-39

1.2K 96 18
                                    


**********

"Gelirim sevgilim. Zaten bende Berandayı merak ediyordum." Dedim bir anda. Emirin düşen yüz ifadesi anında canlandı ve gülümseyerek, "Tamam güzelim. Tarih belli değil ama ben sana söylerim." Dedi. Anında kafa sallayıp verzanın parlayan ışıklarına çevirdim bakışlarımı..

Berandanın duyduğum kadarıyla binaları uzun ve büyükmüş. Özellikle bir kaç gün önce salonda kafa dağıtmak için televizyonda rastgele bir kanal açmıştım. Berandanın tepeden çekilmiş bir videosunu televizyona göndermişlerdi. Gerçekten büyüleyiciydi. Bir kez daha aşık oldum Berandaya. Bazen diyorum kaçıp gitsem bu Verzanın bana iyi gelmeyen havasından. Gerçi Beranda da buradan daha çok yağmur yağdığını duymuştum. Seninde sevdiğin zaten yağmur değilmi?

Aynen iç ses. Yağmurları seviyorum. Bana yere düşmeyi öğretiyorlar. Bulutların dökdüğü her göz yaşı tıpkı insanlar gibi yere düşünce kendimi görüyorum. Düşen damlaların yayılış şeklinde bile kendi dayanıksızlığımı görüyorum. Bana iyi gelen herşey aslında bana beni anlatan şeyler. Sadece iyi gelmekle yetinmiyor. Her anlamda iyi..

"Kalkalım mı ?" Emirin sesiyle irkip bakışlarımı sevdiceğimin gözlerine çıkarttım. "Olur sevgilim." Dedim. Emir cebinden bir miktar para çıkartıp masaya koydu. Ardınan kalkmasıyla bende kalktım. Bir anda belimden kavrayıp kendine çekmesiyle ağzımdan bir çığlık çıkacaktı ki kendimi zor zaptettim. Belimdeki elini sıkılaştırıp kafasını saçlarımın arasına gömdü ve öpücük kondurup geri çekildi. Ardından bizi arabaya doğru adımlattı. "Seni seviyorum". Dedim fısıltıyla.. "bende seni güzelim.." dedi. Arabaya gelince yavaşça ondan ayrılıp ön koltuğa oturdum.

Aynı şekilde sürücü koltuğuna oturup eve sürmeye başladı. İkimizde sessizdik. Sessizliğimizi bozan Emirin çalan telefonu oldu. Aramızda duran telefona bakıp arayana göz gezdirdim. 'Annem." Yazıyordu. Sertçe yutkunup Emire döndüm. Emir telefonu alıp ikinci çalışta açtı.

-Valide sultan.

Dedi.

Karşı tarafı duyamamasamda emirin verdiği cevaplardan ne dediğini anlayabiliyordum.

-Biliyorsun anne. Gelemem eve.

Dedi. Muhtemelen annesi eve çağırıyordu. Üç aydan beri eve doğru düzgün gitmemişti. Anında kendimi suçlu hissetmemle başımı yere eğip sertçe yutkundum.

-Anne anlamıyormusun gelemem diyorum.

Dedi biraz sesini sertleştirerek.

-Adı ne o kızın!!"

Annesi öyle bi bağırmıştı ki sesi kulaklarıma kadar gelmişti. Anında kafamı kaldırıp dolu gözlerimle emire baktım. Emirin de bakışları sertleşmişti. Gözlerime bakıp gülümsemeye çalıştı. Ama beceremedi.

-Sevdiğim.

Dedi. Tek bir söz söyledi. Ve bu annesini susturmaya yetmişti. Kısa bir süre sonra annesi tekrardan konuştu.

-Bekliyoruz babanla.

Dedi ve kapattı. Başımı cama yaslayıp ellerimi birleştirdim. Suçluydum.. benim yüzümden emir evine girememişti. Benim yüzümden ailesine gidip konuşamamıştı bile. Emirde susup sadece eve sürdü. Belki de annesi beni sevmiyecekti. Belki de gerçekten sevilmeyi haketmiyordum.

Evin önüne gelmemizle durup bana baktı." Güzelim takma annemi. Sadece biraz fazla düşkün bana. " dedi. Hayır nasıl takmam kadın haklı...

"Emir sen git ben eve geçerim." Dedim. "Mira konu tartışmaya kapalı gitmiyeceğim. Seni yalnız bırakmiyacağım." Dedi. Üzgünce omuz silkip, "Emir lütfen... bir gün belki annenle tanışacağız. Belki bir gün konuşacağız. Veya karşılaşacağız. Ama gözünde kötü görünmek istemiyorum. Ben annem yaşarken bile uzaktan anneni babanı ailem benimsedim. Gerçek ailem bana sevgi vermezken ben senin ailenle hayaller kurdum. Her kız gibi senle değil tek.. sen ve senin ailenle. Ben senle kurduğum her hayali annenide babanıda benimsedim. Şimdi Annemi üzme ve git." Dedim dolu gözlerimle. Annemin aklıma gelmesiyle akmakta hazır bekleyen göz yaşlarımı geri gönderip ona döndüm.

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin