TAMAMLANDI✔
NOT: KİTAPTA AĞIR KÜFÜRLER VE RAHATSIZ EDİCİ SAHNELER BULUNMAKTADIR!
Bir kuşun kırık kanadında yuva yapmış hayata küskün bir kızın hikayesiydi. Sevdiğini herşeye rağmen, attığı her adımında kırgın olan tüm zorluklara rağmen onu sevmekten...
Hayat anlayınca mı güzeldi? Bu sözü söyleyen kişi gerçekten mutlu oldumu ki? Ben hayatı anladığım an zaten herşey sarpa sardı...
Derin derinliklerde boğuluyormuydum ki ne hissettiğimi ne yapmam gerektiğimi tamamen bilmezken ne yapabilirdim ki başka? Bunları yapamadıktan sonra ne yapabilirdim.
Okuldan çıktıktan sonra Emir beni eve bırakmıştı. Arabada ne yemek konusunu açmıştı nede partiden bahsetmişti. Bilmiyorum ama kalbim yemeğe geleceğini söylüyordu. Biliyorum Emir nolursa olsun gelirdi. Bunun için çabucak duş alıp dolabın önünde hiç kullanmadığım ama bulunsun diye aldığım elbiselere bakıyordum.
Ben hep pantolon giydiğim için elbiseler bana o kadar yabancı geliyordu ki hepsine tek tek bakıp en son her zamanki rengim olan siyah bir elbise seçtim. Elbise siyahtı ama dizimin üzerinde biten ve boyun kısmıma doğru bir şerit olan omuzları açık bir elbise seçtim. Kısa olmasına rağmen gözüme siyah renkte olduğu için güzel gelmişti. Hemen elbiseyi giyip dolaptan ona uygun dizimin bir karış aşağısında biten siyah düz renkte topuklu bir çizme giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Miranın elbisesi👆
Aynanın karşısında kendime baktığım da neredeyse meydanda olan bacaklarımı kapatmıştım ama çizmede daha iddalı olmuştu elbise. Aynadan saçlarımı tarayıp neredeyse artık omuzlarımı geçen saçlarımı düzleştirip önden bir tutam alıp maşayla kıvırttım. Onun üzerine yalnızca dudağıma kapalı bordo bir ruj sürdüm. İlk defa böyle giyinmiştim ve bu çok tuhaftı.
Helal kız. Bak zilli demedim değerimi bil. Çünkü ilk defa bir kız gibi giyindin. Ne ya o pantolon pantolon yemin ederim kusacağım artık!
Yuh artık!
Yüzüme açıcı Sürmedim, çünkü zaten ten rengim beyaz ve pürüzsüzdü. Dolaptan hiç giymediğim bir kısa Deri ceket çıkartıp direk elbisenin üzerine giydim ve neredeyse kendime aşık oldum. O kadar Güzel Olmuştum ki bundan sonra günlük hayatta da elbise giymeye karar verdim kendi kendime.
Masanın üzerinde duran telefonumu alıp aşağı indim. Selen bana gelecekti ve Emirle berk bizi burdan alacaklardı. Umarım herşey güzel olurdu ve emir gelirdi. Biliyorum sevgilimi tanıyorsam gelir. Nare sürtüğünün dediklerini takacaksam zaten başta gitmiyecektim bu yemeğe.
Salonda bir süre oturduktan sonra kapı çalmıştı ve muhtemelen Selen gelmişti. Hemen kalkıp kapıya doğru gittim ve kapıyı açmamla karşımda beyazlar içerisinde güzeller güzeli kardeşimle karşılaştım. Selen benim aksime etrafa renk saçan biriydi ve benim aksime açık renk giyinmişti. Ona büyülenmiş gözlerle bakıp konuştum. "Kızım bu ne hal valla ben gelmiyorum yemeğe. Çok güzel olmuşsun." Dedim sesimde ki bariz şaşkınlık ve büyüleyici sözleri belirterek. Selen gülümseyip boynuma kollarını doladı.