AHİT

Kurul Toplantısı

-Neler oluyor Johannalina ? Bu ara senin ve Jamesin kuralları asmak gibi bi huyunuz oluştu sanırım. Eve yabancı birini getirmek yasaktı.

Herkes toplanmış biraz telaş biraz sinirle bana bakıyordu.

-Biliyorum Jordan ama o yabancı değil. Hissettiğim koruyucu o ve 15 .yy dan beri koruyucu olduğunu biliyor.

İşte yeni bi şok dalgası daha. Nasıl söylediğim herşeye bu kadar şaşırabilirlerdi ?Gerçi karşıda ki ben olsam çenemi yerden toplayamazdım.

-Jane ne dediğinin farkında mısın tatlım ? Alice tatlı tatlı konuşuyordu.

-Bize koruyucunun bir kız olduğunu söylemiştin. diye ekledi Margaret.

-Biliyorum Margaret ama bu sefer yanlış hissetmişim dedim ve Victora dönüp

-Acaba sen anlatır mısın ? dedim.

Kafa salladı ve sabah bana anlattıklarını en ince ayrıntısına kadar anlattı. Beyin okuduğunu da ben ekledim. Oda herşeyini anlattı. Sadece Alexisi hissetmem dışında... Bunun için minnetardım.

-Yani Alexis gerçekten prenses ha ?

-Bunun için ben de kıçımı yırtmıştım Jared !!

Öfkelenmiştim. Neden kimse beni dinlemiyordu ki ?? Ama Alice in bakışlarını görünce geri sindim. Kaba konuşmamdan nefret ediyordu.

-Artık dışarda yaşayamazsınız Victor. Gelip bizimle burada yaşamalısınız.

Peki bu seferki şok dalgasının sebebi Jordandı. Onların bizimle kalmasını mı istiyordu ?? Beş çift şaşkın göz ona döndü.Biz Alice'i bile eve alırken kaç sınava tabi tutmuştuk.Evimize şimdi iki yabancıyı nasıl alırdık?

-Jordan onları eve alamayız. Saçmalıyorsun dedi Margaret aslında haklıydı da. Biz Ahit'in koruyucusuyduk. Ahiti korumak için zor yetiyorduk ki prensesi korumak... Ve geçen ki koruyucularla yaşadığımız deneyimden sonra artık yabancı almıyorduk.

-Ahit'te ne?? Ve ayrıca geçen ki koruyucular size ne yaptı ki ?? Victor'ın bana dönmüş koca gözlerini üstümde hissettim.

Asla terbiye almıyor.Asla...

-Ahit bizim yeminimiz. Ve önemli bir bilgi içeren kitabımız. Biz bu bilgi üzerine yemin ediyoruz ama bilgiyi sadece kraliyet ailesindekiler alabilir. Ayrıca geçen ki koruyucuları da Emilian göndermişti. Ahiti çalmaya çalıştılar.

-Yani koruduğunuz bir bilgi var ama hiç biriniz onun ne olduğunu bilmiyor musunuz??

-Bilemeyiz seni man kafa biz onun koruyucusuyuz okuyucusu değil.

Jared ona küçük birşey fırlattı. Victorsa tek bir kafa hamlesiyle bundan kurtuldu. Salak Jared. Sürekli birşeyler fırlatır zaten. Bundan inanılmaz bir şekilde haz alıyor.Bende öyle. Canım ikizim..

-Jared haklı Victor görevimiz onu korumak okumak değil .

-Anlıyorum peki prensesi kimler koruyordu ?

-Kimler değil kim koruyordu olucak o sorunun doğrusu ,dedi Johann. Victor da şaşırmıştı.

-Yani prensesiniz bu kadar önemli ama sadece bir koruyucusu mu var? Yemininiz için bile kaç tane koruyucu var.

Peki kardeşlerimin gereksiz ayrıntı vermesinden kaçınmak için sözü ben devraldım;

-Sabah söylediğim şeyleri hatırlıyor musun Victor ??

-Evet prensesini bulunca daha güçlü herkesten güçlü onu hissedebiliyor felan.

-Evet bu yüzden tek bi koruyucu yetiyor.

-Ya da yettiğini sanıyorduk dedi Jared. Sonrada bana döndü.

Bu konunun canımı yaktığını görmüyor muydu ? Ona kötü bi bakış attım iliklerine kadar korktuğunu hissettim. Salak ikizim.Çünkü ne kadar kız olsamda kardeşlerim ve yengelerim arasında en güçlüsü bendim.

-Bu ne demek oluyor ? dedi Victor. Ben ona söylemek istemiyordum. Halimden anlayan Alice:

-Bu Alexis ve senin buraya taşınman demek oluyor dostum dedi.

Şimdi şok olma sırası Victor daydı.

-Ama bizim bi hayatımız var..

-Burada olucak hatta daha iyisi olacak dedi Margaret. Anlaşılan iki dakikada oda ısınmıştı bu fikre.Bense itiraz edemedim.Zaten etsem de dinlemiyorlardı.

-Benim Alexis ile konuşmam lazım.

-Tamam bugün zamanın var yarın bize kararınızı söylersiniz olur ?? Buda Jordan dan çıktı.

Bu kadar neden acele ediyorlardı. Cidden anlamıyordum.Yine de dayanamadım.Dinlemeyeceklerini bilsem de...

-Sizin derdiniz ne ?? Victor yada Alexis burda kalamazlar !! diye bağırmaya başladım.

Pardon ama o salak kafalarından neler geçiyordu. Biz Ahit koruyucusuyduk, prenses koruyucusu değil. Ve yeni bir hırsızlık daha yaşanmasını istemiyordum. Herkes görevini yapsın. Biz Ahiti koruyalım o prensesi...

-Hiçbir şey çalmayacağız Jane. Victor bana kırılmış gibi bakıyordu.

Onun küçük kafası da bundan başkasına basamazdı zaten.Bunu senin istemen belirlemiyor..

-Burada kalmak zorundalar Johanna. Başka yerde güvende değiller.

Umurumda değildi.500 yüz yıl çok güzel yaşamışlardı.Şimdi bizle kalırlarsa asıl dikkat çekerlerdi.Emilian'ın gözleri sürekli üzeremizdeydi.

-Bizim yanımızda da güvende değiller Johann. O kızın kendi koruyucusunu bulmaya ihtiyacı var. Çakma koruyuculara değil.Ve onlar gelirse artık bizde güvende olmayacağız.

-Bizde çakma bir koruyucu değiliz Johannalina. Ne kadar iyi olduğumuzu biliyorsun.

-Öyle Jordan gerçekten iyi misin??

Ayağa kalktım. Duvarda asılı olan kılıçları aldım. Birini Jordan'a attım.

-Göster o zaman kendini Bay çok bilmiş , dedim .

Alice'in gözlerindeki şaşkınlığı ve korkuyu görebiliyordum.Ama kanıtlamalıydım.Hiç de iyi olmadığımızı..Eğer Emilian'ın isterse hepimizi kül edeceğini...

-Jane lütfen...

demesine kalmadan Jordan koşa koşa geldi. Kılıcını savurdu. Onu tek hamlemle savuşturdum. Tekrar denedi. Yine savuşturdum. Bana hamle yapıyordu. Tek sorunda buydu zaten. O sadece bana hamle yapıyordu. Beni izlemiyordu. Ne yapacağımı sorgulamıyor, sadece hamle yapıyordu.

Tek bir yanılsama, yanlış bir ayak hareketi... Kılıcım Jordan' ın boğazındaydı.

-Bir kaç Astroyu yenmek Emilian'a kafa tutabileceğiniz anlamına gelmiyor. Hiç birimiz bir prensesi korumak için iyi değiliz. Bu her zaman yeri sabit olan saçma bir kitabı korumaya benzemiyor. Bu yüzden karar verildi. Prensesle ilgilenmeyeceğiz.

-Bu defa Emily gibi...

-Sakın !!! Dedim kılıcımı Jordan'ın boğazına bastırdım. Biraz kan aktı. O an kendimi durdurdum.

-Sakın bir defa daha buna cüret etme Jordan. Yoksa bir dahakine o güzel kafan boynunun üzerinde olmaz. Anlıyor musun beni ??

Jordan'ın gözlerinde sadece şefkat vardı. Daha demin onu öldürecek olmam umrunda bile değildi. Geri geri kaçtım. Kılıçı yere attım. Ve sahile ışınlandım.

Çocukluğumdan beri su beni sakinleştirirdi. Ama bu sefer sakinleştirmedi.

Hayır bunu yapmayacaktık. Tekrardan olmazdı. Bunun için yeterli değildik. Ve en önemlisi bunu bir daha yaşayacak gücüm yoktu...