Derlerki tehlike anında birilerinden yardım isterseniz o yardımın size ulaşması zaman alır. Bu işi yapabildiğine inandığınız tek bir kişiyi hedef alıp yardım istemelisiniz. Alice de bunu yapmıştı. Tamam yıllar boyu yaralanmaları ben tedavi etmiştim çünkü küçük yaraları iyileştirebiliyordum. Ama.. yok artık bir çocuk doğurtamazdım.
-Janeee diye bağıran Margaret'ın sesi beni hayata döndürdü. Şu an en sakinimiz oydu. Tamam bende sakinleştim. Sakinim. Yalan. Kendimi kandırdım.
-Alice'i herkes ortasında doğurtamayız dedim. Margaret ne demek istediğimi anladı.
-Üç deyince benim odama dedim.
-Üç dedi Margaret. Bu kadar ani yapmak zorunda değildi.
Betsy hemen sıcak bir suyla Alice'in alnını silmeye başladı. Her zamanki yardımcı kardeşim Johann oradaydı. Ama şu an Alice Jordan diye bağırıyordu.
-Jordan gel şu odaya diye bağırdım. Johann çıktı ve onu getirdi. Jordana ne olmuştu. Mal gibi bakıyordu. Ona aldırmadan:
-Alice beni dinle. Biliyorum acı çekiyorsun ama sakin ol. Beni duyuyor musun ? Sakin olmazsan... bu çocuğa zarar verir.
Böyle birşey bilmiyordum. Sadece Alice'in sakin olmasını istiyordum. Çünkü beni de telaşlandırıyordu.
Betsy'nin bu işide yapabilmesini isterdim. Ama o kan ve herhangi bir iç salgı görmeye dayanamazdı. Yapmak zorundaydık.
-Alice yaptıklarımızı düşün ve düzenli nefes alıp çocuğu it dedi Margaret. Çocuğu it ne yahu salıncakta mı sallıyorduk biz bu veleti.
Ardından Margaret sakin bir edayla çocuğu doğurtmaya başladı. Anlaşılan ikisi de çalışmalardı. Alice'in sesiyle irkildim.
-Jordannn.
Onun desteğine ihtiyacı vardı. Peki Jordan ne yapıyordu ?Orada öylece dikilmiş bakıyordu.Büyük bir hışımla yanına gittim. Öyle bir yumruk attım ki yere düştü. Betsy ve Johann bize döndü.
-Seni lanet olası pislik torbası karın orda senin çocuğunu doğuruyo. Şimdi şokta kalmanın sırası değil kalk ve ona destek ol!!
Çok bağırmıştım. Ama bir kaç gündür böyle rüya aleminde gibi olması beni sinir ediyordu. Her daim sakinliğini koruyan Jordan'a ne olmuştu ?? Ben onların masalımsı aşkı ile büyümüştüm. Şimdi böyle bir zamanda onu yalnız bırakması beni bile kırıyordu.
Biraz sonra Jordan Alice'in yanına gidip ona güzel şeyler söyledi. Margaret da bana bağırdı.
-Janee. Çocuğu al.
Doğmuştu. Ama neden sesi çıkmıyordu. Ağlamalıydı. En azından biyoloji dersinde öyle demişlerdi. Akciğere dolan ilk nefesin ciğerleri yakmasıyla çocuk ağlar.
Peki bizimki neden ağlamıyordu ? Margaret'in yanına gidip bebeği aldım. Hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Sonra ise Margaret deli gibi bağırmaya başladı.
-Çocuğu çıkar ve ağlat. Onu ağlatmayı başardığın zaman buraya gel. Johann yardım et Alice ölecek..
Ölecek mi ? Hayır buna izin veremezdim.
Koşarak dışarı çıktım. Margaret'ın ne demek istediğini anlamıştım. Onu ağlat. Ölmüştü yada ona yakın bir şey. İyileştirmemi istiyordu. Ev halkının geri kalanı dışarda bekliyordu. Beni ve bebeği görünce şaşkınlıkla baktılar. Mutluydular. James dışında. O kötü bir şey olduğunu anlamıştı. Bana yaklaştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİT
FantasyPekala bu kadarını beklemiyordum. Evet biraz bekliyordum ama hayır bu kadarını değil ; -Sanırım yanlış yaptık Jordan. Beni algılayan kardeşim kafa salladı; -Hep beraber gelmemeliydik ama artık çok geç .Devam edin !! -Onlara kardeş olduğumuzu söyley...