Sabah İnci telefonunun çalması ile uyandı. Hemen koşup arayana baktı bu Alp'ti. Telefonu sessize aldı arama bittikten sonra da telefonu tamamen kapattı. Ne kimse ile konuşmak ne de görüşmek istiyordu. Sadece kilolarca içki içip 5-6 paket sigara bitirmek istiyordu. Öncelikle evinin bütün perdelerini kapatmakla ise başladı. Mutfak salon üst kat hatta tuvaletin penceresini bile gazete kağıdı ile kapattı. Tamamen karanlık olsun istiyordu sadece karanlık. Hava gelecek her yeri de kapatmaya başladı. Evin bütün havalandırmasını kapattı. Bunu yapmasının sebebi ile evin içinin duman altı olmasını istemesiydi. Akciğerlerine sigara dumanı alıp sigara dumanı vermek istiyordu. Evin içindeki bitkileri bile kapıya koydu olur da oksijen üretirler diye. Bu yaptığı manyaklıktı evet ama bunca şeyi siz yaşasanız siz de delirirdiniz kabul edin. Tüm bunları yaptıktan sonra kapı çalmaya başladı. Koşarak kapıya gitti ama açmadı.
İnci: Efendim
Alp:İnci neden telefonu açmıyorsun merak ettik.
İnci: Sorun yok bu gün akşama kadar uyumak istiyorum telefonu da kapattım merak etmeyin beni takılın siz
Alp:Bir şey mi oldu?
İnci:Hayır canım ne olacak sadece bu gün uyumak istiyorum
Alp:Bu güzellik uykusu biraz uzun değil mi?
İnci: Bütün gece uyumadım telefona dalmışım kusura bakma kapıyı da açamadım üstüm müsait değil (!)
Alp:Yok sorun değil hadi sana iyi uykular prenses görürüz.
İnci: Görüşürüz...İnci Alp gidene kadar kapı deliğinden baktı. O gittikten sonra salondaki sehpanın üstünü çeşit çeşit içkiler ile doldurdu hatta dolapta bulduğu bütün içkiyi oraya koymuş olabilir. Sonra da tütün ve sigara sarma makinesini yanına aldı. 100 tane içi boş sigara vardı hepsini saracaktı. Oturdu ve sarmaya başladı. Tütünü koy, sigarayı yerleştir çek. Bunu yaklaşık 100 kere tekrarladı. Kutuya baktığında sigara bitmişti. Artık başlayabilirim diye sevindi. Koskoca bir bardağa birayı koydu bir şişe bira bardağa az geldiği için üstüne de votka doldurdu. Ağır gelecek sarhoş olacak gibi bir düşüncesi yoktu. Şu an ölse bile bütün bu içkileri bitirecekti. Bardak bittikten sonra arkasından 3 tane sigara içti ve her bardakta bunu tekrarladı. Bardağın içindeki içki ne olursa olsun hemen arkasından üç tene sigara içti. Sürekli olarak tuvalete gidip geldi ve devam etti.
.
.
.
İnci tamamen sarhoş olmuştu. Önünü bile göremiyordu. Sürüklenerek lavaboya gitti son kez. Tuvaletini yaptıktan sonra ağaya kalktı. Yüzünü yıkamaya başladı. Kafasını kaldırdığı anda kutudaki pembe parmatik resmen ona göz kırpmıştı. Hemen onu oradan alıp tekrar salona indi. Gülüyordu anlamsız bir şekilde gülüyordu. Parmatiği kırıp içindeki jileti çıkarttı. Dudaklarının arasına bir sigara yerleştirip yaktıktan sonra kendini kesmeye başladı. Önce kesiyor sonra da sigarasi ile kesiği yerleri dağlıyordu. Bunu tektar tekrar yapıyordu. Ne canının acıması nede yanması onu rahatsız ediyordu. O sanki işkence ettiği vücut Gökhan'ın vücuduymuş gibi kesip duruyordu. Sigarası bittiğinde yakmayı bırakmış ve hızlı hızlı kesmeye başlamıştı. Ayak topuğundan boynuna kadar doğramıştı kendini. İç çamaşırlarıyla öylece oturuyordu. Bir süre sonra kendine geçti.
.
.
.
İki saat sonra:
Alp-Ali mal mısın ya kızın üstünde bir sey yoksa kapı deliğinden içeriye bakmak nasıl bir saçmalık.
Ali:sus bi bee!Ali İnci'nin kapi deliğinin dış tarafından içeriyi görmeye çalışıyordu. Sonunda görmeyi başarmıştı ama gördüğü manzara keşke bakmasaydım dedirtti ona. İnci kanlar içinde öylece yatıyordu. "Siktir lan Alp kır kapıyı kır acilen kır". Alp ilk başta Ali'nin bu tepkisi karşısında tepkisiz kalmıştı. Sonra Ali kapıya omzu ile vurmaya başladı. "Kendini kesmiş" diye bağırdı. Alp de hemen kapıya var gücü ile vurmaya başladı Nazlı bile o küçücük cüssesi ile vuruyordu. Açamadılar bir süre daha uğraştıktan sıra kapı kilit sistemi ve yayları ile birlikte kırılmış arkaya düşmüştü. Alp hızlıca içeriye girip İnciyi kucakladı. Ali arabanın kapısını açmış bekliyordu. Alp İnci ile arkaya geçip oturdu. Nazlı öne geçti. Ali de hızlıca sürmeye başladı. Tam gaz hastaneye kadar gittiler. İçeriye kucaklarında İnci ile koşarak girdiler. Bir sedye ile inciyi aldılar. Alp kapıda çökmüş ağlıyordu. Ali ile Nazlı da çökmese bile hüngür hüngür ağlıyorlardı. Doktor ve hemşireler yaralardan dolayı değil içki ve sigaradan dolayı bayıldığını söylediler. Ve birkaç gün komada kalabilirsiniz diye de eklediler. Yoğun bakım ünitesinin kapısında üçü de öylece dikiliyordu.
.
.
.
2 gün sonra:
İnci normal odaya alınmıştı. Nazlı ailesi çağırdığı için gitmek zorunda kalmıştı ama Ali ile Alp odada bekliyorlardı. İnci yavaş yavaş gözlerini açtı.
İnci:Neredeyim ben?
Ali: Hastanedeyiz İnci!
Alp:İnci neden yaptın bunu kendine.İnci yavaşça doğrulmuş bedenine bakıyordu. "Hatırlamıyorum" dedi sessiz bir şekilde. Alp soruyu düzeltip tekrar sordu "O kadar içki ve sigarayı neden içtin". İnci biraz durmuştu sonrasında gözlerinden iki damla yaş geldi. Tekrar "Hatırlamıyorum" dedi. Bu olayı kimseye anlatacak gücü yoktu. Odaya polisler girdi.
Polis:İnci hanım ifade alacağız bunu neden yaptınız?
İnci:Ben 18 yaşımdan büyüğüm istediğimi yaparım canım istedi yaptım çıkın şimdi uyuyacağım.Dedi. Polis ısrarla tekrar sorunca İnci kafasına hastane battaniyesini çekip yattı. Battaniye altında ağlıyordu. İstemese de ağlıyordu. Normal değildi hayatı normal değildi işte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerKapılarını aç bu kitap seni alıp bambaşka yerlere götürecek. Bazen herşeyin mantılı bir açıklaması yoktur... Komşunuz bir seri katil Yeni taşındığınız ev sizin için bir tehlike Onun katil olduğunu tek siz biliyorsunuz ve bunu kanıtlayamıyorsunuz p...