-41

1.2K 94 26
                                    

Düşecekmiydi o özgür olmak isteyen kuş.. gerçekten düşeceğini sanmıştı bu kuş.. gerçekten kabuslarının gerçekleşeceğini sanmıştı.. ya korumacı ağacı yetişemeseydi.. bitecekmiydi herşey.. yetişmişti.. güven kollarını açmıştı bana..

Dün gece Emir adamları ve hizmetçi çağırıp tek hamlede her yeri temizletmişti. Kapıya ayrı bir kilit taktırıp odamı temizletmişti. Biz o arada balkonda birbirimize sarılarak gözlerimizi yummuştuk. Dün gece odama gelip Yatağıma uzanıp emirle uymuşutuk. Çok bitkin ve yorgun olduğum için hemen uyuya kalmıştım. Hissediyordum bir yerlerde.. bir yerlerde emir saçlarımı okşuyordu. Yüzümle oynuyordu. Ama gözümü açacak halim yoktu. Şimdi ise dün gecenin yorgunluğuyla erkenden uyanmış bir şekilde üzerime bakıp kısa kollu olduğumu umursamdan son kez yatakta yorgunca uyuyan Emire bakıp balkona çıktım. Küçük koltuğa oturup elimde ki boş sayfaya hislerimi yazmaya başladım.

•Belki çok zordu sevgilim kıraçın bana yaşattıkları.. ama ben her bana yaklaştığında düşündüğüm tek birşey oldu.. sana ihanet edebilme korkusu. Belki ihanet değildi. Belki zorlayarak yapılacak birşeyin gerçekleşebilmesi mümkün olabilen birşeydi ama ben her adımında ölmek istedim. Herşeye inat..

•korktum sevgilim.. senden başkasının bana dokunmasından korktum. Korkuyla içim titredi. Özlemle ve korkuyla sürkeli gelmeni bekledim. Geldin sevgilim.. geldin ama ben tamamen yıkıldım. Birgün okuyacaksın bu mektubu bu duyguları..

Seni senden kıskanarak bile çok sevdim. Çok sevdim sevgilim..

Kondum sana.. uçurtma beni.. salma beni.. sarıl bana.. yüreyim kurumadan.. sarıl bana... gözlerim kapanmadan. Sarıl bana...sarıld da... canı cana katsamda aşkı yine yaksamda vazgeçmedim seni sevmekten.. korkmadım inan ölmekten..

Korkmadım ölmekten.... korkmam ölmekten..


18 şubat...2020

Sayfayı katlayıp sehpanın üzerine koydum. Sabahın yeni doğan güneşine çevirdim bakışlarımı. İlk.. ilk defa şahit oluyordum güneşin doğuşuna. 'Severmiydi ki bulutlar güneşi.. düşman mı kesilmişti yoksa güneşe.'

Hiç bir zaman sevemiyordum gökyüzünü ve güneşi.. özellikle ayı.. sevemiyordum.. belki de başkasına aitti.. bana değilde başkasının kalbine aitti.. ben.. ben kendimi bulutlara ait hissediyordum. Göz yaşlarını dökünce kendimi çok iyi hissediyordum.

Sabahın ayazının aniden vücudumu titretmesiyle buz kesen kollarımı kendime bağdaş kurup bakışlarımı güneşten kaçırıp her yere baktım. Gökyüzü ve güneş hariç her yere baktım. Verzanın küçük evlerine.. evlerden büyük ağaçlara.. ağaçların korkunç hışırtı sesleri.. ne çok çabuk atlatmıştım kıraçın yaptıklarını.. belki de artık dile almaktan yoruldum. Tamamen pes edip soldum..

Nasıl bir zarar verişini bile ölçmeden umursamdan takmadan düşünmeden öylece bıraktım karanlık her yere.. "Mira?" Emirin fazlasıyla Endişeli sesiyle ve uykulu çıkan sesine karşılık aniden ona dönüp birşey mi oldu dermiş gibi baktım. "Ohh korktum bir an yoksun diye." Dedi ve yanıma gelip elinde tuttuğu ceketi kollarımın üzerine koyup yanıma oturdu. Verdiği cekete sıkıca sarılıp bakışlarımı Emirin yüzüne çevirdim. "Özür dilerim korkuttum mu?" Dedim. Üzgünce.

Aniden bana dönüp, "Sevgilim üzme herşeyde kendini. Sadece seni kaybetme korkusuyla yaşıyorum. Seni benden alacaklar diye kendi kendimi yiyorum. Korkum ondan." Dedi. Başımı göğsüne koyup diğer elimi de beline sardım ve başımı rahat bir pozisyona sokup gözlerimi yumdum. Kuş kondu bir kere ağaca bırakırmıydı dalların bu kuşu?" Dedim. Kapalı gözlerimin üstüne bir öpücük kondurup nefesini yüzüme verdi. "Bırkamaz artık bu dallar hiçbir yere kuşu. Kuş ait oldu bu ağaca.. ağaç alıştı bu kuşa.. bırakmamak üzere alıştı." Dedi ve başını saçlarımın arasına gömüp derin derin nefes almaya başladı. Daha çok sokulup , "Hiç bırakma seni seviyorum." Dedim.

Sustum.

"Bende seviyorum." Dedi gülerek. Aha da rezil oldum. Yanağımı daha çok bastırdım göğsüne ve huzurla gözlerimi kapattım. O it kıraçın tokat atmasıyla biraz olsun sızlayan yanağıma inat daha çok bastırdım. Sanki yaralarıma iyi geliyordu Emir..

Bir süre daha öyle kaldıkta sonra emir duş almak için banyoya girmişti bende salona inip telefonumu açtım ve özel numaradan gelen mesajları okudum.

Özel numara: Merak etme prenses. Bir daha zarar veremiyecek bu it pezevenk sana.

Özel numara: Sana dokunmasına asla izin vermeyeceğim.

Özel numara: Mutlu olabilirsin.. hiç bir engel kalmadı. Sadece senin şu içses hariç.

Görüldü✔

'Özel numara: Çevrimiçi'

'Mira: Çevrimiçi'

Yazıyor...

Mira: Ama sen nerden... tabi ya kameralardan gördün. Kıraçın eve girdiğini gördün hatta Emir gelmeden kıraçı sen dövdün aşağıda.

Görüldü✔

Özel numara: Zekisin prenses. Ama çok fazla safsın. Evet güzelim ben geldim evine. Hatta kıraçı merdivenlerden ittikten hemen iki üç saniyesine kadar eve girip onu kendimle getirdim. Merak etme sana yaklaşamaz

Özel numara: Yaklaşacak hali yok.

Görüldü✔

Mira: Öldürme sakın.

Özel numara: Sana zorla sahip olmaya çalışan bu piç herifin tekine mi söylüyorsun?

Mira: Ne olursa olsun. Sakın öldürme.

Görüldü

Özel nuamra: Sen nasıl istersen prenses. Özür dilerim daha eken gelmem lazımdı ama uzak mesafeden dolayı yarım saatlik yolu yalnızca 10 dakika' da gelebildim.

Mira: Neden sürekli korumaya muhtaç birine dönüşüyorum.

Özel numara: Hayat...

Görüldü✔

Tam cevap yazacakken Emirin sesiyle irkip ona döndüm. " Kiminle konuşuyorsun güzelim." Dedi ve Sorgulayıcı bir şekilde bana doğru attı adımlarını. Allahım nolur yakalanmiyim. Emirden gizli konuşmak kötü bir fikir olsada en azından onunda bana ihtiyacı vardı. Kesinlikle kimseyi üzemezdim. Sadece kısa sürelik mesajlarına cevap veriyorum. "Hiç sevgilim, Selen." Dedim geçiştirerek.

Bana kaçamak bir bakış atıp hemen yanıma oturdu ve kolunu arkamdan atıp konuşmaya başladı. "Sevgilim annem seninle tanışmak istiyor." İşte o an kan beynime sıçradı. İç sesimde kalbime.. haydi hayırlısı. Allahım sana geliyorum.

...

Ehehe bitti bölüm.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen:)💕

Mira sizce kabul edecek mi Emirin teklifini ailesiyle tanışacak mı?

Benden size kocaman bir kalp❤

İyi günler❤

ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin