-25

2K 125 84
                                    

Gece hiç uyuyamadığım için erkenden kalkıp duş aldım ve üstüme siyah bir dar paça pantolon ve gri tişört giydim. Tişörtü içime katlayıp üstüne belime kadar olan deri ceketimi giydim. Saçlarımı her zaman ki gibi sertbest bırakıp çantamı sırtıma attım ve aşağı indim. Direk olarak gözüm sehpaya kaydı ama resim yoktu. Biliyordum işte annem çöpe atmıştı...

Gözüm masada tek başına oturan babama kaydı. Resmi inceliyordu. B-Benim çizdiğim resme bakıyordu. B-Benim çizdiğimi bile bile yırtmadan resmi inceliyordu. Mutfaktan annemin de çıkmasıyla bakışları bana kaydı direk. Gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir hüzün vardı. Bana bir kaç saniyeliğine baktıktan sonra masaya oturdu. Sanki babamda yeni varlığımı hissediyormuş gibi benim yüzüme baktı. İlk defa yüzüme baktı. Ardından elinde ki resmi kenara koyup kahvaltı yapmaya başladı. Bana bu kadar da yeter baba.. bana bu bakışlarda yeter anne. Ben azla yetinmeyi öğrendim çoktan..

Siyah sporlarımı giyip evden çıktım. Başımı yere eğip yerdeki taşı sürükleye sürükleye okula doğru gittim. Yerde çıkan taşın sesi çok fazlaydı. "Yapma şunu abla!!" Arkamdan dokuzlardan bir kızın bağırmasıyla durup o kıza baktım. "Anlamadım?" Dedim. Ellerini kulaklarında çekip,"Taş seslerine karşı zaafım var." Dedi çaresiz sesiyle. Şaşkınlıkla kıza bakıp sadece kafa salladım ve yoluma o taşı kenara atarak devam ettim.

Okulun bahçesine girmemle serpil hocanın sesine karşı maruz kaldım. "Mira buraya gel!!" Dedi bağırarak. Bahçede bulunan tek tük öğrenciler yine bana bakmaya başladılar. Bakmayın lan! Diyesim var da neyse.. serpil hocanın tam önünde durup yüzüne bakmaya başladım. Gülümseyerek,"Günaydın."dedi.

Hayırdr hoca başına meteor falan mı düştü?

Ulan bi sus iç ses.

"Günaydın hocam." Dedim. Elini omzuma koyup elinde ki dosyayı bana uzattı.  "Voleybol takımında kaptansın. Aslında bir çok değişiklik oldu. İlayda da diğer takımın kaptanı. Onun takımı çoktan hazır maç bir hafta sonra başlayacak sende takımını kursan iyi olur." Dedi. İlaydayla karşı takımlarsa olmamız çok iyi oldu. Sevinçle kafamı olumlu anlamda salladım ve ilaydanın takımına bakmaya başladım. Kaptan olarak ilaydadan daha iyiydim voleybolda.

Artı bir avantajımız vardı. Dosyadan bakışlarımı çekip,"Peki hocam görüşürüz." Dedim. Ve sınıfa doğru gittim. Selene sormam lazım umarım voleybolda iyidir.

Sıraya geçip kafamı sıraya koydum ve emirin bankına bakmaya başladım. 'Umarım anlamazsın kokumdan..' dedim. Fısıltıyla. Anlasa bile artık hazırım bir kaç olacak şeylere. Bir süre daha böyle durduktan sonra selen gelmişti. Onunla voleybol hakkında konuşmuştuk ve oda takıma girmişti. Geriye kalan 5 kişi kalmıştı. Onlardan üçü selenin tanıdığı ve voleybolda iyi olan kızlardı. Onların sınıfı farklı şubeydi. Tenefüste gidip onlarla konuşup adlarını yazdıracaktık.

Selene dün emirin bana yazdığını ve ilaydanın olmadığını öğrendiğini anlatmıştım. Şekilden şekle girmişti. Ve hala inanamayarak defalarca kez aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu. "Yani yazdı ha sana?"dedi hala şokla. "Evet. Kaç kere evet dedim cidden bilmiyorum ama evet başımın belası." Dedim gülerek. Elini ağzına götürüp dudağıyla oynamaya başladı. "Ciddi ciddi kokunuzdan ayırt etti ha?" Dedi. "Bak vallaha dövecem artık ha sus bi binkere aynı şeyi sordun." Dedim.

"Ha doğru valla aman neyse valla çok sevindim canım. Zaten o ilayda ya karşı hep bir garezim vardı şimdi senin olayda olunca tepem attı." Dedi. "Nasıl bir garez bu?" Dedim. Sıkıntıyla ve sinirle nefes verip bir çırpıda anlatmaya başladı. "Bu gerizekalı Berkin eski hastalıklı sevdiği. Yani eskiden berke takıntılıymış bende tabi iki ay önce öğrendim. Tabiki bi güzel sıçtım bunun ağzına. Ondan sonra da bir daha yaklaşmadı berke." Dedi. İlayda gibi bir kızdan herşey beklediğim için hiç şaşırmadım.

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin