-13

2.2K 157 42
                                    

sadece_birisiii ithafen❤

Multi ve buraya da ekledim. Şarkıyı açıp okurmusunuz.. Teşekkürederim.


Alışmak zorundasın..alışmak zorundasın.. alışmak zorundasın.. alışmak zorundasın. Zorundasın işte sus alışmak zorundasın.

Yeter! Sus! Sus!

"Yeter!" Korku ile yataktan bağırarak kalktım. Terden alnıma yapışan saçları elimle geriye doğru ittim. Kabus görmüştüm. Hemde hayatımdan korktuğum herşeyin birleşimi kabuslarla karşı karşıyaydım. "Yeter artık!" Dedim hıçkırarak. Deli gibi yutkunasım vardı ama canım yanar diye yutkunamıyordum. Yatakta yan uzanıp göz yaşlarımın sessiz sessiz akmasına izin verdim. Akan her göz yaşı yastığımı ıslatıyordu. Elimle yorganı sıkıp gözlerimi kapattım. Bir.. iki.. üç. Dedim ve zorla yutkundum.

Zorlanıyordum.. hemde çok zorlanıyordum. İyiki yarın okul yoktu. Sessizce akan göz yaşlarıma inat hıçırıklarımı bastırdım. Şuan yanımda annem olsaydı. Saçlarımı okşasaydı geçecek kızım deseydi ne kaybederdim. Ne olurdu sanki.. acaba her kızın saçlarını annesi okşuyormu? Okuşayan varmı kızlar? Sesimi duyan varsa cevap verebilirmi?

Gözlerimi her kapattığımda yine gözlerimin önüne seriliyordu kabus. Çok kafaya takmıştım. Emiri Emirle ilgili herşeyi.. belki de bugün okuldan sonra eve geldiğimde ona yazmadığım içindir içimdeki boşluk. En azından anonim olarak bana güzelim demesi bile dokunuyordu içime. Bencilmiydim ben? Sonuçta sevgilisi olan birine yazıyordum.

Yazmamaya çalışacaktım artık. Bu sözü bile inanarak söyleyemiyordum. Umarım başarabilirdim. Yataktan kalkıp banyoya doğru gittim. Yüzüme doğru soğuk suyu vurup saçlarımı geriye doğru ittim. Solgun yüzüme bakıp içten içe sevindim. Musluğu kapatıp dolabımdan siyah paçaları lastikli bir düz eşofman çıkartıp üstüne siyah bel kesimli bustiyer çıkardım. Pencereye doğru ilerleyip perdeyi araladım. Gökyüzü daha aydınlanmamıştı. Güneş daha doğmamıştı. Seçtiklerimi üzerime geçirip dolaptan krem renginde bir bol sweat çıkardım. Onuda giyip karışık saçlarımı umursamadan telefonumu alıp aşağı indim.

Herkes uyuyordu.. Ev sessizdi. Ses çıkarmadan siyah sporlarımı giyip kendimi dışarı attım. Sabahın ayazı ve karanlık bulutların belirginliği beni rahatlatıyordu. Hava aydınlanacak gibiydi ama aydınlanmıyordu. Belki de Verzanın havası böyleydi. Evet burası yaşadığım şehrin adı verzandı. Evlerin büyüklüğü uzun değildi. Küçük küçük her yerde ve her evin etrafından en az beş altı ağaç vardı.

Seviyordum Verzanı..

Pek yağmur yağmazdı ama hava hep kapalı olurdu. Sabahın ayazını bütün vücudumda hissettim. Öylece sessiz sokakta rüzgar sayesinde ağaçların hışırtı sesi içime bir huzur katıyordu. Eve döndüğümde annem kızsa bile umursamıyordum. Umursayacak gücüm kalmamıştı. Sweat kapşonunu kafama geçirip ellerimi cebime koydum. Kafamı eğip yerdeki asfaltı takip ettim. Üşüyordum ama hissedemiyordum. Korkmuyordum ama içten içe korkuyordum. Nereye gittiğimi bilmeden adımlarımı atıyordum.

Rüzgarın hışırtı sesi azalmıştı. Kafamı bir kez olsun kaldırmadım yarım saat. Belki de gün aydınlanmıştır. Buz tutan ellerimi cebimden çıkarıp başımı yukarı kaldırdım. Evet karanlık bulutlar yerine aradan sızan güneş parlaklığı vardı. Güneş ve ayı hiçbir zaman sevmedim. Sevemedim. Çünkü. Canımı yakıyordu parlaklığı.

Acaba güneş ve ay ışığını izlemeyi seven biri varmıdır? Varsa gerçekten merak ediyorum.

Hiçbir zaman sevemedim gökyüzünü. Kafamdaki kapşonu indirip önümdeki kafeye baktım. Sabahın erken saati olduğu için kimse yoktu kafede. Adımlarımı kafeye atıp en arka masada oturdum. İçim buz gibiydi. İçten içe titriyordum. Deli gibi dişlerim birbirine çarpıyordu.

Ellerimi birbirine kenetleyip üflemeye başladım. Böyle titremem adil değildi! Başımda dikilen garsonun sesiyle kendime geldim. "Hoşgeldiniz efendim. Ne istersiniz." Dedi. Önüme ne zaman konulduğunu bile bilmediğim menüye baktım. İçini açma gereksinimin de bulunmayıp ellerimin arasına aldım ve garsona uzattım. "Kahve." Dedim ve tekrardan bakışlarımı ellerime çevirdim.

Soğuktan kızarmışlardı. Kızaran parmaklarıma gülerek bakıp bakışlarımı pencerede çevirdim. Güneş biraz daha tepeye gitmişti. Ve kara bulutlar gittikçe yok oluyordu. Ardından kafenin girişinde iki arabaya takıldı gözüme. Oldukça lüks arabalardı. İlk arabadan bir adam ve kadın indi. Kadın zayıf ve kısa saçlıydı. Boyu biraz uzundu. Yanındaki hafif yaşlı adamla birbirlerine çok yakışıyorlardı.

Yaşlı adam gelip zarif kadının elini tutup arkadaki arabayı beklemeye başladı. Bende anın heyecanıyla bakışlarımı hemen arkadan henüz kimsenin çıkmadığı siyah arabaya bakıyordum. Ön kapı ve yan kapı aynı anda açıldı. Neden heyecanlandım bilmiyorum. Elim aniden kalbime gitti. Bunuda bilmiyorum..

Önce şöför koltuğunda Emirin inmesiyle şokla dudaklarım aralandı. Diğer kapıdan da Nare çıktı. Tireyen dudaklarıma elimi bastırdım. Hayır Emir Narenin ailesiyle birlikte olamazdı..  Nare Emiri ailesiyle tanıştırıyor olamazdı.. hayır! Parmaklarımı tenime geçirip göz yaşlarımı serbest bıraktım. Emir tamamen inip narenin tarafına gitti ve gülümseyip elini beline koydu...

Benimde belime elini koysana Emir?

İmkansız!!

Biliyorum imkansız!!

Çok güzelsin be emir.. Tahminen annesi ve babasıda onlara doğru gitti. Annesi Nareye sarılıp gülümsedi. Narenin ne dediğini duyamıyordum ama çok mutluydu.. onu görebiliyordum benim hissedemediğim mutluluğu o hissediyordu. Görebiliyordum. Emirin bakışları bir anda arkasına dönüp benimle kesişti. Nolur nolur yapma bunu bana.. nolur.. akan göz yaşlarımı umursamadan ağzımdan bir hıçkırığın çıkmasına izin verdim.

Bana.. bana öyle bir baktı ki... sanki.. "Bekle geliyorum" der gibiydi. Bekledim Emir.. herşeyi bekledim ama senden bunu beklemedim.. Ayağa kalkıp masaya parayı bırakıp ayağa kalktım. Hemen elinde tepsi olan garsona doğru gidip, "Arka kapı varmı?" Dedim. Bana şaşkınca bakıp kafa salladı. Çok üzgünüm.. çok üzgünüm.. garson şaşırmışcasına kafasını sallayıp eliyle hemen kırmızı kapıyı gösterdi. Göz yaşlarımla kafa sallayıp oraya doğru koştum. Belki de girmişlerdi çoktan kafeye. Belkide görmüştü beni..

Nare varken sana mı bakacak kızım!

Sus artık kalbim.. yada içsesimmi demeliyim. Nolur sus.. nolur sus. Kendimi kandırmama izin ver. Sadece N-Nolur N-Nolur sus... kapıdan çıkıp kafenin arka bahçesiyle karşılaşmamla ağzımda ki hıçkırıkları serbest bıraktım. Ben... B-Ben sanmıştım ki Emirin Anne Babası bana aile olurdu.. ben ben sanmıştım ki Nare yi bu kadar da sevmiyor.. Ben Ben sanmıştım ki Sadece Nareyle birlikte olcak..

Yemin ederim uzaktan onları hep mutluyken görseydim de.. Emiri Narenin ailesiyle ikisini görmeseydim.. Ben En büyük hayallerimi Hep anne babaya sakladım. Hep gerçekten Annem babam gibi sevecek birilerinin hayalini kurdum.. bu çok koydu bana.. Verzan

Verzan..

Verzan..

İlk ilk defa ıslatıyordu bu sokakları. İlk defa gökyüzünde güneş olmasına rağmen bulutlar döküyordu gözyaşını.. teşekkürederim verzan.. teşekkürederim. Kafamdaki kapşonu indirip başımı göğe doğru kaldırdım. "Al göz yaşlarımı akıt kendinle.."

.......

Miram.. ügünüm yaralı kızım... seni seviyorum.. şuna tutun olurmu belkide herşey düzelir..

Oylamaya unutmayın arkadaşlar lütfen.. sınavlarımın olmasına rağmen bölümü yazdım☺

İyi günler❤

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin