Sabah yorgun bir şekilde gözlerimi açtım. Dünkü yorgunluk üzerimden gitmemişti ve gözlerindeki kızarıklık bunu fazlasıyla belli ediyordu. Mutfağa girip atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Bu aralar fazla yemek yemedim için çok fazlasıyla zayıflamış ve güçsüz düşmüştüm. Patates kızartması yapmaya karar verip üşenğim için vazgeçtim. Evcimen bir insan olduğum için gezmek bana göre değildi. Dışarıya çıkma fikrini kafamdan atıp kahvaltıyı yapıp televizyon karşısına oturdum. Saat 12 olmuştu Gökhan'a mesaj atsam acaba gelir mi çünkü fazlasıyla canım sıkıldı. Belki de uyuyordur. Yine de şansımı denemek için odama telefonumu almaya çıktım. Telefonu elime alır almaz eskranda Gökhan yazısı belirdi. Beni arıyordu. Böyle şeylere fazlasıyla inanıyorum bir insanı düşünürsen o da aynı anda seni düşünür.
-Günaydım hanımefendi kasabada küçük bir tura ne derdiniz
-Günaydınlar beyfendi gezmeyi pek sevmiyorum aslında ama bana gelebilirsin
-Ama gerçekten güzel yerler var hem seni Adem bey ile tanıştırırım.Aslında dün geceden beri odamı gözetleyen adamla tanışmak istemiyorum. Ama bunu söylersem Gökhan bana deli diyebilir bu yüzden sustum.
-Neden olmasın ben hazırlanıp çıkıyorum 15 dakika sonra kapıda olurum.
-Peki bekliyorum.Telefonu kapatıp hazırlamaya başladım. Sade kıyafetler ve gözlerimdeki kızarıklar için bir fondöten sürüp kapıya çıktım. Tam 15 dakika olmuş olacak ki Gökhan da aynı anda çıkmıştı. Hızlıca bana geldi. Adem bey dediği adamı aradı.
-Günaydın Adem abi müsaitsen yeni komşumuz ile size gelecektik.
-....
-Peki birazdan orada oluruz teşekkür ederim.Diyip kapattı. Yüzünde koca bir gülümseme oluştu
-Ne oldu
-Poğaca ve börek yapmış bekliyorum dedi.Kafamı onaylar anlamda sallayıp bahçeye girdim. Gökhan hemen önümden yürüyordu. Kapıyı çaldığındığımız dakika sanki kapıda bekliyormuş gibi açtı. Takım elbiseli gayet ciddi bir insan vardı karşımda Gökhan'a gülümseyip "Hoşgeldiniz" dedi bana yine kötü bakıyordu. Ama Gökhan bunu fark etmedi. Kafamı adama bakmamak için önüme eğdim. Küçük bir masa bizi bekliyordu. Önce Adem oturdu masaya ardından Gökhan sonra da ben. Hiçbir şey yemek istemiyorum bu adamın elinden. Aslında çok güzel kokuyordu ama bilmiyorum istemiyorum işte. Sadece çay içmekle yetindim.
Adem:Kızım birşeyler ye istersen baksana çok zayıflamışsın
-Yok teşekkür ederim ben buraya gelmeden önce kahvaltı yapmıştım.
Gökhan:Çekinme hadi atıştır en azından
-Hayır cidden istemiyorum teşekkür ederim
Adem:Peki seni zorlamayalım nasıl biliyorsan öyle olsun.Aniden gelen tuvaletim ile utansam da Adem abiye lavabonun yerini sordum.
-Merdivenlerden yukarıya çık ilk oda
-Teşekkür ederim.Diyip merdivenlere yöneldim. İlk oda dedi ama burada karşı karşıya iki tane ilk oda vardı. Sağdaki odanın kapısı açtım gördüklerim karşıda tutulup kaldım. Her yerde kan vardı. Küçük penceresi bile olmayan bir odaydı ama içeride hiçbir şey yoktu. Sırtımdaki el ile küçük bir çığlık çıktı ağzımdan.
Adem:Yanlış oda diğerinden bahsediyorum.
-Burada kan var siz siz ne yaptınız
-Merak etme bahçedeki tavukların kanları artık kesilme zamanları gelmişti.
-Size inanmıyorum dün geceden beridir benim odama niye bakıyorsunuz
-Önce şunu göstereyimDiyip ilerideki daha yeni fark ettiğim kanlı Çuvalı yanıma getirdi. Gözlerimi sıkıca kapattım orada beni ne bekliyor bilmiyorum.
-Korkma sadece gözlerini aç ve çuvalın içine bakGözlerimi yavaşça açtım çuvalın içine baktığımda tavuk tüyleri vardı.
-Ben gerçekten özür dilerim böyle görünce korktum.
-Simdi beni takip etDedi ve önden gitti. Benim odam ile karşılıklı olan odaya girdi. Camın hemen önünde bir televizyon ve televizyon koltuğu vardı.
-Ben aslına televizyona bakıyordum sizi rahatsız ettiğim için kusura bakmayın küçük hanım televizyonun yerini değiştireceğim
-Ya ben gerçekten çok özür dilerim bilmiyordum televizyonun yerini değiştirmenize gerek yok ben özür dilerim
-Önemli değil ama bundan sonra bir insanı yargılamadan önce iki kere düşün lütfen hadi lavaboda işini hellet ve aşağıya gel Gökhan kalkmak istiyor.
-Teşekkür ederim..Diyip lavaboya girdim. Hızlıca işimi halledip çıktım. Gökhan elinde benim montum ile kapıda bekliyordu. Yanına gittimde montu düzgünce açıp giymeme yardım etti.
-Çok teşekkür ederim Gökhan size de çok teşekkür ederim Adem bey
Adem:Rica ederim kızım bidaha beklerim.Kapıdan çıkıp arabaya bindik.
İnci:Nereye gidiyoruz
Gökhan:Burada çok güzel bir milkshake dükkanı var bence seversin
İnci: Bayılırım teşekkür ederimDiyip yolu izlemeye başladım.
Gökhan:Bir arkadaşım var onu çağırsam senin için sorun olur mu? O da bizim komşumuz
İnci: Tabiki de neden olmasınTelefonu aldı ve çocuğu aradı. Onu çağırıp telefonu yanına koydu. Kısacık bir yolculuk ardından gelmiştik. Aslında yürüyerek de gelebilirdik ama hava fazlasıyla soğuktu. Çocuk yanımıza geldi.
-Merhaba sen İnci olmalısın benim ismim Ali memnun oldum
-Bende memnun oldum Ali
Gökhan:Ali benim en yakın arkadaşım çocukluktan beri birlikteyiz
İnci:Ne güzel.Oturup masada sohbet etmeye başladık. Geçmiş hakkında konuşmayı hiç sevmezdim ama Ali ısrar edince çocuğumun nasıl geçtiğini anne ve babamın intihar ettiğini hatta bana şizofreni tanısı koyulduğu bile anlattım. İkisi de fazlasıyla üzülmüşlerdi ve beni teselli etmeye çalışıyorlardı. "İyiyim ben merak etmeyin çoktan unuttum zaten hepsi yaklaşık 5 sene önce bitti" dedim. Onlarla uzun bir muhabbetin ardından saate baktım. Saat akşamın 9'u olmuştu.
İnci: Artık gitsem iyi olur geç oldu yorgunum tekrar buluşuruz olur mu?
Gökhan:İstersen bırakayım
İnci:Hayır bak yağmur yağıyor yürümek istiyorum siz kalın burada
Ali:Eminsin değilmi inci istersen eşlik edebiliriz
İnci: Teşekkür ederim yanlız kalsam daha iyi olur.İkisi de başlarını sakladığında çantamı alıp çıktım. Yağmur hızlı değildi yavaş yavaş yağıyordu hatta ufak bir üşüme bile yoktu bende. Adem beyin arabası yanımdan gecip evin önünde durdu. Güzel bir bayanla aşağıya indiler. Sevgilisi gibi birisi sanırım çünkü aşırı derece samimi gözüküyorlar. Eve mutlu mutlu girdiler. Bende kapıyı açıp evime girdim. Kulaklığı takıp yatakta biraz uzandım. Kısık sesteki müzik bir anda yerini bir çığlıka bırakmıştı. Koşarak pencereye gittim. Işığı açmadan pencereden baktım. O kadın her tarafı kandı Adem hemen arkasından kadını tuttu elinde bir bıçak vardı. Kadın cama vurmuştu bir iki kere sonrasında olan şey ile neredeyse bayılacaktım. Adem kadının boğazını kesip sürükleyerek odadan çıkarttı. Elinde vilada ile gelip yerdeki kanları temizledi. Hızlıca salona inip polisi aradım hızlıca olanları anlatıp adresi verdim. Polis "Sakin olun hanımefendi hemen geliyoruz" dedi. Telefonu kapatıp olduğum yerde volta atmaya başladım. Gökhan'ı aramak geçse de içimden bu halimi görmesini istemediğim için vazgeçtim. Polis sirenlerini duyduğum anda rahatlamış bir şekilde kapıya çıktım. Tam karşımda Gökhan ve Ali bana soru dolu gözlerle bakıyordu. Polislere yandaki evi gösterip çekildim. Midem bulanıyordu. Gördüklerim gerçekten midemi bulandırıyordu. Polislerden birisi benimle ilgileniyor Gökhan ve Ali de bana olanları anlatmam için soru sorup duruyordu. Sustum konuşacak gücüm yoktu. Biliyordum bu adamda bir şeyler olduğunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerKapılarını aç bu kitap seni alıp bambaşka yerlere götürecek. Bazen herşeyin mantılı bir açıklaması yoktur... Komşunuz bir seri katil Yeni taşındığınız ev sizin için bir tehlike Onun katil olduğunu tek siz biliyorsunuz ve bunu kanıtlayamıyorsunuz p...