Taşınma

560 36 1
                                    

Sahilde kaç saat oturduğumu bilmiyorum. Ayağa kalktığımda güneş ufuktan yeni doğuyordu. Bütün gece uyumamış, burada oturmuştum. Ayağa kalktım. Sonra gözlerimdeki yaşları fark ettim. Ağladığımdan haberim yoktu.

Göz yaşlarımı silerek eve ışınlandım. Jordan koltukta oturmuş beni bekliyordu. O da bütün gece uyumamıştı anlaşılan.Gözleri şişmiş ve kızarmıştı.

-Jane biraz gelir misin acaba ?

Tek kelime etmeden yanına gidip oturdum.Zaten ona çok fazla kızgın kalamazdım.Ama zaten oda dün için özür dilemeyecekti.

-Ben dün için çok üzgünüm Janey. Sana kötü şeyler hatırlatmak istemedim. Ama onu yüz üstü bırakamayız. "Hey Emilian bak burada prenses var alda onu öldür "demek olur bu.

Bugün için de özür dileyecekti.

-Taşınmalarını söyledin değil mi Jordan ? dedim yorgun ve sakin bir sesle. Sesimin bu kadar yorgun çıkmasına Jordan da çok şaşırdı.

-Üzgünüm Jane. Zamanla beni anlayıp bana hak vereceksin.

Hala beni anlamıyordu değil mi ? Kimse beni anlamıyordu. Içimdeki ergen triplerini bıraktım. Gözlerine baktım. Gözlerimin dolmasını beklemiyordum. Ama buna engelde olmadım.

-Sorun benim seni anlamam değil Jordan. Sorun sizin beni anlamamanız. Bunu bir daha yapamam. Bir daha aynı şeyi yaşayamam. Bunu kaldıramam Jordan.

Göz yaşlarıma engel olamadım. Sonra hızlıca kalkıp odama ışınlandım. Alice beni orda bekliyordu.Garipsemedim.Bana her zaman anne şefkatiyle yaklaşırdı. Daha doğrusu bunca yıllar hepimizin bi görevi olmuştu. Ve burada Alice ile Jordanın görevi bizim anne babamız olmak olmuştu. Buna alışıktım. Koşarak ona gittim. Sarıldım ve uzun uzun ağladım. En sevdiğim yanı buydu Alice'in. Destek olmak için boş sözler söylemezdi.Sadece sarılırdı.

Ağlamaya devam ettim. Ta ki koca bir karanlığa gömülene dek.

***

Bağırarak uyandım. İki bin yıldır kabus görmeden uyuduğum çok nadir oluyordu. Ama sanırım bu sefer çok bağırmıştım. Betsy beni kollarına almış geri kalan ev halkı da beni izliyordu.

Bir süre sonra kendimi Betsy'nin güvenli kollarından etrafı izlerken buldum. İşin en kötü yanıda buydu işte. Yıllar boyu bütün ailem bağırmalarıma alışmıştı. Ama Victor ve Alexis için ilk di. Ve Alexis cidden korkmuştu. James'e sarılmış beni izliyordu. Bense yakınım olmayan insanların bu halimi görmesinden nefret ederdim.Aynı şimdi ki gibi.Tekrardan Betsy'e sarılıp;

Lütfen herkesi çıkar Betsy dedim inanılmaz cılız bir sesle.

Ardından Betsy Jordan a dönüp ;

-Dışarı çıkın ördek yavruları tiyatro oynatmıyoruz burda dedi. Herkes çıktı. En son da ise Victor çıktı. Çıkmadan önce bana uzun uzun baktı.İğrenç. Nefret ediyordum bana acımalarından.

Onlar çıktıktan sonra Betsy bana dönüp;

-Kalk bakalım küçük ördek. Sana bir banyo yaptıralım dedi.

Bende ağzımı açmadım. Betsy banyoyu hazırlayıp dışarı çıktı. Uzun uzun suyun altında durdum. Betsy suyun beni sakinleştirdiğini bildiği için her kabusumdan sonra banyoyu hazırlardı.Bende sakince onu izlerdim.Bir rutin haline dönmüştü.

İşimi bitirip çıktım banyodan. Üzerimi giyindim. Salaş bir eşofman takımı, bir tişört ve saçlarımı topuz yaptım. Aşağı inmek için tam çıkacakken kapı çalındı.

AHİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin