Asiye elindeki firkete kutusunu masanın önüne atarken sinirle gerildi.
"Başlayacağım şimdi topuzunuza da, örgünüze de, size de!" diye bağırdı. Arkasında duran Merve, Nazlı, Canan ve Filiz bir adım geriye gittiler.
"Vallahi bende başlayacağım he! Kızlar bu üçüncü model oldu artık. Bir karar verin yahu! Sizin yüzünüzden Asiye kendi nişanına geç kalacak." diye söylendi kuaför Necla.
"Ama vallahi topuz çok güzel oldu." diye savunmaya geçti Canan. Merve işaret parmağını kati suretle ona salladı.
"Kızım topuz mu kaldı ya? Fil tarihinden kalma model."
"Aman sanki dümdüz fönlü çok yeni bir şey." dedi Nazlı omuz silkerek.
"Hee örgü modelinde icadını az önce sen yaptın." dedi Canan.
Necla hanım elindeki yelpazeyi yellerken kızlara ters ters bakındı. "Darlık bastı bana. Hava zaten yetmiş beş derece, menopoza gireli üç gün olmuş ateşim başımda. Vallahi kovacağım hepinizi o olacak."
Nişan sabahı kızların hepsi Asiye'lerin evinde toplanmış, güzelce kahvaltılarını yapıp, toparlanıp Çayelinin en meşhur kuaförü Necla ablalarına gitmişlerdi. Ancak Canan, Nazlı ve Merve saç konusunda bütün kuaför çalışanlarını illallah ettirmişlerdi. Birinin beğendiğini diğeri istemiyor, ötekisi demode diyor, birisi elbiseye uymaz, yok toka tutmaz, öteki beriki derken Asiye'nin sabır teknesinin dibini sıyırıyorlardı.
"Off, sizin yüzünüzden benim saçım yarım kalacak." diye söylendi İrem. Manikürcü kızlardan birine şeker pembesi oje sürdürürken. Asiye saçındaki firketeleri çekiştirirken ona doğru döndü.
"Sen kime sordun oje sürdürüyorsun ya?" diye kızdı sertçe. İrem hızlıca elini çekip yutkundu.
"Ablacım, valla babam izin verdi." dedi sevimlice gülerken.
"İyi ben soracağım akşam amcama." dedi ve önüne döndü. İrem dudağının kenarını ısırdı, ancak parmağını tekrar uzatıp oje sürdürmekten de geri durmadı.
"Allah aşkına bozalım şu saçı Necla abla. Sen bir su dalgası yap olsun bitsin. Saat üç oldu, daha fotoğraf çekimi var."
Necla yelpazesini yellemeye devam ederken kızlardan birine seslendi. "Aynur, yıka Asiye ablanın saçını." dedikten sonra bizimkilere döndü. "O hazır olana kadar biriniz geçsin şuraya da yapayım saçını."
"Ay ben hemen." dedi Canan öne atılırken. Merve onu kolundan tuttu.
"Hayır ya, ben tabi ki." diye tartışırlarken Nazlı kenardan sıyrılıp koltuğa oturdu. İkisi de şaşkın şaşkın ona bakarken Asiye güldü.
"Oh olsun size." diye mırıldandı.
İki buçuk saat içinde kızların hepsinin saçları yapılmış, makyajları tamamlanmıştı. Giyinme odasında kıyafetlerini giyindikten sonra tamamen hazır olmuşlardı.
"Ayy Allahım nazarlardan korusun. Bu nasıl bir güzellik." dedi Merve hayran hayran bakarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çay Güzeli
RomansaKaradeniz'in gözbebeği Rize'de, çay filizlerinin arasında yeşeren bir aşkın öyküsü. 31.10.2017 Not: Yazdığım karakterlerin TV dizisinde ki karakterlerle veya konusuyla bir ilgisi yoktur. Sadece isimler aynı denk gelmiştir. Bilginize.