Sabah annemin yanağımı öpmesi ile uyandım. Gözlerimi açtığımda annem durumu anlamış, kahvaltının hazır olduğunu söyleyip odadan çıkmıştı. Annem hep sabah kalktığımda sinir küpüne dönüştüğümü söyler. Biraz haklı olabilir aslında. Bir keresinde sabah 6'da kalkmanın verdiği sinir ile kalkıp duşa girmiştim. Çıktığımda ise kapı yeri boylamıştı. Kendimden baya korkmuştum o gün. Doktora gittiğimizde sinir problemim olduğunu söyledi. Ama o kapıyı nasıl menteşelerinden söktüğümü hatırlamıyorum orası ayrı.
Aslında bu sinir krizleri garip rüyalar görmeye başladıktan sonra oldu. Bundan hiç kimseye bahsetmedim. Ne anneme ne babama. Çünkü eğer rüyalarımı anlatırsam korkup beni doktora götürürler ki benim doktorum olacak kadın beni en kısa sürede tımarhaneye kapatmayı planlıyor.
Rüyamdan bahsedecek olursam eğer. İlk söyleyeceğim şey bu rüya hayatımda gördüğüm en garip ve en iyi hatırladığım rüyamdı. Sanki rüya değil de bir mesaj gibi. Yada ben okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum.
Bir odanın içindeydim. Bir kadın vardı. Uyuyordu galiba. Bu oda bana hem çok tanıdık hem de çok yabancı geliyordu. Kadının koyu kahverengi saçları vardı. Güzel bir kadındı. Yanına yaklaştım. Hemen geri çekildim çünkü bir anda yataktan fırlamıştı. Bir şey söyledi. İsim bir isim... Hayır iki isim. Yavaşça ve fısıldayarak. Maya... Mia. Benim isimim, ama Mia kimdi. Bu ne demek oluyordu.
Rüyamı her hatırladığım da sanki bir şeyler yapmak zorunda hissediyorum. O kadını bulmak zorunda hissediyorum. Ama bu imkansız kadının yüzünü bile zor hatırlıyorum. Bir de isim bir isim duydum... Mia...
-------------------------------
Hemen duşa girdim. Garipti. Belki de aklımda kuruyorumdur bunların hepsini. Kesinlikle aklımda kuruyordum. İşim bitince en sevdiğim pandalı pijama tulumumu giyip aşağı indim. Ne var sabah pijama giyilmez diye kural mı vardı.
"Kızım iyi misin? Geçti mi sinirin"
"Tabi ki Arya sultan geçmez olur mu? Bazen benden korktuğunuzu düşünüyorum." tabi ki de korkmuyorlardı. Sadece doktor üzerime gidilirse kendime zarar verebileceğimi söylemiş. Bu doktorun dediği 3 şeyden 3'ünün yanlışı olduğuna emindim.
Kahvaltıdan sonra odama çıkıp Harry Potter izlemeye başladım. Eğer bu kadar olağanüstü film izlersem tabi o kadar garip rüyalar görürüm.
Saate baktığımda 3 olduğunu gördüm. Yuh ama yani 4 saatten beri film mi izliyorum. Biraz hava almanın zararı olmaz herhalde dimi.
"Anne ben biraz hava almak için dışarı çıkıyorum."
"Pijamalarınla mı çıkacaksın kızım?" evet?
"Anne tabi ki de evet pijamalarımla çıkacağım."
"Tamam o zaman. Fazla geç kalma tamam mı?"
"Tamam Sultanım geç kalmam"
Nerdeyse bir haftadır dışarı çıkmıyordum. Yani o garip rüyayı gördüğümden beri. Daha öğlende olmamıza rağmen park bomboştu. Halbuki hava gerçekten çok güzeldi. Keşke yanıma kitap alsaydım. Tam kitap okumalık havaydı çünkü.
Bir saat falan yürüdükten sonra eve dönmeye karar verdim. Sıkılmıştım. İnsanların bana garip bakışlarını görmezden gelerek eve geldim. Hayır yani hiç mi pijamayla sokağa çıkanı göremediniz.
Eve geldikten sonra direk odama çıktım. Bugün bir şey yapmadığım halde yorulmuştum. En iyisi biraz uyumaktı.
Bir arabadayım. Araba çok kalabalık nerdeyse üst üste binmişiz. İnsanların yüzü bulanık kim olduklarını göremiyorum. Araba camından dışarıya bakıyorum. Burası aynı oda ve kadın gibi tanıdık bir o kadarda yabancı. Bir tabela görüyorum. Üzerinde yazan yazı dikkatimi çekiyor HAWKINS bir kasaba ama evler Türkiye'de ki evlere hiç ama hiç benzemiyor. Yada ben daha önce böyle bir cadde görmedim. Birisi adımı sesleniyor... 'Maya'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger Things
FanfictionSırlar... 12 özel genç, 12 hayat, 12 farklı güç... Ama hepsi hayatta mı? Hiç tanımadığı ailesinden koparılmış ve denek olarak kullanılmıştı. Onda ki doğuştan gelen olağanüstü gücü fark eden doktorlar üzerinde bir sürü deney yapmıştı küçük bebeğin...