Berkin söylediği ile ışık hızında ayağa kalkıp Seleni beklemeden odanın dışına çıktım ve sağa sola bakmaya başladım. Ama görünürde kimse yoktu. Direk olarak Berk' e dönüp endişe ile sorarca konuştum. "Hani nerdeler yoklar?" Dedim. Berk benim aksime neşeyle, "Doktorun odasına gittiler bilmiyorum odası nerde ama hemşirelere sorar öğreniriz." Dedi. Kime soracağımı gayet iyi bildiğim için direk olarak selen ve Berk'e doğru konuşup,"Siz gelmeyin ben gidip gelirim." Dedim ve direk olarak o hemşirelerin masasına doğru gittim. Hemen köşeyi dönünce sol tarafta bulunuyordu.
Direk olarak oraya doğru gidip muhtemelen kızarmış gözlerimle yüzüme olan herşeye rağmen bir tebessüm koyup acele ile konuştum. "Bakarmısınız? Emirin ameliyatı bitmiş doktorun odası nerde?" Diye acele ile sordum. Hemşire ses tonumdan olsa gerek aceleci olduğumu anladığı an gülümseyerek, "Geçmiş olsun şu köşeyi dönünce ilk kapı." Dedi. Hemen kafamı sallayıp burkulan ve düştüğüm an kanayıp kabuk tutan yarama rağmen hızlıca odanın önünde durmamla direk olarak elimi kulba uzatacaktım ki kapının aralı olduğunu anladığım an durdum.
"Nuray hanım dediğim gibi." Bu doktorun sesiydi ve Nuray teyzeye karşı konuşuyordu. Ne dediği gibi? Ne olmuştu ki? Kötü birşey mi olmuştu? "Y-ya bizi hatırlamazsa?" Nuray teyzenin konuşmasıyla sadece içime doğru bağırıyordum. Ne?
Ne hatırlayamaması!!
"Dediğim gibi küçük bir ihtimal değil. Değerlendirmemize göre 24 saatin sonunda uyandırdığımızda belirti vermezse sizi ve geçmişinde yaşadığı hiç bir olayı hatırlayamayabilir.
O an kalbime giren keskin acıyla havada kalan elim boşluğa düştü ve göz yaşlarım tekrardan sicim sicim akmaya başladı. Kapının pervazından çekilip duvara yaslandığımda sesler artık boğuk geliyordu.
Ben nolduğunu anlamadan bir hıçkırık çıkacaktı ki ağzımdan iki elimle ağzıma doğru baskı uygulayıp hıçkırıklarımı içime doğru gönderdim.
O-Olamazdı!! Emir bizim birbirimize olan aşkımızı güvenimizi onca yaşanmışlıklarımızı unutamazdı!! Duyduklarıma inanmıyordum. Kafamı iki yanıma sallayıp göz kapaklarımı kapattığım an biriken yaşlarım direk olarak çıplak koluma düştü. Herşeye rağmen tekrardan içeriyi dinemeye başladım.
"Biliyorsunuz göğüs kafesi ve kalbi arasına aldığı kurşunu çıkarmak zor olmadı hatta fazla derine inmediği için fazla da kan kaybetmedi. Ama orda adını bile koyamadığımız bir damar bulunuyordu ve kurşun o damarı beyine doğru giden damarla zedelenmesini sağladı ve zarar gördüğü için felç kalma veya hafıza kaybı durumlar açıkça normal.
Biliyorum bu durum iyi değil ama zamanla herşeyi hatırlayacaktır eminim. Çünkü geçmişine dair yaşanmış bir olayı ona sunarsanız eminim ki kolaylıkla o güzel anıları hafızasından silmediyse hatırlar." Dedi ve Nuray teyzenin acılı hıçkırıkları doldurdu kulaklarımı.
Hatırlardı ki Sevgilim beni! Hatırlardı! Ne pahasına olursa olsun karşısına çıkıp hatırlatırdım. Artık beynimde ki sesler beni karanlığa itiyordu ve istemeden de olsa başım boşluğa düştü ve gerisi karanlık.
....
32 saat sonra...
"Sevgilim hadi biraz daha iç çorbayı." Dedim ve önümdeki kaşığı çorbaya daldırıp yatakta uzanan sevgilime doğru uzattım. Bana ciddimiyim der gibi baktı ve sinirle kaşları çatıldı ve otoriter bir sesle konuştu. "Güzelim hastane yemeklerini sevmiyorum." Dedi ve önüne koyduğum tepsiyi elinin tersiyle hafif öne doğru itti.
Ona kaşlarımı çatıp baktım ve onu her zamanki gibi asla kabullenemeyeceği tehtitle vurdum. "Sonra beni öpmene izin vermem bak."dedim ve sinsice kıkırdadım. Emirin gözleri fal taşı gibi açıldı ve elini kurşun aldığı yarasına koyup hafif doğrulmaya çalıştı. "Dur napiyorsun."diyerek engelledim ve yatağa tekrar yatmasını sağladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)
Chick-LitTAMAMLANDI✔ NOT: KİTAPTA AĞIR KÜFÜRLER VE RAHATSIZ EDİCİ SAHNELER BULUNMAKTADIR! Bir kuşun kırık kanadında yuva yapmış hayata küskün bir kızın hikayesiydi. Sevdiğini herşeye rağmen, attığı her adımında kırgın olan tüm zorluklara rağmen onu sevmekten...