İnci otele geldiğinde kapının önünde bir süre durdu. Sonunda serap içeriden çıktı. Arabasına atlayıp önden sürmeye başladı. İnci de hemen arkasından takip etmeye başladı. Patika bir yola geldiklerinde İnci daha fazla hızlandı Serap'ın tam yanına geçip arabayı önüne kırdı. Serap aniden şaşkınlık ile frene bastı. İnci arabadan inip yanına kadar koştu. Bu sefer serapta değil İnci'de silah vardı. İnci silahı çıkarıp Serap'ı arabadan indirdi.
Serap:İnci yapma sen benim kadar vicdansız değilsin lütfen ben ettim sen etme.
İnci:Kes yalvarmayı da yürü benim arabaya çabuk direksiyona geçiyorsun en ufak bir hareketinde kafana mermiyi yersin.Serap korku ile kafasını sallayıp İnci'nin arabasının direksiyonuna geçti. İnci serap'ın arabasını yoldan aşağıya doğru serbest bıraktı. Uçurumdan yuvarlanan araba paramparça oldu. İnci hızla kendi arabasına döndü. Hemen serap'ın yanına oturup "sür" dedi yolu tarif etmeye başladı. Gittikleri yer İnci'nin eski eviydi. Gökhan'ın tam karşısındaki o katil adamın hemen yanındaki evdi. Ne kadar taşınırsa taşınsın tapusu ve anahtarı halen daha İnci'deydi. İnci arabayı garaja çektirip arabadan indi. Serap'ı da indirdi. Depoda Serap'ı bağlayacak bir şey aramaya başladı. Tamir masasının üstü ideal diye düşündü ve Serap'a "Yat lan şuraya" diye bağırdı. Serap ilk başta hayır dese de İnci elindeki silahı sallayınca mecburen yattı. İnci yanında getirdiği cırt kelepçe ile onu masanın ayaklarına bağladı. Vücudu masanın üstündeydi ama bacakları ve kolları sıkı sıkıya masanın ayaklarına bağlıydı. İnci ağzına bir bez parçası soktu. Sonra baklemeye başladı. Demon'un gelip ona fikir vermesini bekliyordu. Kafasının içinden gelen ses ile ayaklandı. "Ne duruyorsun İnci önce üstündeki kıyafetleri kes sonra da tazyikli su ile bir güzel yıka pisliği gitsin. Çamaşır suyu da kullamayi unutma." Dedi. İnci sinsi sinsi sırıtarak elindeki makas ile Serap'a doğru yürümeye başladı.
Serap:Ne yapacaksın o makasla İnci lütfen yapma. İmdatt İnci lütfen.
İnci: Boşuna imdat deme burası yalıtımlı kimse duymaz seni.Dedi ve elindeki makas ile kıyafetlerini kesmeye başladı. Serap ne kadar yapma dese de kafasındaki ses yap diyordu ve kafasındaki ses Serap'dan daha etkiliydi. Kıyafetini kestikten sonra çamaşır suyunu almak için arabaya yöneldi. Yerdeki tuz ruhunu görür görmez arabadan döndü ve tuz ruhunu alıp serap'ın yanına gitti. Serap'ın çığlıkları arasında kezzap'ı yüzü hariç bütün vücuduna döktü. "Ah canım yandın mi?" Diyip tazyikli suyu açtı. Bütün vücuduna yaklaşık yarım saat boyunca suyu fışkırttı. Serap titriyordu. Nefes alamıyordu neredeyse. İnci'nin kafasından tekrar bir ses geldi "Gözlerine diş macunu sık senin gözün yandığı gibi onunki de yansın" dedi. İnci arabadan dış macununu alıp yanına gitti. Gözlerini parmakları ile sonuna kadar açtı. Dış macununu su ile sıvılaştırıp gözlerine döktü. Serap çığlık çığlığa bağırıyordu. İnci'nin kafasındaki ses birden çok güçlendi ve İnci'yi transa soktu "İnci vaktimiz kalmadı senin bebeğini aldı bu kaşar deş şunun karını da çocuğu değil hayatı bile olmadın." Dedi. İnci'nin gözü dönmüştü sanki kendinde değildi. Sanki o ses içine girmişti. İnci eline bıçağı alıp ardı ardına Serap'ın karnına ve bacak arasına saplamaya başladı. Kendinden geçmiş gibiyidi bıçağı kaldırıyor ve ardı ardına vuruyordu. "Geber, geber" diye bağırıyordu. İnci birden kendine gelip elindeki bıçağı yere attı. "Allah'ım ne yaptım ben" dedi. Kendine nasıl engel olamamıştı. Kahretsin kahretsin diye ardı ardına tekrarlamaya başladı. Kafasındaki ses de gitmişti. Serap'ı alıp bir anlık telaş ile bir çuvala koyup arabaya attı. Yerdeki kanı çamaşır suyu ile temizledi. Hiçbir şey yokmuş gibi birde Alp arıyordu. Saate baktığında 10 olmuştu akşamın 10'u olmuştu. Telefonu sessize alıp arabayı sürmeye başladı. Serap'ın onu götürdüğü depoya kadar gitmişti. Hatta orayı da geçip yüksek bir dağa çıktı. Dağın ortasındaki Topraklık yere götürdü serap'ı. Üstüne kolonya döküp kibrit ile ateşe verdi. Üstüne de etrafta bulduğu çalı çırpıyı attı. O yanarken İnci de yanındaki yedek kıyafetleri giyip karşısına geçip izlemeye başladı. 2 saat sonra tamamen yanmıştı. İnci kalan kemikleri de paramparça edip ormanının içinde baska bir yere gömdü. Külleri güzelce süpürüp bir kutuya koydu. Serap yoktu artık koskoca insanın külleri bu küçücük kutuya sığmıştı. İnci denize inip külleri savurdu. Kutuyu da yaktı. Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Şimdi sırada ne vardı ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerKapılarını aç bu kitap seni alıp bambaşka yerlere götürecek. Bazen herşeyin mantılı bir açıklaması yoktur... Komşunuz bir seri katil Yeni taşındığınız ev sizin için bir tehlike Onun katil olduğunu tek siz biliyorsunuz ve bunu kanıtlayamıyorsunuz p...