külleri topladılar. Kalan kemikleri parçalayıp ormana gömdüler. Tepedeki toprakta kalan siyahlığı da toprağı alt üst ederek giderdiler. Hiç kimseye yakalanmadan külleri denize atıp eve dönmeyi başardılar.
İnci:Bidaha kimseyi öldürmek yok tamam mı?
Alp:Söz veriyorum sende söz ver.
İnci:Söz...

TEHLİKE  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin