Multimedia da yukarı kısım da Ducan ve Madison, aşağı kısım da soldan sağa Ebony, Hadrian, Chin Sun ve Oswald var.
Cenazenin kasvetli ortamından çıktıktan sonra direk odama geldim..
Kendimi kadar iğrenç hissediyordum ki.
Faye ölmemişti biliyordum. Ama o ortam o kadar gerçekti ki.. Oswald maf olmuştu. Ya kardeşlerimden biri ölseydi...
Düşüncesi bile korkunçtu. Bende düşünmemeye karar verdim. Eşofmanları giyip saçımı at kuyruğu yaptıktan sonra doubleprotectleri eğitmeye aşağı indim.
Spor salonunun kapısına geldiğim de içerden gelen bağırış seslerine kulak kesildim. Tanımadığım bir ses bağırıyordu.
-O Faye'i korkak gibi bırakıp geldi. Onun komutan olmasını istemiyoruz.
Bana dediğini anlamak için süper zeka olmaya gerek yoktu.
-Şu saçmalığı derhal kesin Ryan. Jane'in bir yere gittiği yok. Chong sende bir şey desene..
Başta bağararak konuşan sonlara doğru sesi kısılan Chin Sun'a gelen cevap yüreğimi bin bir parçaya ayırdı.
-Haklılar. Onu bende istemiyorum.
Kaçmak istiyordum. Ailemin yanına, beni seven insanların yanına. Ama kaçamazdım. Ben korkak değildim.
Beklediğim spor kapısından içeri hışımla girdiğimde daha demin yükselen uğultudan şimdi çıt çıkmıyordu.
-Ben sizin aklınızın hayalinizin alamayacağı zor şartlarda eğitim gördüm. İnanılmaz savaşlara kız başımla katıldım. 2000 yıldır düzenli olarak savaşıyorum. İki kıçı kırık katilden kaçmadım ben. Yaptığım şey hiç birinizi ilgilendirmez. Benim eğitimimi almak istemeyen şimdi çıksın.
Ben bunu dediğim anda nerdeyse bütün salon dışarı çıkıyordu. Böyle olmazdı. Olmamalıydı. O yüzden son kartımı açtım.
-Ama bir şartım var. Çıktığınız anda hepiniz benimle teke tek düelloya hazırlanın.
Daha demin çıkmaya hazırlanan bütün salon şaşkınlık dolu sesler çıkararak olduğu yerde dururken Chong hızla salondan dışarı çıktı. Bana karşı açık bir savaş ilan etmişti. Bende teklifini kabul edecektim.
-Söyle kardeşine Chin Sun. Yarın saat beşte karşıma çıksın.
Chin Sun bana şaşkınlıkla bakarken ben onu tınlamadan orduya döndüm...
-Hepiniz işinin başına. Bugün cezalısınız. İki saat geç bitiriyoruz.
İtiraz dolu uğultular yükselse de onları dinlemeden derslere başladım.
°°°°
-Gelebilir miyim Jane?
Başımı doldurmakta olduğum doubleprotectler belgelerinden kaldırıp kapı da beklemekte olan Emilian'a sorgular bakışlarımı gönderdim.
Benim bir şey demeyeceğime karar verince kendi içeri girdi. Ben de belgelerime döndüm.
Daha önce okuduğum doubleprotect belgelerini bu sefer yazıyordum. Onların eğitimde nasıl olduklarını , ne çaba verdiklerini , ne gibi güçleri olduğunu yazıyordum. Bu sırada öğrendiğim garip şey ise her doubleprotect her hareketi yapamıyordu. Mesela fırtına çıkaran grup ateş yakamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİT
FantasyPekala bu kadarını beklemiyordum. Evet biraz bekliyordum ama hayır bu kadarını değil ; -Sanırım yanlış yaptık Jordan. Beni algılayan kardeşim kafa salladı; -Hep beraber gelmemeliydik ama artık çok geç .Devam edin !! -Onlara kardeş olduğumuzu söyley...