-58

816 65 153
                                    

Multi: Emir

.....

Atan kalp gerçekten atarmıydı. Yoksa odamı gerçekten bir oyundu. Neyden korktuğumuzu bile bilmezken kalbimizin her an ardı ardına göğüs kafesimizi delmek istermiş gibi çarpmasından sonra hayata karşı savaş açmak gelmişti o an içimden..

Ben daha ne olduğunu anlamadan özel numaranın mesajlarını defalarca kez aynı mesajları okudum. Şaka gibi! Gerçekten inanamıyorum.

Dönme sakın mira!

Yapma iç ses kim olabilir ki arkamda.

Ben daha iç sesimle konuşurken arkamdan başıma tutulan soğuk metalle korkuyla irkip kendimden bile beklemediğim bir hareketle o kişiye döndüm. Silahın alnıma değmesini sağladım. Karşımda iki adamın etrafa baktığını ve bana silah tutan kişininde oldukça genç biri olduğu ama öfkeden gözlerinin kör olduğunu görmemle geri gidip kaçmak istiyordum ama yapamadım.

Ben korkamazdım değilmi bu kişilerden. Asıl korkarsam onlar daha fazla gelirdi üstüme. Korkarsan yenilirsin, yenilirsende mücadele edecek güç tamamen çekilir senden.

Korkmuyorum.

Omuzlarımı dik tutup korkusuz gözlerle karşımda ki adama baktım. Ama bu pek fazla sürmedi. Bana tuttuğu silahı indirip kolumdan tuttu ve çıkışın tersi yönüne çekiştirmeye başladı. Şuan Bağırıp yardım çağırabilirdim ama içten içe yapmak istemiyordum. Aynı şekilde peşimizden o iki korumada geldi. Kolumu tutan adamdan kolumu kurtarmaya çalıştım ama çok sıkı tutuyordu.

"Kimsiniz!!"dedim korkusuz ve sert çıkan sesimle. Tabiki aldırış etmedi ve sürüklemeye devam etti. İlaç odası olarak yazan bir odaya doğru beni çekiştirerek içeri koyup kapıyı ardımızdan kapatmasıyla işte o an korkmaya başladım. Şimdi ben bu caniyle aynı yerdemiydim. Bana öyle bir bakıyordu ki sanki elinde olsa şuracıkta öldürecekti beni.

Ulan mal sanki elinde değil. Şurda sana sıkıp öldürse kimsenin ruhu duymaz.

"Söylenenlere göre sanki biraz fazla korkusuzsun Mira çevik." Dedi adımın üstüne basa basa. O an anladım bu adam beni tanıyordu. Aramızdaki mesafeyi biraz geri giderek açtım. "Kim gönderdi sizi?" Diye sordum. Sanki cevap verecekte!

"Bilmek istemezsin bence." Dedi gülerek. Artık herşeye karşı sadece öfke besliyordum. Adam üzerime gelmeye devam ediyordu biliyorum ki geri geri gidersem sırtım duvarla buluşacak ve tam dibime girecek. Buna izin vermeden ben üstüne yürüyüp omuzlarından geriye doğru ittim. Bunu beklemiyor olacakki geriye doğru sendelendi ve o duvara çarptı.

Helal kız.

"Vay iyisin bu işlerde." Dedi yine gülerek. "Bak kimsin kim gönderdi seni bilmiyorum ama benimle ne işinizin olduğunu söyleyeceksin!" Dedim aynı şekilde sertlikle. Hiç beklemediğim bir anda karşımda ki adam tehlikeli kısa bir kahka attı. Ona kaşlarımı çatarak bakmaya başladığım an hiç yine beklemediğim bir şekilde çenemi kavrayıp beni sertçe duvara itti. "Burda soruları ben sorarım küçük hanım." Diyerek adeta yüzüme kükredi. Yüzümü yana doğru çevirip yüzümdeki parmaklardan kurtulmaya çalıştım ama daha fazla sıktı.

"Şimdi gelelim konumuza. Baban hapisten kaçtı. Bizi peşinden buraya kadar gönderdi. Verzana ne zaman dönecekseniz çabuk olmanızı istiyor. Özellikle döndüğünde seni evinden alacakmışım. O it Emirin evinde değil kendi evinde. Orda ol. Babanın sana söylemek istediği birşeyler olduğunu söyledi." Dedi ve yüzümü sert bi şekilde bırakıp son kez konuştu. "Yani baban bizi gönderdi ve seninle konuşmak istiyor ufaklık."  Dedi tekrardan. Ben daha olayın şokunu üstümden atamamışken omuzlarımdan tutup arka tarafa attı ve odadan çıkıp kapıyı yüzüme kapattı.

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin