-11

2.2K 149 40
                                    

Kantinden aldığım suyu sıkıca tutup başımı yere eğip koridorda yürümeye başladım. Sanki.. sanki kafamı kaldırsam Emiri ve Nareyi görecekmişim gibi hissediyorum. Onları baktığım her yerde görme kabusuyla yaşıyorum. Solgun bir gül... solgun bir yaprak.. solgun bir Mira. Suyun soğukluğunu parmaklarımın içine işlemek istermiş gibi sıktım.. birdaha sıktım. Ve birdaha.. ardı ardına. Birdaha, birdaha sıktım. Hıncımı çıkarmak istermiş bir şekilde öyle bir sıktım ki suyun kapağının açılıp koridorun ucuna doğru sesli bir şekilde düşmesiyle anında elimdeki şişeyi yere fırlattım.

Üstümde ıslanmıştı. Kafamı kaldırıp koridora göz gezdirdiğimde çoğunluğun bakışları yine üzerimdeydi. Ama hislerim karşıma bakmamı söylüyordu. Bakamadım.. bakamadım işte biliyorum bana bakıyordu orda. Sevmek hissetmek değilmiydi zaten. Aşk hissedipte acı çekmek değilmiydi. Yere eğilip şişeyi aldım ve hemen yan tarafımdaki çöpe attım. "Kızım sen bırak ben temizlerim." Arkamdan temizlikçi zehra ablanın sesini duymamla arkama döndüm. Elindeki paspasla yerleri silecekti. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp, "Gerek yok Zehra abla ver sen bana silerim ben." Dedim. Dolan gözlerime bir anlam veremiyordum. Neden gözlerim dolmuştu.

Acı çekiyordum işte.. acı çekiyordum. Nareyle mutluydu. Emir nareyle mutluydu. Onu istiyordu. "Yok yavrum çekil sen ben temizlerim." Dedi. Bana acınır gibi bakıyordu. Bana öyle bakmayın! Bakmayın bana öyle bakmayın. Akan bir damla göz yaşımı aniden silip kafamı olumlu anlamda salladım. Neden ağlıyordum.. neden acı çekiyordum. "İyimisin kızım?" Anne neden bir gün bana iyimisin kızım demedin? Zehra ablanın bana sorduğu şefkatle göz yaşlarımın akmamasına özen gösterip, "İ-İyim." Dedim. Neden titremişti dudaklarım. Neden titremişti sesim.

İnanmayan gözlerle yüzüme bakıyordu. Arkamı dönüp karşıya baktım. Nare'nin elini tutmuştu. Ve Nareyle ikisi bana bakıyordu. Ellerine bakıp ardından üst kata çıkmak için yanlarından geçmem lazımdı. Derin bir nefes alıp ikisininde yüzüne bakmamaya özen göstererek merdivenleri çıktım. Onlarla aynı hizaya geldiğimde nefesim kesildi.. Yutkunamadım..

Hızlı bir şekilde adımlarımı atıp yedek dolabımın kapağını açıp dolabıma koyduğum kıyafetleri elime alıp soyunma odasına gittim. Kapıları çalıp boş olan bir oda bulup içeri girdim ve kapıyı kilitledim. Elimdeki siyah kot ve önden bağlamalı beyaz tişörtü askılığa asıp yere oturdum. Dizlerimi kendime çekip ellerimi ısıtmaya çalıştım. Nefesimi ellerime doğru üfledim. Yavaş yavaş uyuşmaya başlayan parmaklarıma son kez üfleyip üzerimdeki ıslak mor sweati çıkardım.

Tişörtü alıp hemen üstüme geçirdim. Önden bağlayıp siyah pantolonuda giydim. Saçlarımı elimle arkaya gönderip derin bir nefes aldım. Soyunma odasından çıkıp okulun koridoruna çıkan kapıyı açacaktım ki birinin kolumdan tutup kendine doğru çekmesiyle başımın göğsüne çarpıp ağzımdan bir çığlık kaçacakken ağzıma kapanan elle nefesim kesildi. Karşımdaydı.. Emir.. şuan.. Karşımdaydı.

Bana bakan gözlerine gözlerimi çevirdim. Yüzümde anın şoku vardı. "Şimdi elimi çekeceğim ve sakin ol."dedi sessiz sesiyle. Anında kafamı olumlu anlamda salladım. Elini dudaklarımın üzerinden çekip bedenlerimiz arasına mesafe koydu. "Ne istiyorsun?" Dedim kırgın sesimle. Bakışları önce gözlerime ardından da dudağıma kaydı. Şuan utancımdan kızarıyordum.

"Ben sadece senden özür dileyecektim." Dedi. Sevgilinin yanından ayrılıp özür dilemeye mi geldin? Bunu öyle bir sormak istiyordum ki sadece öylece bakışlarımla belli etmeye çalıştım. "Bu aralar birbirimizden özür dileyip duruyoruz Emir." Dedim. Evet öyleydi. Başka hiçbir sebepten bir araya gelmiyorduk. Hatalar yapıp kalp kırıp birbirimizden özür diliyorduk.

"Haklısın ama bu son olsun olurmu birdaha kalp kırmayalım." Dedi. Gözlerimi saniyeliğine kapatıp derin bir nefes aldım. "Olur." Sen Nareye gülerken.. sen Narenin elini tutarken. Sen Nareyle birlikte olurken nasıl kalbim kırılmasın be Emirim. Ha? Nasıl kırılmasın.

"Tamam. Ozaman bu son özür dileyişim Mira. Seninle iyi bir arkadaş olabiliriz ." Dedi ve elini omzuma koydu. Aniden dokunmasıyla irkip geri gidecektim ki sırtım zaten duvardaydı. Arkadaşım... evet Arkadaştan başka ne bok olurdukki.

"Olur.." dedim. Gülümseyerek kapıyı açıp, "Ozaman bayanlar önden arkadaşım." Dedi. Her sözlerinde git gide kırılan kalbime söz geçiremiyordum. "Görüşürüz.. arkadaşım." Dedim içim yana yana..

"Görüşürüz." Arkamdan görüşürüz dediğini duydum. Ama dönmeden hızlıca ordan uzaklaştım. Özür dilemek için yanıma kadar gelmişti. Sevinmek istiyordum ama sevinemiyordum. Denize ay vurmuş gibiydi. Gün doğmuş ama çiçek açamıyordu. Üzülüp mutlu olmam gerekiyordu ama ellerini başkası tuttuğunda da çiçeğim doğmuyordu. Soluyordu yavaş yavaş..

Başlayan derse yetişmek istemiyordum. O yüzden adımlarımı boş olan kantine attım. Kantinden kahve alıp pencere kenarında ki masaya oturdum. Gece gündüz adını anıyorum.. ama benim senden tek duyduğum bir kelime 'Arkadaşım' Olmuştu. Sende haklısın.. başkasını severken benimle ne olabilirdin ki..

Hemen yanıma birinin oturmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. "Berk?" Aniden ağzımdan çıkan şaşkınlığa engel olmadım. Benim gibi oda üzgündü.. neden ki? "Merhaba." Dedi sadece. Ona anlamazca bakıyordum sadece. "Bakma bana öyle ben insan değilmiyim. Oturamazmıyım?" Dedi. Burukça gülümseyip, "Kusura bakma şaşırdım sadece." Dedim.

Boşver derecesinde elini sallayıp gözlerimin içine bakmaya başladı. "Peki sana ne demeliyim?" Dedi. Ona anlamazca bir bakış atıp,"Ne demelisin?" Dedim. İmalı bir bakış , "Ne dememi istersin." Dedi. Bu ne demek oluyordu. Sesimin kısık çıkmaması için boğazımı temizleyip, "Mira." Dedim. "Biliyorum adının Mira olduğunu başka ne demeliyim?" Sıktın ha! "Açık konuşsana ne demelisin?" Dedim.

Sırıtarak, "Yenge mi yoksa... " dedi ve birdaha konuşmaya başladı. "Aman neyse boşver " dedi. Bir dakika o bana yenge mi demişti. Yenge diyecek kişi şuan Nareydi. Bana demesi ne kadar da doğruydu. Anında kaşlarımı çatıp ona baktım. "Yenge ne alaka?" Dedim. Elini omzuma koyup, "Düşün biraz anlarsın." Dedi. Masada ki kahveme uzanıp bir yudum aldı. "İyi seçim. Orta şekerli sevdim seni yengecik. Düşün de gel yanıma haydi görüşürüz. " dedi ve ayağa kalkıp arkasını döndü gidecekti ki bir daha döndü bana. "Aramızda merak etme." Dedi ve göz kırpıp çıktı gitti.

Şuan aklıma gelen tek şey korkunçtu.. yoksa benim Anonim olduğumu mu öğrenmişti..

...

Yb geldi canlarım💙 haydi oylamayı unutmayın o zaman.

Sizce öğrendimi Berk?

Öğrendiyse Emire söylermi?

İyi günler❤

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin