Derin okyanuslardan boğulan ruhuma sesleniyorum.. esir altına alındıysan artık gelme.. ben artık alıştım bu duygusuz halime. Asıl batan ruhum olmasada belki de benliğim gömülmüştü karanlık suların altına.. kuşların bile dokunamadığı o karanlık suya..
Kuşlar.. yere ağaca gökyüzüne heryere doğru uçar ama bir okyanusun üzerine doğru uçamaz ve o karanlık suya dokunamaz. Benim ruhumda dokunulmaz olmuştu.. sevdiğim olmasına rağmen kapalı tutsak ruhum kapalı bulunduğu yerden çıkmamak üzere hapsolmuştu o karanlık dibe..
Ruhum bedenim sevgim kalbim çocukluğum.. Ailem.
Koştum... nefesimin kesilmesi gözümün kararması.. aldığım sık ve sert nefes sayesinde sert yutkunmada boğazımın acımasını umursamadan çantamı omuzlarıma biraz daha sabitleyip koştum.. o kadar hızlı koştum ki akan yaşlarımın yerini yenisi doldurmuyordu yüzüme çarpan soğuk rüzgar sayesinde.
Etrafta bana garip garip bakan kişileri umursamadan son güç biraz daha hızlı koştum. Bakmayın öyle ruhumu yakalamaya çalışıyorum.. siz bilmezsiniz.. benliğinizden hissedilemeyen bir ruhun peşinden gitmeyi.. belki de bende bilmiyordum. Belki de bende hissedemiyordum. Belki de gerçekten asıl Mira çıkmıştı ortaya. Belki de anonimin hikayesi yeniden başlamıştı bu kitaba. Bu kitaba ve her söze ... her sözün ayrı noktasına..
Dilimde söyleyemediğim onca kelime.. onca söz.. onca acı.. dilim altında bulunan onca can yakıcı acılar..
Belki de gün yüzüne çıkmak istemeyen acılar..
Belki de gücünü tatamen yitirmiş ama benliğimi harekete geçiren dıygular..
Belki de içimde yanıp tutuşan intikam ateşi..
Kimseye karşı tutuşturamadığım intikam ateşi.. belki de kendime ilk defa söz geçirmiştim..
Kapalı ruhum belki de ilk defa o karanlık suların altında dinlemişti sözlerimi..
Bu bedenimi sarsan sözlerle aniden durup iki elimle sert bir şekilde yüzüme baskı uygulayıp sildim göz yaşlarımı.
Akmasın bir daha göz yaşların..
Unutma ilk adımın ilk hedefin bu zehri içine akıtmak olacaktı.. belki de akıtmaya başlamıştın çoktan. Sadece dinlenmek isteyen ruhunu ilk defa bir ızdıraba çekilmesine izin vermedin.
İzin vermeyerek kapalı tutsak ruhun biraz daha zorladı o kalın zincirleri.. karanlık ormanda yankılanan korkunç zincir sesinden dolayı ses çıkarmaya bile korkan uçan kuşların kanat sesleri.. belki de hepsi uçmuştu bir dönüm noktasına..
Bir daha dönmemek üzere olan dönüm noktası.. belki de adı bu yüzdendir dönüm noktası..
Herşeye inat dönmeyen dönüm noktası..
Dur artık.. dur dur dur artık. Dur!!
İçimde bir yerlerde bana seslenen ruhumu dinlememiştim ilk defa.. belki de ilk defa gerçekleştirmiştim bu ilkleri.. bu yüzden bir ilk bu ilkle başlamıştı.. herşeyle başlayan bizle biten bir ilk.. kimsede bulamadığım bir ilk.
Artık nefesimin kesilmesiyle durdu adımlarım. Koşmam sayesinde yüzüme çarpan soğuk rüzgarın etkisinden dolayı gözlerimden akmak üzere hazır olan ama akmaya izin verilemeyen ve kuruyup giden göz yaşlarım..
Umarım akmazsınız.. akmamak Üzere kurursunuz.. kurudukça ateşlenir içimdeki zehir.. ardınan yavaş yavaş yayılır bütün bedenime.
En soğuk halime bürünüp attım ilk adımı okulun bahçesine. Bu sabah salonda bir bin parçaya bölünmüş çizdiğim resmi görmemle deli gibi koşarak çıkmıştım evden. Artık ruhum yara almıyordu.. tam tersi yaptıklarınızdan dolayı ateşleniyordu.. elbette ki bunun bir parlama noktası olacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM TEXTİNG (DÜZENLENDİ✔)
ChickLitTAMAMLANDI✔ NOT: KİTAPTA AĞIR KÜFÜRLER VE RAHATSIZ EDİCİ SAHNELER BULUNMAKTADIR! Bir kuşun kırık kanadında yuva yapmış hayata küskün bir kızın hikayesiydi. Sevdiğini herşeye rağmen, attığı her adımında kırgın olan tüm zorluklara rağmen onu sevmekten...